Osmanlı’nın bölgeden çekilmesinin ardından Misak-ı Milli sınırları içerisindeki Musul ve Kerkük’ün Türkiye’de kalıp kalmayacağı Lozan’da İngiltere ile hükme bağlandı. Buna göre, sınırlar tam olarak belirlenene kadar iki taraf da haritayı değiştirmeye çalışmayacaktı.
ya da kararlaştırılacak olan özel hükümlere halel vermez.
Musul meselesinin geleceğine dair konu Milletler Cemiyeti’nin hakemliğine havale edilince, Türkiye-Irak arasında geçici Brüksel Sınırı belirlenmiş olup bu sınır bugünkü Türkiye-Irak sınırının ilk uluslararası senedi olmuştu.
- ‘Hududa riayet’
- DOSTLUK ANLAŞMASI / 29 MART 1946
- (Türkiye-Irak Dostluk ve İyi Komşuluk Anlaşması)
- Madde 1:Taraflar birbirinin ülke bütünlüğüne ve 1926 tarihli Ankara Antlaşması ile belirlenmiş ve çizilmiş olan aralarındaki hududa riayet etmeyi taahhüt ederler.
1980’li yılların başında bölgede bölücü terör örgütünün ortaya çıkmasıyla birlikte; iki devletin birbirlerine önceden haber vermek koşuluyla teröristlere yönelik sıcak takip yapabileceklerini ihtiva eden ‘Sınır Güvenliği ve İşbirliği Antlaşması’ 1983 Şubat’ında imzalanmıştı.
Bu antlaşmanın devamı niteliğinde olup terör örgütünün eylemlerini artırmasına bağlı olarak 15 Ekim 1988’de imzalanan ‘Türkiye-Irak Güvenlik Protokolü’ de sıcak takip hattını 5 km olarak belirlemiştir.