|

Mağdur üretme çetesi

15 Temmuz’da Türkiye’yi hedef alan FETÖ’cü cuntacıların uzantıları, 16 Nisan referandumu öncesi işbaşında. Görev yaptıkları kurum ve belediyelerde vatandaşın hayatını zorlaştıran çete, eziyete dönüşen uygulamalarıyla mağduriyetler yaratarak ‘Hayır’a oy topluyor.

Yeni Şafak
04:00 - 20/03/2017 Pazartesi
Güncelleme: 06:27 - 20/03/2017 Pazartesi
Yeni Şafak
'Hayır' için çalışıyorlar
'Hayır' için çalışıyorlar

16 Nisan halkoylamasın sayılı günler kala, bazı kurum ve kuruluşlar ile bazı belediyelerde kümelenmiş bir çete, vatandaşın günlük hayatını zorlaştıran ve mağdur oluşturan davranışlar sergiliyor. Söz konusu çetenin bazı uygulamaları ve haksızlıkları, kimi vatandaşı bıktırma noktasına getirdi. Kimi vatandaş haksız yere kesilen trafik cezalarından kimi vatandaş ise teşvik uygulamasından yoğun bürokratik işlemler nedeniyle faydalanamamaktan şikayetçi.



Ani ve habersiz elektrik kesintilerinden, hastahanelerde doktor muayenelerinde yaşanan sıkıntılara, kazı çalışmalarını günlerce bitirmeyip vatandaşa mağduriyet oluşturan belediye uygulamalarına, kamuda “bugün git yarın gel” mantığı ile bürokratik eziyete dönüştüren işlemlere kadar çok çeşitli yöntemlerle vatandaş mağdur ediliyor. Haksız uygulamalar, “16 Nisan öncesi devreye sokulan bir yıldırma operasyonu mu” sorusuna neden olurken, ilgililer, “Bir mağduriyet oluşturma çetesi iş başında gibi” yorumunu yapıyorlar. İşte vatandaşı bıkma noktasına getiren uygulamalar:







1- Hastalara eziyet


Randevu alarak hastaneye giden vatandaş, saatlerce hastanede bekletiliyor. Hastanelerde yer olmadığını söyleyip vatandaş yüzlerce kilometre ötelerdeki hastanelere sevk ediliyor. Hastanelerde MR, röntgen gibi görüntüleme cihazlarının bozuk olduğu iddia edilerek vatandaşa ileri tarihlere randevu veriliyor. Gittiklerinde cihazın hala çalışmadığı söyleniyor. Diş bölümlerinde “biz bunu yapamayız” denilerek ağrısı sızısı olan bir hastaya bile bakılamayacağı söyleniyor.



2- Müfettiş oyunu


15 Temmuz'un ardından teftiş amaçlı emniyetteki operasyonel birimlerde görevlendirilen müfettişler yıldırma operasyonunun ilk ayağını oluşturuyor. Emniyette görev alan, ancak isimleri Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) soruşturmalarında geçen bazı müfettişler, operasyon sonrası süreci zora sokarak şubelerdeki işleyişi yavaşlatmaya çalışıyor.



3- KOBİ'lere zorluk


Kredi Garanti Fonu uygulaması geçtiğimiz haftalarda yürürlüğe girdi. KOBİ'lere can suyu oldu. Ancak öncesinde bankacılık kesimi KOBİ'lerden alacağı kredinin birkaç katı üzerinde teminat talep etmesiyle sıkıntı yaratıyordu. KOBİ'lerin finansal gücüne göre kredi faizlerini yüzde 16-22 oranı aralığında tutmasıyla da eleştiriliyordu.







4- Yargıda ihanet


Yargı eliyle FETÖ soruşturmalarında mağdurlar yaratma gayretleri de dikkat çekiyor. Bunların bazıları şöyle: FETÖ soruşturmalarında, örgüt hiyerarşisi içerisinde faaliyet gösterenler dışında diğer kişiler açısından 17/25 Aralık milat kabul ediliyor. Yani bir kişinin, 17/25 Aralık öncesi Bank Asya'ya para yatırması ya da çocuklarını örgütün okullarına göndermesi tek başına delil kabul edilmiyor. Ancak yargı içerisindeki bazı çevreler bu durumu fırsat bilerek, şüpheliyi, 17/25 Aralık sonrası örgütle bağını gösteren bir delil olmamasına rağmen tutuklayarak mağduriyetlere yol açıyor.



5 TL ÖRGÜT DELİLİ SAYILIYOR


Yine soruşturmalarda sürekli ve belirli miktarda yapılan yardımlar örgüt bağına karine olarak dikkate alınıyor. Özellikle 17/25 Aralık öncesi müzahir derneklere yapılan küçük miktardaki yardımlar soruşturmalarda delil niteliği taşımıyor. Ancak 17/25 Aralık öncesi örgütün Kimse Yok Mu Derneği'ne sadece 5 TL bağışta bulunan kişi hakkında FETÖ üyesi olduğu gerekçesiyle soruşturma yürütülebiliyor. Hatta bazı savcılar, soruşturmada adı şüpheli olarak geçen kişinin evinde bulduğu Kur'an-ı Kerim'i bile delil olarak sayıyor.



İSİMSİZ İHBARLARA İTİBAR


Soruşturmalarda isimsiz ihbarlar delil olarak kabul görmüyor. Ancak süreci sulandırmak isteyenler, FETÖ'cü olmadığı halde birçok kişi hakkında soruşturma başlatarak mağduriyetlere sebep oluyor. Bu kişiler kamudaki işinden bile olabiliyor.







5- Belediyede yavaşlatma


Alt yapı sorunları bahanesiyle başlatılan kazı çalışmalarıyla yollar uzunca süre kapatılıyor. Yağışlar nedenlerle zarar gören köprü, yol gibi hizmetlerde onarımı geciktirilerek vatandaş mağdur ediliyor. Buna karşın işlek olmayan yerlerde, bölgedeki esnaf ve sakinlerin ihtiyacı göz ardı edilerek yapılan ve uzun süren inşaat yatırımlarıyla esnaf mağdur ediliyor. Tarımda bazı devlet desteklerinde gecikmeler yaşanıyor. Çiftçilere yaşatılan bu mağduriyet de FETÖ soruşturmalarına mal ediliyor.



6- Denetleme zulmü


15 Temmuz'un ardından daha önceden gidilmemiş işletmelere giderek soruşturma yapılmaya başlandı. Daha önce cezası olmayan işletmelere baskı uygulanıyor. Adresini değiştiren İş yeri sahibine, daha önce kayıtlı olduğu vergi dairesindeki görevliler, işyerinin denetime geleceğini söylerken yeni kayıtlı olduğu vergi dairesindeki görevliler ne zaman geleceğinin bilgisini vermeden “Canımız ne zaman isterse o zaman geliriz” diyerek vatandaşın günlerce işyerinde kalmasına sebep oluyor.







7- Radar tuzağı


Vatandaş trafikte en çok mağdur olduğu konulardan biri de radar oluyor. Trafikte giderken hiçbir hız ve radar uyarı olmadığı yerlerde vatandaşa ceza kesiliyor. Öte yandan bazı radar cihazlarının kalibrasyonun bozuk olduğu için vatandaşa boş yere ceza yağıyor.



8- Ani elektrik ve
su kesintileri


Bazı illerde vatandaş, haber verilmeksizin yapılan ani elektrik ve su kesintileriyle mağdur ediliyor. Ani kesintilerle çöken alt yapı sistemleri kısa sürede çözülemeyince mağduriyet artıyor. Yine kesintilerin yanı sıra düşük voltaj gibi olaylarla sağlık gerekçesiyle elektriğe bağlı cihaz kullanan vatandaşlar mağdur oluyor.


























#15 Temmuz
#FETÖ
#16 Nisan 2017
#Anayasa referandumu
7 yıl önce