Başbakan Yardımcısı ve hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş açıklama yapıyor. Kurtulmuş'un açıklamasından öne çıkanlar şöyle;
"Ne tek başına iktidar ne iktidar koltuğu ne bir saniyelik iktidar bile bir insanın canından daha değerli değildir. Bunu bilen, buna inanan insanlar olarak terörün sona ermesi için bütün gayretimizle mücadele ettik ama maalesef bu ortamı yeniden dirilten, çatışmayı yeniden başlatan ne hükümetin iradesidir ne de devletin iradesidir. Bu çatışmasızlığı sona erdiren bizatihi terör örgütünün kendisidir, terör örgütlerinin kendileridir, o terör örgütlerine emir veren kumanda merkezleridir.
Bu terör ortamıyla birlikte maalesef istemediğimiz bir takım olaylarla da karşı karşıya kalıyoruz. Son günlerde, bazı basın organlarına yapılan çirkin saldırılar bizi son derece rahatsız ediyor. Basın organlarının her biri, demokrasinin ayrılmaz parçasıdır. Bu ortamda basın organlarının söyledikleri her söze dikkat etmeleri gerekmektedir.
Teröre karşı tepki koymak herkesin hakkıdır. Ama bunları yaparken, siyasi partilerin kendilerine, merkezlerine saldırı yapılması hiçbir şekilde doğru değildir. Özellikle bu tepkileri, kalbimizin yandığı, yüreğimizin yandığı, kalbimizin kanadığı bu günlerde vakur bir şekilde göstermek zorundayız. Oyunu kuranların, bu milletin dirliğini ortadan kaldırmak isteyenlerin en önemli argümanlarından biri, komşuyu komşuya kırdırmak. Bu oyuna gelmeyeceğiz.
Birileri, bu zor zamanları aşamayacağımıza inanıyor, bunun hayalini kuruyor olabilirler. Ama bilinsin ki, bu zor zamanları aşacağız. Kıyamete kadar özgür bir millet olarak yaşamaya devam edeceğiz. Bu süreçte terör örgütü PKK'nın yaptığı saldırılardan rahatsız olan bölge halkının da bu süreci bir an önce sonlandırmak istediğinden şüphe duymuyoruz.
Kızıyla beraber seyahat ederken bir polisimizi şehit ediyor. Bir başka yerde eşiyle birlikte seyahat eden Binbaşımızı şehit ediyor. Birileri diyor ki, örgüt operasyonlara katılmayanlara birşey yapmıyor. Külliyen yalan. Bunlarda bir istihbarat zaafiyeti varmış deniyor. Çok geniş bir coğrafyada, hergün gelen yüzlerce istihbarat var, bu olayların çoğu, istihbarat alındığı için önleniyor, ama maalesef bazıları önlenemiyor.
Sorumluluk sahibi olmayanlar, ya da karapropaganda peşinde olanlar, daha olay ortaya çıkmadan "onlarca şehit var" ifadeleriyle haberler yaptılar. Terör örgütü sadece, yollara bomba döşeyerek saldırmıyor. Bu propaganda da terör örgütünün en büyük en etkili saldırılarından birisi.
Çözüm süreci, 78 yurttaşımız için bir umuttu. Çözüm sürecine bir günde gelinmedi. Yaklaşık 35 bin insanın öldüğü, son saldırılarla birlikte 7 bine yakın şehidimizin olduğu bir süreçten bahsediyoruz. Bundan kurtulmak için bir yola çıkıldı. Bunun siyasi bir risk barındırdığını hepimiz biliyorduk. Açık yüreklilik ve samimiyetle atılan her adım terör örgütü PKK tarafından ikircikli bir politikayla bertaraf edildi.
Terör örgütünün şuan bizi içine çekmeye çalıştığı durum, olağan bir durumdan çıkarmaktır. Biz MHP'nin bu çağrısını hiç yapılmamış kabul ediyoruz. Türkiye, demokrasi ile yönetilen bir ülke. Sıkı yönetim ve olağanüstü hal çağrılarını görmezden geliyoruz.
HDP binalarına yapılan saldırılarda AK Parti'nin yönlendirmesi olduğu sözleri külliyen yalandır, biz bu iddiaları hiç söylenmemiş sayıyoruz. Güvenlik güçlerimiz, HDP binalarına yapılan saldırıları önlemek için ellerinden geleni yapmışlardır.
