Türkiye'nin parlamenter demokrasisi, darbeler, savaşlar ve muhtıralar nedeniyle sık sık kesintiye uğradı, Meclisin görev yapmasının önüne geçildi. AK Parti, halkoylaması için hazırladığı broşürlerle, 'halk oylamasına neden evet?' sorusuna cevap verdi. Broşürlerde, 'Vesayet dönemi izlerinden arınmak için', 'Mevcut anayasanın üzerinde hala 12 Eylül vesayetinin gölgesi bulunuyor. O gölgeden kurtulmak için' ifadeleri yer aldı.
16 Nisan'daki referandum için kampanya sürecini bugün yapacağı gövde gösterisiyle başlatmaya hazırlanan AK Parti, sistemin gerekçelerini de tek tek muhalefete ve halka anlatacak, parlamenter sistemde yaşanan sıkıntılara da dikkat çekilecek. Bu kapsamda, parlamenter sistemde demokrasinin rafa kaldırıldığı süreçlere işaret edilecek.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, açıldığı 23 Nisan 1920'den bugüne kadar birçok badire atlattı. Kurtuluş Savaşı sonrasına kadar, 1920-1924 arasında farklı özellikleri olan Meclis Hükümeti görev yaptı. 1924'ten sonra yaşanan gelişmelerle kurulan bütün partiler kapatıldı. 1950'ye kadar CHP'nin tek parti yönetimiyle geçildi.
Parlamenter sistemin iktidarı ve muhalefetiyle işlediği dönemlerden biri 1950-60 arası oldu. Ancak bu süreç de, 27 Mayıs 1960 ihtilali ve aralarında Başbakan Adnan Menderes'in de olduğu isimlerin idamıyla son buldu. Parlamenter sistem, 1965'te yeniden işlemeye başladı, ancak bu kez 12 Mart 1971'de muhtıra geldi. İki yıllık askeri kontrollü dönem sonrası, 1973'te sistem tekrar işletildi. Ancak bu dönem de, 12 Eylül 1980 askeri darbesiyle sekteye uğradı.
1980 askeri darbesi sonrası yönetim üç yıl Milli Güvenlik Konseyi'nce idare edildi. Daha sonra ANAP'ın tek parti iktidarı olsa da, 1989'a kadar Kenan Evren'in Anayasa'daki özel yetkileri hep kendisini hissettirdi. 28 Şubat 1997'de 'postmodern darbe' olarak nitelendirilen süreç yaşandı. Refahyol Hükümeti'nin sonu da, seçimlerle değil, tarihi MGK'da alınan kararlardan bir süre sonra geldi.
AK Parti'nin tek başına iktidar olduğu süreçte de, parlamenter sistem çeşitli darbe girişimlerine maruz kaldı. 2007'de AK Parti'nin reddettiği e-muhtıra verildi. 17-25 Aralık'ta hukuk darbesi yapılmaya çalışıldı. Son olarak 15 Temmuz 2016'da ülkeyi yönetenlerle birlikte, parlamentonun da hedef alındığı darbe girişimi yaşandı.
Başbakan Yıldırım'ın talimatıyla partide oluşturulan Strateji Grubu'nun çalışmasıyla, vatandaşların Anayasa değişiklik paketiyle ilgili aklına takılan tüm sorulara cevap veriliyor. Yürütülen hazırlık kapsamında, AK Parti, “Halk oylamasına neden evet diyoruz?" broşürleri hazırladı. Broşürlerde vesayetin biteceği vurgusu ön plana çıktı.
*Mevcut anayasanın üzerinde hala 12 Eylül vesayetinin gölgesi bulunuyor. O gölgeden kurtulmak için
*Vesayet dönemi izlerinden arınmak için
*Koalisyon ihtimali ortadan kalkacağı için
*Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığın kuvvetlenmesi için
*Meclis'in denetleme gücü artacağı için
*Yargının sivilleşmesi, tarafsız bir yargı için
*Meclisin daha etkin ve verimli çalışması için
*Siyasi ve ekonomik istikrarın sağlanması için
*Yasama ve yürütme kuvvetleri birbirinden ayrılacağı için
*Güçlü bir devlet için
*Milli birlik ve dayanışma bağlarını daha da sağlamlaştırmak için
*İleri demokrasi için
