Dünyanın en büyük keman virtüözü olarak lanse edilen Viktoria Mullova yarın akşam saat 20.00'de Aya İrini'de konser verecek. Mullova, konser öncesi mail üzerinden sorularımızı yanıtladı. Yoğun bir turne programında olan sanatçı, İstanbul'a daha önce de birkaç kez gelmişti. Mullova ile hem İstanbul'u hem müzik kariyerini konuştuk. Mullova 4 yaşından beri keman çalıyor. Bach, Vivaldi, Beethoven, Mozart, Brahms ve aklınıza gelen daha birçok bestecinin eserlerini albümlerinde seslendirdi. Mullova, müzik kariyeri boyunca kendini 'asi' olarak tanımlıyor.
Kendisi için söylenen dünyanın en büyük keman virtüözü yakıştırmasına ise şu yorumu yapıyor: "Bu tür yorumlardan fazla hoşlanmıyorum çünkü bunlar öznel yorumlar ve herkesin farklı müzik zevkleri var. Bir insanı en iyi keman ya da başka bir müzik aletinin en iyi icracısı olarak adlandıramazsınız. Bu sebepten dolayı, bu tür yorumları ciddi anlamda sevmiyorum. Müzik tek bir kazananı olan bir spor değil. Onu güzel yapan da hem bu özelliği hem de tarifi zor bir şey olması."
Mullova kendini asi kemancı olarak tanımlamasını ise şu gerekçelerle açıklıyor: "Ülkemi terk edip iltica etmek oldukça asi bir tutumdu, ancak müzikte asi olmak daha kolay. Kariyerimin en başında kesin olarak asi olduğumdan söz edebiliriz. Canım ne isterse onu yaptım ve diğer kemancıların gitmeye teşvik edildiği yolları tercih etmeyerek yapmak istediğim şeyin peşinden gittim. Sadece benden istendiği için icra etmek yerine esere karşı her zaman hassasiyetle yaklaştım. Gittiğim yönü, beraber çalıştığım orkestra şefini ve orkestrayı her zaman dikkatle seçtim. İnsan en başta önüne gelen her teklifi kabul etme eğiliminde olabiliyor ancak şu anda daha önce seçici davranmamın meyvelerini topladığımı söyleyebilirim."
Bir müzisyenin enstrümanı onun uzvu gibidir. "Bu benim için de geçerli bir durum" diyen Mullova, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Ben aynı enstrümanın farklı modellerini kullanıyorum. İki kemanım var. İkisi de faklı sound elde etmek için farklı şekillerde hazırlandı. Bir tanesini son otuz senedir kullanmaktayım. Her konsere iki kemanımı da getiriyorum ve müziğin bana göre vermek istediği duyguya bağlı olarak farklı duyguları hangisinin daha iyi karşılayacağına bakarak gerektiğinde değiştirerek kullanıyorum. Konserin Barok, romantik ya da Beethoven gibi farklı aşamaları için farklı keman kullanıyorum." Konser sırasında keman değiştirmek kolay bir şey olmasa gerek. Mullova, performansın hakkını vererek bunu yapıyor.
Şimdi eskisinden daha az çaldığını söyleyen Mullova, "Tatillerim benim için eskisinden daha önemli. Bazı zamanlarda 2-4 ya da 8 ay ara verdiğim oluyor. Bence bu hem benim hem de hayatının tadını çıkarmak isteyen diğer herkes için önemli bir fırsat. Doğada vakit geçirmek, seyahat etmek gibi basit şeylerden zevk alabilmek... Tüm bunlar ruha iyi gelen şeyler ve ruha iyi gelen şeyler müziğe de iyi gelir" diyor. Mullova, Aya İrini'deki konser programıyla ilgili de şöyle diyor: "Çok sıra dışı ve harika bir program. Müzisyen olarak istediğimiz size sürekli meydan okuyan ve içinizdeki cevheri ortaya çıkaran koşulları oluşturmak. Ciddi bir müzisyenseniz çıtayı hep daha yukarı taşımanın yollarını ararsınız."
Mullova'nın Mayıs ayı turne programının çok yoğun geçtiğini söylemiştik. Turne için seyahat etmenin bambaşka bir durum olduğunu söyleyen sanatçı, "En son eşimle İtalya, Sicilya’da bulunan Palermo’daydım. Seyahat etmek bir yeri nasıl deneyimlediğinizi yeniden belirleyici oluyor. Gelecekte ailemle beraber müzik yapmak için gittiğim yerlere daha fazla seyahat etmeyi planlıyorum. Şu aralar çello sanatçısı olan eşimle turne yapıp performans sergilemeyi düşünüyoruz. Beraber performans yapacağımız bir turne planlıyoruz. Bu hem bizim hem de dinleyicimiz için heyecan verici yeni bir yön çizecektir" diyor.
- Kapalıçarşı'yı unutamıyorum
- Mullova gittiği yerlerde yeteri kadar vakit geçirememekten şikayetçi. İstanbul'un daha fazla tanımak istediği bir şehir olduğunu söyleyen Mullova, "En son ziyaretimden hatırladığım İstanbul insanlarının inanılmaz dost canlısı olduğu. Bu sefer sadece bir günlüğüne geleceğim için istediğim kadar tecrübe etme imkanım olmayacak. Performansın ertesi günü ayrılmak zorundayım" diyor. Mullova'nın İstanbul'la ilgili unutamadığı tek yer ise Kapalıçarşı.
