Tüm Restoranlar Lokantalar ve Tedarikçiler Derneği (TÜRES), İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ev sahipliğinde 'Uluslararası Lezzet İstanbul Festivali'ni gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Yenikapı sahili etkinlik alanında 28 Eylül – 1 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek olan festivalde İstanbullular, atölyelere katılıp tadım yapabilecek. Katılımcılar gündüz ödüllü şeflerin workshoplarına katılacak, akşam da konserler eşliğinde eğlenecek. Yöresel lezzetleri ücretsiz keşfedip birçok mekanı gezebilecekler. Lezzet imparatorluğunun başkenti olarak nitelenen İstanbul'da böylesine kapsamlı bir yemek etkinliğini organize eden TÜRES Genel Başkanı Ramazan Bingöl, Türk mutfağının hak ettiği değere henüz ulaşmadığını söyleyerek ekliyor: "Bu zamana kadar yapılan birçok festivalin Türk mutfağına hizmet ettiğini düşünmüyorum. Biz, Uluslararası Lezzet İstanbul Festivali ile kendi mutfak kültürümüzü ve medeniyetimizi tüm dünyaya tanıtacağız. Bunu da festivalin ilk günü kuracağımız medeniyet sofrası ile başlatacağız."
Günümüzde birçok yerde 'Osmanlı Mutfağı' adı altında verilen hizmetleri yanlış bulan Bingöl, "Türk mutfağının önemini ne yazık ki ne bizim insanımız ne de dünya insanı anlamış durumda. Osmanlı, bunu zamanında çok iyi anlamış ve iyi reçeteler ortaya koyarak Türk mutfağına katkı sağlamış. Türk mutfağı binlerce yıllık bir medeniyet ve içerisinde farklı kategoriler yer alıyor. Osmanlı mutfağı da bizim mutfak kültürümüzün sadece bir bölümü. Keza saray mutfağı ve halk mutfağı da öyle. Türk mutfak kültürünü sadece Osmanlı'dan kalma sanmak da büyük bir haksızlık olur. Türk mutfak kültürü içerisinde yer alan bir ürün dünya mutfağına yüzlerce lezzet kazandırmış. Öneminin daha iyi anlaşılabilmesi için de herkese bunu bir festival ile göstermek gerekiyor" şeklinde konuşuyor.
- GİDEREK YOZLAŞIYOR
- Türk mutfağında olmayan birçok unsurun ön plana çıkarıldığını belirten Bingöl sözlerine şöyle devam ediyor: "Mesela bizim kültürümüze ait olmayan alkollü yiyecekler sanki Türk mutfağında her zaman varmış gibi sunuluyor. Günümüzde bir problem olarak görünmese de çatalın solda değil sağda olması gerekiyor. Bizim kültürümüzde çatal sağdadır. Bunun gibi küçük gözüken şeyler yozlaşarak Türk mutfağının farklılaşmasına sebep oluyor. Türk mutfağı ile ilgili yapılan festivallerde bu tarz yanlışlar dile getirilmeli. Biz de festivalde Lezzet Akademisi adı altında ünlü şefler ve akademisyenlere söyleşi yaptıracağız. Bu festivalin diğerlerinden bir farkı olacak. Kendi mutfak kültürümüzü ve medeniyetimizi tüm dünyaya tanıtacağız. Bunun için yabancı konukları, uluslararası şefleri ağırlayacağız."
Yemeğin başlı başına bir medeniyet olduğunu söyleyen Bingöl, "Festivalin ilk günü bir medeniyetler sofrası kuracağız. Topkapı Sarayı'nın bahçesinde İstanbul'da bulunan din mensuplarının temsilcileri ve birçok ülke konsolosunu aynı sofrada toplayıp Osmanlı ve Selçuklu'nun nadide yemeklerini sunacağız. Bu sofra etrafında kim olursak olalım barış içinde kardeşçe yemek yiyebileceğimizin mesajını vereceğiz. Ayrıca bir de dünya mutfağından bir ülke baş konuğumuz olacak.
İlk yılın onur konuğu Rusya olacak. Türk mutfak kültürü yanında kısmen Rusya mutfağından da lezzetlerde göreceğiz" diyor.
TÜRES'in 'Türkiye Lezzet Ödülleri' adı altında 24 farklı kategoride internette başlattığı oylama sonucu kazanan en iyi pastaneden tutun da en iyi şef, en iyi yemek programı, en iyi sokak lezzeti, en iyi lezzet blogger'ına kadar birçok alanda ödüller dağıtılacak. Ömür Akkor, Mehmet Yalçınkaya, Rafet İnce, Muhsin Ertürk gibi ünlü isimlerin workshop yapacakları festivalde İngiltere'den Gigi Fedeles, Bulgaristan'dan Veselina Slavcheva, Hindistan'dan Harishchandra Padmadatt Pathak ve daha birçok yabancı şef de festivalde olacak.
