Türkiye-Güney Kore Diplomatik ilişkilerinin 60.yılı dolayısıyla Türk ve Kore dostluğuna vurgu yapılacak pek çok etkinlik için düğmeye basıldı. Bu yıl Güney Kore'de Türk yılı ilan edilirken Türk-Kore Kültürünün gelişim yıldönümü olarak da kutlanacak. Yıllar boyu süren iki ülkenin dostluğunun pekiştirilmesi için Güney Kore'de sergiler açılacak. Bu sergilerden birini de 30 yıldır Kore üzerine araştırmalar yapan ve geniş bir koleksiyona sahip olan savaş tarihi koleksiyoneri Necmettin Özçelik açacak. Haziran ayında açılacak olan sergi için elindeki objeleri ve o dönemde çekilmiş fotorafları Korelilerle buluşturmaya hazırlanan Özçelik, geçtiğimiz günlerde de Yeditepe Yayınları arasında 'Mehmetçik Kore'de-Kore Savaşı'nda Türk ordusu' adlı bir kitap çıkardı. Özçelik koleksiyonunda daha önce görülmemiş birçok fotoğrafı bizimle paylaştı. Rıza Işık adlı erin taarruz hazırlığında süngüsünü bilerken, Türk birliklerinin Han Nehri'ni geçerken, Kore Cumhurbaşkanının Türk birliğini ziyareti ve Türk askerinin Koreli bir kızla çektirdiği fotoğraf gibi birçoğu arşivinde yer alıyor. Özçelik, Türklerin Kore Savaşı'nda yaptığı yardımları ve yaşadıklarını dünyanın bildiğini söylüyor.
Ailesinden Kore Savaşı'na giden üç kişinin olduğunu ve bu yaşanmışlıkların kendisini koleksiyon alanına yönelttiğini söyleyen Özçelik, Çanakkale Savaşı, Kıbrıs Barış Harekatı ve Kut-ûl Amare'ye ilişkin birikimlerinin de olduğunu söylüyor. Özçelik Kore Savaşı'na ayrı bir ilgisi olmasını ise şöyle anlatıyor: "Ben asker çocuğuyum. Hep savaş ve kahramanlık hikayeleriyle büyüdüm. Kore Savaşı'na katılan Tahir Uzun eniştemden yaşadıklarını dinledim. Onlarca kitap okudum, belge topladım. Koleksiyon yaptım. Hiçkimsenin görmediği fotoğrafların orjinalleri sadece benim arşivimde bulunuyor. Arşivimde üst düzey subayların harekat merkezinde yaptığı çalışma fotoğrafları, Türk askerlerinin taarruza gidişleri, Kore Cumhurbaşkanının Türk birliğini ziyareti gibi birçok fotoğraf var. Biz bu savaşta insani görevlerimizi yerine getirmeyi eksik etmedik. Birçok askerimiz yetim Koreli çocukları sahiplendi. Ankara Okulu'nu kurdular, yetiştirdiler. Çinlilere esir olan askerlerimizin birlik ve beraberliği Çinlileri daima şaşırtmıştır. Türkler her zaman dünyaya örnek oldu. Fotoğraflarda bunu açık bir şekilde görebiliyoruz. Türk askerlerinin Koreli çocuklarla arasındaki muhabbeti ve sevgi bağını görüyoruz."
Kore'ye ziyaretlerde bulunan Özçelik oradan izlenimlerini ise şu cümlelerle aktarıyor:"Pusan şehitliğine gitmek için yola çıktık. Oraya tren ile gidiliyordu. Yanımda 25 gazi vardı. Hepimizin yakasında Türk bayrağı takılıydı. İstasyondakiler bizim Türk olduğumuzu fark etti. Bir anda bütün herkes durdu. Çoluk çocuk, yaşlı hepsi bize döndü ve selam verdi. Gözyaşlarıma hakim olamadım. Hiçbir ülkeden görmediklerini Türkiye'den görmüşler. Çocuklarına da bizleri anlatıp bilinçlendiriyorlar. Bu çok güzel bir şey. Birlik beraberliğimiz düzenlenen etkinliklerle pekişecek."
Savaş döneminde gazetecilerin bazı şeyleri abartarak haber yaptığını dile getiren Necmettin Özçelik, “Kunuri Muharebe'lerinin haberleri Türk okuyucusuna ancak çatışmalar bittikten sonra 29 aralık 1950 günü ulaştı. Yani kimse 27 ve 28 Kasım tarihinde yaşananları bilmiyor. Türk askerinin sancağı beline sardığı söyleniyor. Fakat bu sancak hiçbir zaman bele sarılmaz. Elde silahla birliğe yol açma olgusu da tümüyle gerçek dışıdır. Hikmet Feridun Es, Türkiye'de modern hayali röportajcılığın babasıdır. Türk tugayı henüz bir çatışmaya katılmamışken, cephe gerisinde bulunan düşman gerillarına hücum yapan Mehmetçikler gibi kompozisyonlar düzenledi. Abartı haberler yaptı. Semiha Es ise, ilk Türk kadın savaş fotoğraf sanatçısı olarak tanıtılsa da ilk o değildir. Faruk Fenih ve Alaattin Berk de benzer anlayışlar haberlerini kaleme aldılar" diyor.
