Farklı inanıştaki insanların birbirlerine saygı ve hoşgörülü olduğu zamanların çok eskilerde olduğunu büyüklerimizden işitirdik. Ülkenin geçirdiği zor günlerde farklı fikirlere sahip olan insanların birbirinden ayrıştırılmaya çalışılması ise canımızı bir hayli sıkıyor. Halbuki özlemini duyduğumuz bu güzellik, çok eskilerde kalmadı. Tam da Anadolu'nun sahip olduğu bir değer. Yaşadığı göçler, savaşlar ve doğal afetlere karşı bütün güçlüğü Ermenisi, Türkü, Kürdü el ele aşmış. Yozgat'ın Sarıkaya ilçesinde imamlık yapan Metin Halıcı'da yaşadığı köyün içindeki eski bir Ermeni kilisesinin bakımını ailesiyle beraber yaparak ülkenin birlikteliğini sekteye uğratmaya çalışanlara ders veriyor. İşte bu yüzden, Metin Halıcı'nın gülümseten öyküsü, daha fazla insana ilham kaynağı olması ve ön yargıları yıkması açısından önemli. Halıcı, "Osmanlı'da bu tarz hoşgörüler her zaman yaşatılmış. Bizler de bunu yaşatarak birlik beraberliğimizi sağlayabiliriz" diyor.
13 yıldır Terzili mahallesindeki caminin imam hatipliğini yapan Halıcı, lojmanının avlusunda bulunan ve yaklaşık 2 bin yıllık tarihe sahip olduğu tahmin edilen kilisenin bakımını yapmaktan gocunmadığını şu ifadelerle anlatıyor: "Orayı temizlememek, harebe ve kirli bir şekilde bırakmak din görevlisi kişiliğime yakışmaz. Lojmanın avlusunda harebe olması içime sinmiyor. İnsani olarak rahat edemem. Çünkü kim ibadethanesinin kirli olmasını ister. Ben bunu bir külfet olarak görmüyorum. Çünkü buraya Arjantin, Belçika gibi ülkelerden ziyarete, ibadete gelenler oluyor. Çok nadir kullanılan bir yer yani. O gelen insanlar temiz görüncede köyden çok memnun ayrılıyor. Bize muhabbet besliyorlar. Fakat aksi bir durum olsa bizler için olumsuz şeyler düşünürler."
Osmanlı İmparatorluğunun göstermiş olduğu hoşgörüyü, dinlerin iç içe yaşadığı günleri özlediğimiz bugünlerde birlik olmamız gerektiğini söyleyen Halıcı, "Bunu bir yardımlaşma gibi düşünün. Osmanlı zamanında da bu tarz yardımlaşmalar olmuş. Bizler de Osmanlı'nın çocukları olduğumuza göre böyle davranmamız gayet normal." diyor. Eşi ve çocuklarının da kilisenin bakım ve temizliğinde kendisine yardımcı olduğunu belirten Halıcı, "İlk atandığında lojmanın avlusunda kilisenin olmasına çok şaşırmıştım. Eşim ve çocuklarım da ilk başlarda bu duruma çok şaşırdı ancak daha sonra onlar da alıştı ve kiliseye gerekli hassasiyeti gösterip temizlik konusunda bana yardımcı oluyorlar. Elimizden gelen hassasiyeti göstermeye çalışıyoruz. Eşim bazen halıları yıkıyor" diyor.
