Yargıtay konferans salonundaki duruşmada heyete, Yargıtay 16. Ceza Dairesi Üyesi Muhsin Şentürk başkanlık etti.
Sincan F Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan Özçelik ve Başer, salona jandarma eşliğinde getirildi.
Sanık yakınlarıyla avukatların katıldığı duruşmada, sanıkların usule ilişkin itirazları, talepleri alındı, savunmalarına geçildi.
Söz alan Avukat Elkan Albayrak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın devam eden yargılamalara müdahale ettiğini savunarak, "Yüksek yargı başkanları siyasi konuşmalara alkış tutuyor. Bu durumda biz sizden nasıl adalet bekleyeceğiz?" dedi. Albayrak, davaya ilişkin dosyaların tamamının dökümünü talep etti.
Savunma yapan sanık Metin Özçelik, hakkındaki suçlamaları reddederek, "Suçlamalar safsatadan ibarettir. Cebir, şiddet bunun neresindedir. Hakim olarak verdiğim karar geçerlidir. Görevi kötüye kullanma suçunun unsurları oluşmamıştır." diye konuştu.
Danıştay Başkanı Zerrin Güngör'ün, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile gezilere katılmasını da eleştiren Özçelik, "Meslekten çıkarılmamla ilgili HSYK kararına karşı gideceğim yer Danıştay. Ben nasıl güveneceğim. Yüksek yargı başkanları çağrıldıkları zaman siyasi toplantılara neden katılırlar? Biz yargıcız. Kanunlara, vicdanımıza göre karar veririz. Siyasetçiler bizden bir şey isteyebilirler. Bu talepleri yargı mensupları karşılamaz, nazikçe reddeder." ifadelerini kullandı.
Usule ilişkin taleplerini sıralayan sanık Metin Özçelik, Yargıda Birlik Platformu ile yürütme arasında bağ olduğunu iddia ederek, Yargıtay 16. Ceza Dairesinde de platform üyesi hakimler bulunduğunu, yeni dairenin doğal hakim ilkesine aykırı şekilde oluşturulduğunu, bu nedenle Başkan Eyüp Yeşil ve Üye Muhsin Şentürk dışında Yargıda Birlik Platformunun desteklediği Daire'ye yeni seçilen üyelerin reddini ve görevsizlik kararı verilmesini istedi.
Özçelik, Yargıtay'da müzakere için toplanacak 5 kişilik heyete girecek üyelerin, Daire Başkanı tarafından belirlenmesini öngören Yargıtay Kanunu'nun 24. maddesinin Anayasa'ya aykırılığının tespit edilerek, Anayasa Mahkemesine götürülmesini istedi.
Daha etkin savunma yapmak için dava dosyasının tümünün elektronik ortamda kendilerine verilmesini talep eden Özçelik, cezaevinde kendisine bir bilgisayar ve yazıcı tahsis edilmesini istedi.
Metin Özçelik, bu taleplerle ilgili karar verildikten sonra savunmasına devam edeceğini bildirdi.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi Üyesi Mustafa Kurtaran, diğer sanık Mustafa Başer'e, "Siz de mi aynı taleplerde bulunuyorsunuz, usul ekonomisi açısından zamanı iyi kullanalım." dedi.
Öçelik'in taleplerini bitirmesinin ardından Mustafa Başer, "Sayın Üye Mustafa Kurtaran bana da sormuştu, ben de aynı talepleri dile getiriyorum." diyerek söz almak istedi. Bu sırada Mustafa Kurtaran'ın gülümsemesi nedeniyle avukat Önder Durdu ile Üye Kurtaran arasında kısa süreli sözlü tartışma yaşandı.
Avukat Durdu'nun "Neden gülüyorsunuz, bizimle dalga mı geçiyorsunuz?" demesi üzerine, Üye Kurtaran, "Saygısızlık etme, beni terbiye mi ediyorsun." dedi. Kurtaran ve Durdu'nun karşılıklı sözlerinin devam etmesi üzerine Başkan Şentürk araya girdi. Üye Kurtaran, "Mustafa Başer adımı zikrettiği için gülümsedim, dalga geçmek için değil" açıklamasında bulundu.
Söz alan sanık Mustafa Başer, Özçelik ve avukatların beyanlarına ve taleplerine aynen katıldığını dile getirdi.
Başkan Şentürk, taleplere karşı Savcı Kenan Zeybek'ten görüşünü sordu.
Dosyanın tümünün alınmasına ilişkin taleplerle ilgili takdiri yüce heyete bıraktığını söyleyen Zeybek, Yargıtay Kanunu'nun 24. maddesinin Anayasa Mahkemesine götürülmesi talebinin reddine karar verilmesini istedi.
Davaya bakan hakimlerin doğal hakim ilkesine aykırı şekilde oluşturulduğu iddiasının dayanaktan yoksun olduğunu söyleyen Savcı Zeybek, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin objektif biçimde oluşturulduğu görüşünü dile getirdi.
Savcı Zeybek, "Son yapılan HSYK seçiminde karargahı okyanus ötesinde bulunan suç örgütünün güdümündeki yapının seçimi kaybetmesi sonrasındaki süreçte seçilen Yargıtay üyelerinin Türk yargı teşkilatı içerisinde öteden beri hakimlik ve savcılık görevini yürüten, kaynağını ve gücünü büyük Türk milletinden alan meslektaşlarımız arasından seçilmelerinin ötesinde, bunların tarafsızlığından şüphe duymamıza yol açacak, bizzat kendilerinden kaynaklanan somut olgu ve olaylar ortaya konulamadığından yargılama sürecini uzatmaya yönelik ve zihinlerde şüphe kalmasını hedeflediği açıkça anlaşılan ret isteminin CMK'nın 32. maddesi uyarınca geri çevrilmesi talep olunur." şeklinde konuştu.
Duruşmaya verilen aranın ardından Başkan Şentürk, dava dosyasının CD ve DVD ortamında sanıklara verilmesine karar verdiklerini bildirdi.
Şentürk, Yargıtay 16. Ceza Dairesi hakkındaki görevsizlik kararı verilmesi, bazı üyelerin reddi ve Yargıtay Kanunu'nun 24. maddesinin Anayasaya Mahkemesine taşınması taleplerinin reddine karar verdiklerini açıkladı.
Duruşmada daha sonra sanıkların, tutukluluk hallerinin devamına yaptıkları itirazlarla ilgili görüşleri alındı.
Sanık Mustafa Başer, tutukluk halinin kaldırılmasını isteyerek, "Ben talimat almam. Benim sorunum biat etmemek. 20 yıllık arkadaşım olan iki meslektaşım şu an üst yerlerdeler, 'Seni sulh ceza hakimi yapalım ama bir şartımız var. Belli dosyalarda bizim dediğimiz kararları vereceksin.' dedi. Ben kabul etmedim. Bir daha da bana uğramadı." iddiasında bulundu.
Sanıkların taleplerinin alınmasının ardından duruşmaya ara verildi. Aranın ardından kararı açıklayan Mahkeme Başkanı Şentürk, sanıkların savunmalarını hazırlamaları için "son kez" süre verilmesine, koğuşlarında bilgisayardan yararlandırılmaları için cezaevine yazı yazılmasına karar verildiğini bildirdi.
Sanıkların tahliye taleplerini reddeden heyet, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Sanıkların tutukluluk halinin devamının 24 Haziran'da dosya üzerinden incelenmesi kararlaştırılırken, duruşma 13 Temmuz'a bırakıldı.
