|

Ömer Halisdemir'in şehit edilmesi davasında ara karar

Özel Kuvvetler Komutanlığını ele geçirmek isteyen cuntacı general Terzi'yi vurarak FETÖ'nün darbe girişiminin seyrini değiştiren Astsubay Halisdemir'in şehit edilmesine ilişkin davada ara kararını açıklayan mahkeme, sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmetti.

Yeni Şafak
22:34 - 12/09/2017 Salı
Güncelleme: 23:28 - 12/09/2017 Salı
AA
Fotoğraf: Arşiv
Fotoğraf: Arşiv

Özel Kuvvetler Komutanlığını (ÖKK) ele geçirmek isteyen cuntacı general Semih Terzi'yi vurarak Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin seyrini değiştiren Astsubay Ömer Halisdemir'in şehit edilmesine ilişkin 18 sanığın yargılandığı davada ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmederek davayı erteledi.

Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu sanıklar ve avukatları ile müştekiler şehit Halisdemir'in kardeşi Soner Halisdemir ve karargahta öldürülen Astsubay Nedim Şahin'in eşi Ayşe Şahin ve çocukları hazır bulundu. Ankara dışındaki tutuklu sanıklar ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile katıldı.

Savunmaların ardından duruşmada sanıkların çapraz sorgusuna geçildi. Sanıklardan öldürülen darbeci general Semih Terzi'nin emir astsubayı Ahmet Kara, Başbakanlık Avukatı Alaaddin Varol'un sorusu üzerine, darbe girişiminden Semih Terzi'nin öldüğünü öğrendiği an haberdar olduğunu, gelişmelerden olay öncesinde bir bilgisinin bulunmadığını söyledi.

Diyarbakır'dan gelen uçakta Semih Terzi'nin yanında olduğunu ifade eden Kaya, "Terzi, sanıklardan eski Binbaşı Fatih Şahin'e darbeden bahsetti mi?" sorusuna karşılık, uçaktaki gürültüden dolayı bunu duymadığını öne sürdü.

TBMM Avukatı Sinan Kılıçkaya, Semih Terzi'nin Emir Astsubayı Başçavuş Ahmet Kara'ya darbe girişiminden haberdar olduğu takdirde ne yapacağını sordu. Kara, "Hiçbir şey yapamazsam bile Semih Terzi'nin yanından olabildiğince uzaklaşırdım" dedi.

Ankara'ya indikten sonra ÖKK'da olağan dışı bir durumla karşılaşıp karşılaşmadığı sorulan Kaya, "Ali Kapucu astsubay kırmızı tişörtlü, üzerinde hücum yeleğiyle oradaydı. O an onun orada olmaması gerekiyordu. Anormal durum o vardı." karşılığını verdi.

Yurt genelinde uçuş yasağı olduğu hatırlatılarak Diyarbakır'dan havalanan uçağın kalkması için Semih Terzi'nin özel bir çabasının olup olmadığının sorulması üzerine Kaya, "Teknisyen Terzi'nin kuleyle konuştuğunu söylüyor ama ben buna şahit olmadım." dedi.

"Yaklaşık 20 isim vardı"

Sanık Ali Güreli ise avukat Kılıçkaya'nın, "Diyarbakır'dan havaalanına geçerken otobüste Başbakan Binali Yıldırım'ın darbe girişimine ilişkin konuşmasını dinlediniz mi?" sorusu üzerine, konuşmayı dinlediklerini, sanıklardan Mihrali Atmaca'nın radyonun sesinin açılmasını istediğini söyledi. "Otobüste bu konuşmayı herkes duyabiliyor muydu?" sorusuna "Evet" karşılığını veren Güreli, bir soru üzerine sanıklardan Fatih Şahin'in de bu konuşmayı duyabilecek bir yerde olduğunu ifade etti.

Daha önce operasyon için Ankara'ya gelip gelmedikleri sorulan Güreli, "Benim ÖKK'da çok uzun bir geçmişim yok ama önce Kilis veya Ankara üzerinden Suriye'ye mi gideceğiz diye düşündük. Boğaz Köprüsü'nün kapatılmasını, emniyet falan denilince, biz de bir yerlerde emniyet alacağız diye değerlendirme yaptık." dedi.

"Mehmet Ali Çelik'in gözaltına alındığında yanındaydınız. Çelik'ten çıkan listeleri gördünüz mü?" sorusu üzerine Güreli, Çelik'i gözaltına aldıklarında cep telefonuna ve silahına el koyduklarını belirterek, "Olaydan 2-3 gün sonra Fırat beni çağırdı, 'Mehmet Ali Yarbay'ın ajandasında bir liste gördün mü?' dedi. O sırada sarı renkte, ajandanın arasından kopmuş bir kağıt gördüm. Listede kaç isim vardı derseniz görmedim ama 20'ye yakın isim vardı. O ajandaya benzer kağıt." diye konuştu.

Sanıklardan Cihat İbrahim Yörük de Diyarbakır'dan havaalanına giderken otobüste darbeyle ilgili küçük grubun kalkışması diye Başbakan Yıldırım'ın açıklamasını duyduklarını söyledi.

Bu konuşmayı aralarında müzakere ettiklerini ancak bir yere koyamadıklarını dile getiren Yörük, "Biz darbeyi bastırmak için gittiğimizi düşündük." dedi.

Yörük, şehit Ömer Halisdemir vurulduktan sonra onu ayaklarından kimlerin sürüklediğinin sorulması üzerine Halisdemir'i İsmail Çınar ve Hasan Aksoy'un sürükleyerek getirdiğini belirtti.

Sanıklardan Erhan Almaz da ÖKK'da helikopterden indikten sonra Ömer Halisdemir'i pistte gördüğünü ve selamlaştıklarını anlattı. Halisdemir'in kendisine "Komutan nerede?" diye sorduğunu ifade eden Almaz, Terzi'nin arkadaki helikopterle geldiğini söylediğini, bunun üzerine Halisdemir'in sakin bir şekilde yanından uzaklaştığını anlattı.

"Duyma sorunun var mı?"

Daha sonra şehit Ömer Halisdemir'i vuran sanıklardan eski Binbaşı Fatih Şahin'in çapraz sorgusuna geçildi. Başbakanlık Hukuk Müşaviri Alaattin Varol'un, "Mihrali Atmaca veya başka birine Ömer Halisdemir'i vurun diye bir talimatınız oldu mu?" şeklindeki sorusuna, "Hayır, böyle bir talimatım olmadı. O esnada ben bina içerisindeyim. Bulunduğum yerde kamera vardı ve bu tespit edilecek. Bununla ilgili taleplerimizi yaptık. Bilirkişi raporu geldiğinde çoğu şey açıklığa kavuşacak" cevabını verdi.

Varol, Diyarbakır'daki havalimanına giderken otobüste Başbakan Binali Yıldırım'ın kalkışmaya ilişkin açıklamalarını duyup duymadığını sanık Şahin'e sordu. Şahin, verilen alarm emrinden dolayı alarm dosyasını incelediğini, Başbakan Yıldırım'ın açıklamalarını duymadığını savundu. Bunun üzerine Varol, "Otobüste bulunan herkes açıklamaları duyuyor ama Fatih Şahin duymadığını söylüyor. Duyma sorunun var mı?" diyerek tepki gösterdi.

Dönemin Özel Kuvvetler Komutanlığı Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı'nın telefonlarına neden cevap vermediği sorulan Şahin, "Zekai Aksakallı ile konuşmak istemediğim gibi bir şey yok. Ben aksine Zekai Aksakallı ile konuştuğumu söylüyorum. Sabah 05.30'da kendisiyle konuştum" iddiasında bulundu.

"Hain" tartışması

Avukat Varol'un "Kahraman Ömer Halisdemir'e neden ateş ettin? Bir sen miydin de ateş ettin? Yanınızda kimse ateş etmezken sen neden ateş ediyorsun?" sorusuna Şahin'in avukatı Çiğdem Koç ile diğer sanık avukatları tepki gösterdi. Varol'un, "Evet, bize göre Ömer Halisdemir kahraman, Fatih Şahin hain" dedi. Varol'un sözleri, solandaki izleyiciler tarafından alkışlandı. Bunun üzerine Koç, "Burada kimin kahraman olduğunu, kimin hain olduğunu siz mi belirliyorsunuz? Yargılama çoktan yapılmış. Biz burada boşuna uğraşıyoruz" diye konuştu. Varol, "Benim gözümde Ömer Halisdemir kahraman, Fatih Şahin ise haindir" karşılığını verdi. Tartışmanın devam etmesi üzerine mahkeme heyeti davaya 15 dakika ara verdi.

"TSK yaralı bir teröristi bile hastaneye yetiştiriyorken Ömer Halisdemir'e neden müdahale etmediniz" sorusuna Şahin, "Benim aklıma gelmedi" ifadesini kullandı.

Sanık Mihrali Atmaca'nın sorularını da yanıtlayan Şahin, Halisdemir'in şehit edildiği ana ilişkin, "Orada pusuya düştük. Askeri tabirle bu bir pusuydu. Ansızın üzerimize ateş geldi. Semih Terzi grubunun arkasındaydım. Yanımızda Ahmet Kara var. O kadar hızlı gelişti ki. Ağaçlık bölgeden üzerimize ateş geldi. Hiç beklemediğimiz yerde baskın tarzında pusuya düştük. Hızlı karar vermemiz imkansızdı." ifadelerini kullandı.

Semih Terzi'yi GATA'ya götüren helikoptere neden bindiği sorulan Şahin, helikoptere binme talimatının Ümit Bak tarafından verildiğini söyledi.

"Tanık Ahmet Kemal, Diyarbakır'dayken ihtilal olduğunu telefonda görüp gülümsediğinizi söylüyor. Siz bu konuda ne diyeceksiniz?" sorusuna karşılık Şahin, "Bunun cevabını verdim, ekleyeceğim bir şey yok." dedi.

Ara karar

Şahin'in çapraz sorgunun ardından savcılık mütalaasını alan mahkeme heyeti, daha sonra ara kararını açıkladı. Heyet, sanıkların üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyetini, mevcut delil durumu da göz önüne alarak adli kontrol şartlarının bu aşamada yetersiz kalacağından sanıkların tahliye istemlerini reddederek tutukluluk halinin devamına karar verdi ve duruşmayı 7 Kasım'a erteledi.

#Ankara
#Ömer Halisdemir
#FETÖ
#15 Temmuz
7 yıl önce