Albayrak Grubu sponsorluğunda Zeytinburnu Belediyesi tarafından "Merhamet" temasıyla bu yıl 4'üncüsü düzenlenen "Geleceğin Ustaları" Geleneksel Sanatlar Yarışması, farklı millettten pek çok ustayı ve öğrenciyi bir araya getirdi. Yarışmacılar bu yıl da hüsn-i hat, tezhip, minyatür, çini, ebru, kat'ı, cilt ve kalemişi alanında binbir emekle hazırladıkları eserlerini görücüye çıkardı. Malezya, Mısır ve Endonezya gibi ülkelerden gelen sanatçılar da bu yarışmalarla Türkiye'deki hat ve İslam sanatını yakından tanıyarak öğrendikleri teknikleri ülkelerine taşımak istiyor. İki yıl önce Endonezya'dan katıldığı "Geleceğin Ustaları" yarışmasında celi sülüs dalında birinciliği elde eden Şahryanşah Sirajuddin, hat sanatını öğrenmek için Türkiye'ye taşınırken arkadaşlarının da bu yarışmaya katılmasını sağladı. Sirajuddin'in arkadaşlarından bu yılki yarışmada aynı dalda ikinci olan Isep Mısbah, ülkesindeki gençlere bu sanatı hakkıyla öğretmek isterken kubbe ve cami süslemeleriyle tanınan Malezya'nın meşhur hattatı Abdulbaki Abu Bakar ise ülkesinde modern yazılarla yapılan hat sanatını Türkiye'deki gibi geleneksel yöntemlerle icra edilmesi için çaba harcıyor. Hat sanatını cam üzerinde çalışan amcasından öğrenen Endonezyalı Teguh Prastio da ülkesinde sanatın sadece yarışmalardan para kazanılmak için yapılmasından muzdarip.
"Geleceğin Ustaları" yarışmasında iki yıl önce birinciliği elde eden ve pek çok arkadaşını bu yarışmaya davet eden Şahryanşah Sirajuddin, bu yarışmanın hayatı için bir dönüm noktası olduğunu söylüyor. Ortaokul yıllarından itibaren resim çizmeye meraklı olan Sirajuddin, kendisine bu sanatı öğreten arkadaşının yeteneksiz olduğunu söylemesine karşın bu alanda başarılı olmak için çalışmış. Kendi kendine hat çalışan Sirajuddin, okullarda düzenlenen yarışmalarda da dereceler elde etmiş. Mısır'da El Ezher Üniversitesi'nde İslam hukuku alanında yüksek lisans yaparken hat çalışmaya devam eden Sirajuddin'e icazet aldığı hocası Türkiye'ye gitmesini söylemiş. Türkiye'ye gelir gelmez ilk olarak hattat Hasan Çelebi'nin kapısını çalan Sirajuddin,"Hasan hoca yazılarımı çok beğenerek çalışmalara devam etmem gerektiğini söyledi. Mısır'a tekrar dönerek rika ve divani teknikleriyle çalıştım. 2012 senesinde bu alanda kendimi geliştirmek için Türkiye'ye yerleşmeye karar verdim" diyor.
Türkiye'ye yerleştikten sonra burada bir Türkle evlenen Sirajuddin, "Eşim de hat ve tezhibe çok meraklı. Onunla birlikte bir sergi de açmak istiyoruz. Her yıl ülkem Endonezya'ya gitmeye çalışıyorum. Orada hat sanatını yaygınlaştırmak istiyorum. Çünkü Endonezyalılar bu sanatı çok seviyor" diyor ve ekliyor: "Türkiye'deki hat tekniğini Endonezya'ya taşımak istiyorum. Endonezya'da İslam sanatlarının tümünü içine alan bir merkez kurmak istiyorum. Çünkü orada sadece hat sanatının icra edildiği merkezler var." Endonezyalı öğrencilerin sosyal medya üzerinden kendisine sorular sorduğunu da sözlerine ekleyen Sirajuddin, "Eserlerini gösterip nasıl olduğunu soruyorlar. Yeniden başlamalarını ve düzgün bir metod kullanmaları gerektiğini söylüyorum. Şevki Efendi'nin yazılarını öğrenmelerini söylüyorum kendilerine. Ülkemde 7 yaşındaki çocuk bile hat yapıyor. Hat yaptıkça Allah'ı tesbih ediyorum. Bir nevi ibadet ediyorum" diye konuşuyor.
Hat sanatını cam üzerinde icra eden amcasından öğrenen Teguh Prastio da yarışmada üçüncülüğü elde etti. Endonezya'da öğretmenlik yapan Prastio "Yarışmada celi sülüs tekniğiyle yazdığım hadisi 4 ay içinde tamamladım. Bu zamana kadar farklı yarışmalardan da dereceler elde ettim. Ülkemde her sene Kur'an'ı Kerim'i güzel okuma yarışmalarıyla birlikte hat sanatı alanında yarışmalar düzenleniyor. Ama oradaki yarışmalar Türkiye'deki gibi olmuyor. Yarışmacılara 8 saat veriyorlar ve bu 8 saat içinde eserin tamamlanmasını istiyorlar. Böyle olunca eserler kaliteli olmuyor. Sadece para kazanmak için yarışmalara katılıyorlar" diyor. Osman Özçay ve Sami Efendi'nin yazılarından ilham aldını da ifade eden Prastio, "Endonezya'da çok yetenekli gençler var ve onlara yol gösterilmesi lazım. Endonezya'da ve Ortadoğu'da Muhammed Haşim El Bağdadi uslübü çok yaygın. Amacım onlara Türk usülü hat tekniklerini öğreterek bu sanatın hakkıyla yerini getirilmesini sağlamak"diyor.
Endonezya ve Malezya'da kalemişi tekniğiyle cami ve kubbeleri süsleyen Isep Mısbah, celi sülüs dalında ikinciliği elde eden Ortadoğu'nun meşhur hattatlarından biri. Jakarta'da öğretmenlik yapan Mısbah, "Endonezyalılar sanat alanında çok geri kaldı ve iyi şeyler yapmak istiyorlar. Ben de şimdilerde hem gençlere hem de yetişkinlere hat öğretiyorum. Mürekkebi her şeyi buradan öğrendik. Geleceğin Ustaları gibi yarışmalarla kendimizi geliştirip sesimizi duyurmamız önemli" diye konuşuyor. Malezya'nın meşhur hattatlarından olan Abdulbaki Abu Bakar ise yarışmada sülüs dalında üçüncülüğü elde etti. 2009 yılından beri mushaf yazan Bakar, "Malezya'da hat eskiden beri var ama daha çok modern yazılarla icra ediliyor. Yani kuralsız çalışıyorlar. Ama ben Türkiye'deki gibi geleneksel tekniği yaymaya çalışıyorum.Çünkü bu sanat, sadece şekil demek değil" diye konuşuyor.
