Milli iradenin tek güç olup hainleri bertaraf ettiği 15 Temmuz gecesi Türkiye'nin bölünmez bir ülke olduğu bir kez daha görüldü. Türk Silahlı Kuvvetlerinin 'Sokağa çıkma yasağını' duyan binlerce insan meydanlara çıkarak ülkesine sahip çıktı. Meydanların aksine fırın, ATM (Otomatik para çekme makinesi) ve akaryakıt istasyonlarında da yoğun bir kalabalık vardı. Çok sayıda ATM para bitince hizmet dışı kaldı. Fırınların önünde uzun ekmek kuyrukları oluştu. Binlerce insan tanklara karşı bedenini siper ederken bu insanların ekmek ve para kuyruğunda ne işi vardı? Bunu o gecenin canlı şahitleri olan fırıncılar ile para çekip akaryatkıt almak için evinden çıkan Nurşen Altıntarın'a sorduk. Atatürk Havalimanına yakın olan Küçükçemece ilçesine bağlı Cennet Mahallesi'ne bulunan Elit Fırın o karanlık gece durmadan çalışan fırınlardan sadece biri. Fırın sahibi Hamdi Adalı, "İnsanlara neden diye sorduğumda 'Sokağa çıkma yasağı var. Korkuyoruz' dediler. O gece 5 günlük bayat ekmekleri dahi aldılar. O ekmekleri alan insanları bir daha da görmedim" diyor.
Meydanları boş bırakmamak, darbeci güçlere direnmek için kendilerinin de meydanlara gideceğini fakat yoğun müşteri yüzünden fırını bir türlü bırakamadıklarınından bahseden Adalı, o geceyi şöyle anlatıyor: "Gece saat bire kadar yogunluğumuz oldu. Normalde 10 müşteri gelecekse en az 20 katı müşteri geldi. Yoğunluk azalınca ekmek çıkartmak için işe koyulduk. Çünkü meydanlara gidenler dönecek ve ekmek alacaklardı. Bir kısım insanların evlerine kapanması ve vatandaşımızın meydanlara gitmesiyle bu cadde bomboştu. Korkanlar evine çekildi ama halk darbeye karşı koydu."
Şirinevler'de bulunan Güneli Fırın çalışanı Murat Yıldırım ise o gece sabaha kadar çalıştıklarını anlatıyor. Ekmek almak için gelen insanlara fırını kapatmayacaklarını, ekmek çıkartacaklarını söylemelerine rağmen "Sokağa çıkma yasağı oldu. Nasıl ekmek almaya geleceğiz?" dediklerini söyleyen Yıldırım, o gece fırından caddeye kadar uzun bir kuyruk oluştuğundan bahsediyor. Normalde 2 ekmek alacak müşterisinin 40 ekmek aldığını anlatan Yıldrım, "Biz gelen müşterilerin hepsini tanıyoruz. Hergün 2 ekmek alır ama o gün 40 ekmek istedi. Diğeri fırındaki bütün simitleri aldı. Biri geldi 60 tane poğaça aldı. O gece bir haftalık satışımızı 6 saatte yaptık. Fırında işler hafifleyince de meydanlara gittik. Mahmut Bey Caddesi'ne ses bombası attılar. Karşı caddede ki esnaflarımızın camları kırıldı" diyor.
PKK'lı provokatörlerin baş gösterdiği Okmeydanı'nda ise durum yine aynı. Lezzet Unlu Mamülleri Fırını çalışanı Eyüp Seven o gece belki yüzlerce insanın kendi fırınlarıyla beraber çevredeki fırınlara ekmek için gittiğini anlatıyor. Fırınlarda ekmek olmamasından dolayı gelenlerin eli boş döndüğünü söyleyen Seven, "Elimizde sadece sabah yapacağımız ekmeğin hamuru vardı. Onu da hemen pişirip yetiştiremezdik. Ben meslek hayatım boyunca ilk defa böyle bir taleple karşılaştım. Ekmek derdine düşenlerin yanı sıra sokaklarımız hep doluydu. İnsanımız ne askere ne de PKK destekçilerine geçit verdi. Anadolu Kahvesi civarında PKK yanlısı provokatörler sokağa döküldü. Durumu kendi lehlerini kullanmaya çalıştılar. Hem polise hem halka zorluk çıkardılar. Ama herkes Milli İrade'nin gücünü gördü" şeklinde konuşuyor.
15 Temmuz başarısız darbe gecesi ATM'den para çeken ve aracına akaryat alan vatandaşlardan biri olan Nurşen Altıntarın, o gece neden öyle davrandığını anlattı. Silivri, Kamiloba'da ailesiyle beraber yaşayan Altıntarın, yaşadığı yerin merkezi bir yer olmadığını ve haberlerden geç haberdar olduğunu söylüyor. "Ben o gece uyuyordum. Arkadaşlarımın mesajları üzerine haberleri açtım. Darbe olduğunu, Boğaz Köprüsü'nün kapatıldığını, Ankara'da uçakların uçtuğu, meclisin bombalandığını öğrendim. Ve haliyle şok oldum. Bir iki saat üçerisinde tüm bunlar olduysa sokağa çıkma yasağı da gerçek olmalıydı" diyen Altıntarın, insanların bankalarda paranın biteceğini, benzin alınamıyacağını söylemesi üzerine dışarı çıkmış. Merkeze doğru gittikçe caddelerden meydanlara doğru yürüyen insan seli karşısında darbenin başarısız olacağına o zaman inanmış.
Evlerinden Büyükçekmece tarafına doğru ilerledikçe her benzin istasyonunda araç kuyruklarının oluştuğunu gören Altıntarın, "Bu ülkenin darbe geçmişi var. İnsanların korkması ve o yüzden tedbir alması gayet normal. Benzin alan araçların içinden meydanlara gidenlerde oldu" diyor. Kendisi de depoyu fulledikten sonra ekstra 20 litre benzin alan Altıntarın, para çekmek için girdiği uzun ATM kuyruğunda para bittiği için panik yapan insanların olduğunu da anlatıyor. O gece korkudan evine dönen Altıntarın, "Biz sokağa çıkmadık ama korku içinde ne olacağını bekledik. Uyumadık. Ülkemiz için dua ettik" şeklinde kendini ifade ediyor.
Türkiye'de bir Cuma gecesi yaşanan darbe girişiminin ardından hayat yavaş yavaş normale dönmeye başladı. O akşam yaşanan olağanüstü gelişmelerle birlikte sokağa çıkma yasağının ilan edileceğini düşünen pek çok vatandaş paniğe kapılarak ATM'lere hücum etmişti. İstanbul'un birçok semtinde, sıraya girerek paralarını çekmek isteyenler kısa sürede paraların tükenmesine neden oldu. Çok sayıda ATM'de para bitince hizmet dışı kaldı. Cumartesi sabahı itibarıyla banka görevlileri mesai yaparak parası biten ATM'lere para yükledi.
