23 Nisan Ulusal Egemenlik bayramı ile TBMM'nin açılışının 95. yıl dönümü tüm yurtta törenlerle kutlandı. 23 Nisan için TBMM'de gerçekleştirilen özel oturumda TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Davutoğlu ve Meclis'te grubu bulunan siyasi parti temsilcileri birer konuşma yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise özel oturumu TBMM'deki Şeref Locası'ndan takip etti. Akşam da 23 Nisan nedeniyle TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in ev sahipliğinde Meclis'te bir resepsiyon düzenlendi.
Resepsiyona eşi Sare Davutoğlu ile birlikte gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu gazetecilerin gündemi ilişkin sorularını yanıtladı. 'Sözde Ermeni soykırım' ile ilgili bir soru üzerine Davutoğlu, yüzyıl önce Ermenileri kışkırtarak hem Türklere hem de Ermenilere büyük acılar yaşatanların bugün de Türkiye'yi karalamak için yine Ermenileri kullandıklarını söyledi. Davutoğlu özetle şunları söyledi:
“(Almanya'daki sözde soykırımla ilgili tartışmalar) Sayın Merkel'le uzun bir telefon görüşmemiz oldu. Tutumumuzu açık bir şekilde kendisine izah ettim. Almanya ile Osmanlı Devleti aynı saftaydı Dünya Savaşı'nda. Bu olayları en yakından bilenler Almanya ve bütün arşivlerimizi açmaya hazır olduğumuzdur. Alman parlamentosu bazı hususlarda Sayın Merkel'in ifade ettiğinin ötesinde kesin hüküm veren ifadeler de kullandılar. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Bu açıklamalar karşısında tepkimizi, tutumuzu açık yüreklilikle ortaya koyuyoruz.
Rusya ile ilgili olarak bugün Dışişleri Bakanımızla da görüştük. Gereken girişimler yapılacak. Rusya ve Fransa'nın Erivan'da olmaları Minsk Grubu'nun (bu iki ülkenin de eş başkanı olduğu Avrupa Güvenlik Teşkilatı tarafından Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki Dağlık Karabağ sorununun barışçıl çözümü için kurulan grup) tarafsızlığına da gölge düşürüyor.
Karşılaştırmak için söylemiyorum ama Erivan'daki toplantıya katılıma bakın bir de Türkiye'deki barış zirvesine bakın. Aradaki fark, dünyada kime ve neye itibar ettiğini ortaya koyan bir farktır. Kaç devlet başkanı oraya gidiyor, kaç devlet başkanı ve hükümet başkanı burada. Bu sadece Türkiye sempatisi değil, bizim zirvemizin adı barış zirvesi. Onların yaptıkları toplantı, nefret üretmeye ve öfkeyle tarihi yorumlayıp bugünkü nesillere aktaran bir husus.
(Putin'in 'soykırım' ifadesini kullanması) Bizi dönük olarak tarihimizi tahrif ve tahkir eden tutum bizim güvenimizi sarsar. Kim tarafından yapılırsa yapılsın. Bütün muhataplarımıza, gelin göz mesafesinde konuşalım ama herkes tarihini açsın. Üçüncü taraflara, ne onların yorumlarına ne de gölge etmelerine ihtiyaç var. İstanbul'da Ermeni Patrikhanesi kurulduğunda Fatih Sultan Mehmet Han'ın fermanıyla, bu devletlerin çoğunun dahi adı yoktu, bunun da bilinmesi lazım.
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, 23 Nisan resepsiyonunda gazetecilerin çözüm süreciyle ilgili bir sorusu üzerine “HDP'ye heyetiyle sürekli görüşüyoruz” dedi. HDP'nin barajı aşıp aşmayacağına ilişkin tartışmalara da değinen Akdoğan, “Onlar doğudaki oyları ile değil, büyük şehirlerdeki ve yurt dışındaki oylarla barajı geçmeye çalışıyorlar. Ama bu gerçek yüzleri ortaya çıktıkça, makyaj döküldükçe, oralardan ilave oy almaları da mümkün değil. İşte gördük beyannameyi. Sekiz defa 'Kürt' geçiyor, dokuz defa 'lezbiyen, gay bilmem ne' geçiyor. Yani Türkiye gerçekliğinden bu kadar uzaklar” diye konuştu. Akdoğan, 'Türkiye partisi' sloganıyla Türkiye partisi olunamayacağını vurgulayarak, “Şu anda örgüt partisi görüntüsü var” dedi.
MHP lideri Devlet Bahçeli, resepsiyonda gazetecilerin soruları üzerine seçim beyannamelerini 3 Mayıs 2015 tarihinde açıklayacaklarını söyledi. Bahçeli, "Bize göre geç kalınmışlık yok. Orada yer verdiğimiz tüm görüşler tutarlılığı olan görüşlerdir. Eğer rakamlar ifade ediliyorsa, mutlaka kaynağı çok net olarak hesaplanmıştır. Kaynak vardır yoktur tartışması lüzumsuz. Bir parti bir program yapıyor, iktidar diyor ki kaynağı var mı? Müsade et iktidar olsun, kaynağı nasıl bulacak, göstersin” dedi. Bahçeli, bir başka soru üzerine 'sözde soykırım' tartışmalarına kilitlenerek, Türkiye'yle uğraşanlara koz verildiğini kaydederek, “Türkiye'nin gündeminde artık bu düşmelidir” dedi.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, bireysel başvuru konusunda yeni bir düzenlemeye ihtiyaç olmadığını söyledi. Arslan, “Bireysel başvuruda bir takım sıkıntılar var, artan oranda başvurular var. Ama aynı zamanda da bunlarla başa çıkabilecek bir irade var ve çalışmalar var. Öyle çok vahim bir tablo yok önümüzde” dedi. Önlerinde fiilen 9-10 bin civarında bir başvuru olduğunu kaydeden Arslan, “Altından kalkılamayacak bir yük yok” diye konuştu. Dershanelerle ilgili düzenlemeye yönelik iptal başvurusuna ilişkin soru üzerine Arslan, raporun hazırlandığını ilerleyen dönemde gündeme alınacağını söyledi.
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar, daha etkin bir kara kuvvetleri için çalıştıklarını vurgulayarak, TSK'nın eğitiminde sivil unsurların da önünü açtıklarını vurguladı. Akar, “Bizim tugay karargahını, komutanlarını eğitiyoruz; bununla ilgili bir çalışma yaptığımızda askerler yapıyordu. Erzurum'da, İzmir'de çok sayıda vali muavini düzeyinde, AFAD'tan, Kızılay'dan arkadaşlarımız da katıldı, meteorolojiden, TRT'den de” diye konuştu. Org. Akar, 'kışlada telefon' uygulamasının eksiklikler tamamlanarak yakın bir zamanda devreye gireceğini de söyledi.
