10 gündür herkes onu bekliyordu. Beykoz İtfaiyesi, hayvanseverler, Taş Kömürü Kurumu, gönüllü veterinerler, psikolog, lise öğrencileri Beykoz'un Dereseki Köyü'nde 70 metre derinliğindeki kuyuya düşen 2 buçuk aylık köpeğin kurtarılması için günlerce seferber oldu. Tüm Türkiye'nin hatta dünyanın gözü ondaydı ve nihayet 10 günün sonunda itfaiye ekibi köpeği kuyudan sağlıklı bir şekilde çıkardı. Adını ise düştüğü kuyudan aldı. Kurtarmanın perde arkasında en az 30 kişilik bir ekip olsa da 3 gün boyunca itfaiye ekibinden Vedat Zor ve Veysel Sivri kuyunun başından hiç ayrılmadı. Biz de Zor ve Sivri'den 10 günlük kurtarma çalışmasının hikayesini dinledik.Zor, bu zamana kadar 38 bin 848 canlıyı kurtardıklarını fakat Kuyu köpekte hissettiklerini daha önce yaşamadıklarını söylüyor. Sivri ise, “4 çocuğum var. Kuyu köpeği kurtardığım kadar sevinmedim ben” diyor. Zor bundan sonra Kuyu köpeğin artık onların ekibinde olduğunu belirterek yeni evlatları olduğunu sözlerine ekliyor.
Vedat Zor, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Kuyu çok derin olduğu için ne yapacağımızı düşündük. Daha önce bu kadar zor bir deneyimimiz de olmamıştı. Özel olarak geliştirilen bir alet de yok. Artık ekip olarak vardiya sistemiyle günlerce çeşitli yöntemler denedik. Bu esnada köpeği izledik. İçeriye oksijen verdik. Veteriner gözetiminde besledik. Yanımızda hayvan psikoloğu da vardı. Tabi bu süreçte hayvanseverler de bizi yalnız bırakmadı. Gün geçtikçe üzülüyorduk ama ümitsizliğe düşmedik. Daha farklı yöntemler geliştirdik. Mevcut kurtarma sisteminin üzerine bir kol yerleştirdik, kuyuya girdik. 4 kişi aynı anda ipleri kontrol etti. Cambaz oynatır gibi sistemi oynattık ve ikinci denememizde başarılı olduk. Görevimizin 53.saatinde köpeği çıkarmayı başardık. Bir anda sevinç çığlıkları atıldı. Kimse inanamıyordu. En önemlisi de biz bu kalabalığa rağmen aile gibi çalıştık.”
Daha önce böyle bir arama kurtarma çalışmasında bulunmadıklarını söyleyen Veysel Sivri, “Şimdi herkes Kuyu'yu konuşuyor. Hiç bu kadar zor bir görevimiz olmamıştı. Biz sürekli bunları yaşıyoruz. Yaşananları zorluk ve kolaylık derecesine göre değerlendirmiyoruz. Bizi en çok zorlayan şey orada bir canlının oluşu. Kuyu köpek bize en zor koşullarda nasıl kurtarma yapabileceğimizi öğretti. Meslek hayatımıza çok büyük bir tecrübe kattı” diyor. Aynı zamanda Sivri, Kuyu köpeği 7 aylık olduktan sonra kendi ekiplerine yetiştireceklerini de dile getiriyor. Zor ise “Yeni bir evlat sahibi olmuş gibi olduk. Artık o bizim bir alt devremiz” şeklinde konuşuyor.
12 yıldır bu mesleği yaptığı söyleyen Vedat Zor, her zaman 'Tehlikeye düşmüş her canlının imdadına tez zamanda yetişebilmek için bize güç ver Allah'ım' diye dua etiklerini belirtiyor ve ekliyor: “Bu iş maneviyat istiyor. Onları kendimize şükür ve nasip vesilesi kılıyoruz. Bu işleri yaparken de yardım istiyoruz. Kuyu köpeği kurtarırken de çok dua ettik.”
