Mavi Marmara gemisine, Akdeniz'in uluslararası sularında düzenlenen saldırıya ilişkin, aralarında dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi'nin de yer aldığı 4 sanığın yargılandığı davaya, Türkiye ile İsrail arasında imzalanan antlaşmanın metninin ulaşması üzerine duruşma savcısı davanın düşürülmesini talep etti.
İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, haklarında yakalama kararı çıkarılan sanıklar katılmazken, tarafları avukatları temsil etti.
Duruşma, mahkemeye gelen evrakların okunmasıyla başladı. Daha önce sanık avukatlarınca yapılan reddi hakim talebinin üst mahkemece reddedildiğine dair kararın mahkemeye geldiği, yine Türkiye ile İsrail Arasında Tazminata İlişkin Usul Anlaşmasının Türkçe metninin de celse arası mahkemeye ulaştığı belirtildi.
Bunun üzerine duruşma savcısı Türkiye ile İsrail Arasında Tazminata İlişkin Usul Anlaşması gereği davanın düşürülmesini talep etti. Avukatlar ise bu talebin usule aykırı olduğundan zabıtlara geçmemesini talep etti. Talep savcının itirazıyla birlikte mahkeme tarafından reddedildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, İstihbarat Başkanı Amos Yadlin ve Hava Kuvvetleri Komutanı Avishay Levi hakkında, "Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme suçuna azmettirmek"ten 9 kez ağırlaştırılmış müebbet, "Mala zarar vermeye azmettirmek", "Yağma suçuna azmettirmek", "Eziyet suçuna azmettirmek", "Haberleşmenin engellenmesine azmettirmek", "Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçuna azmettirmek", "Yaralama suçuna azmettirmek" ve "Silahla yaralama suçuna azmettirmek"ten de toplam 18 bin otuzikişer yıla kadar hapis cezası isteniyor.
- İlk gelişme 2013'te
- İsrail ile Türkiye arasında 31 Mayıs 2010 tarihinden beri kopuk olan ilişkilerin, geçtiğimiz Haziran ayının 26'sında Roma'da yapılan görüşme ile yeniden normalleşme süreci başlamıştı. Mart 2013'te İsrail özür dilemiş, daha sonra da mutabakat kapsamında Türkiye'nin 3 şartından diğer ikisini, yani Mavi Marmara saldırısında şehit olanların ailelerine tazminat ödemeyi ve Türkiye'nin Gazze'deki insani duruma müdahalesini kabul etmişti.