|

Paralel kumpas delil sayıldı

Işıkevleri ve TSK’daki paralel örgütlenmeyi araştıran iki askeri yargı üyesi, sivil mahkemelerin ‘delil sayılamaz’ dediği fotoğrafla askeri mahkemede hapis cezasına çarptırılırken, kumpası kurduğu iddia edilen askeri savcılıktaki sivil yazı işleri müdürü ise sanıkken tanık yapıldı. Kumpasın baş aktörü halen görevini sürdürüyor.

Yeni Şafak
04:00 - 11/12/2014 Perşembe
Güncelleme: 23:03 - 10/12/2014 Çarşamba
Yeni Şafak

Başsavcı Hava Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok ve Savcı Hava Hakim Yüzbaşı Mehmet Çelik, TSK’da her yere sızan paralel örgütü soruşturmanın bedelini pahalı ödedi. Işıkevleri ve Paralel yapının TSK’daki örgütlenmesini araştıran iki askeri yargı üyesi, iki sivil mahkemenin “delil sayılamaz” diye hüküm kurduğu fotoğrafları delil kabul eden askeri mahkeme tarafından hapis cezasına çarptırıldı. Paralel yapının kontrolünde olduğu iddia edilen Askeri Yargıtay’ın da onadığı 2 yıl 6 aylık cezalar kesinleşti. Üçok ve Çelik bireysel başvuru yapacakları AYM’den olumsuz karar çıkarsa hapse girecek. Üçok bir süre önce, Askeri Yargıtay’ın bu yapının eline geçtiği yolunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikâyette bulunmuştu. 


PARALEL SORUŞTURMANIN BEDELİ AĞIR OLDU

Üçok ve Çelik’in ceza aldığı ‘evrakta sahtecilik’ davası, cemaatin TSK’daki yasadışı örgütlenmesinin ürkütücü boyutunu gözler önüne seren bir öykü. Üçok ve yardımcısı Çelik, Karargâh Evleri soruşturmasını yürüttükleri sırada, 2009 yılında Kayseri’de paralel yapılanmanın askeri birimlerdeki örgütlenmesiyle karşılaştı. Üçok ve Çelik, TSK’yı tamamen ele geçirmeyi hedefleyen örgütü soruşturmaya başlayınca, başlarına gelmeyen kalmadı. Paralel yapı, Çelik’in Işıkevleri soruşturmasından önce Konya Yunak’ta bir düğüne giderken benzin aldığı petrol istasyonunda yaşanan ilgisiz bir olaydan bir kumpas üretti.


KUMPAS NASIL DELİLE DÖNÜŞTÜ

Çelik’in ayrılmasından kısa süre sonra benzin istasyonunda bir silahla tehdit olayı yaşandı. Açılan soruşturmada, o saatlerde benzin alanlar belirlendi. Savcılık, yüzleştirme için askeri savcılığa yazı yazıp, Çelik’in bir fotoğrafını istedi. Hava Kuvvetleri Askeri Savcılığı Yazı İşleri Müdürü Şafak Canlı üst yazıyı hazırlayıp, Başsavcı Üçok’a imzalattı ve zarfa da fotoğrafı koyup gönderdi. Fakat gönderilen fotoğrafın Çelik’e değil, orada çalışan bir başkasına ait olduğu anlaşılınca Yunak Savcılığı’nca soruşturma açıldı. Canlı hatasını kabul etti. Çelik yüzleşme için Yunak’a gitti, yüzleşme yapıldı ve tehdit edenin o olmadığı anlaşıldı, takipsizlik kararı verilerek konu kapatıldı.


İKİ MAHKEMEDEN TAKİPSİZLİK

Ancak bu yapılanmanın etkisiyle, evrakta sahtecilik davası açıldı. Canlı hakkındaki kovuşturmada, dökümanlar resmi belge özelliği taşımadığı gerekçesiyle takipsizlik verildi. Bu karara itiraz da Sincan 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilmedi. 

Fakat askeri savcı, dokümanı resmi belge sayıp Üçok ve Çelik hakkında 2010’da dava açtı. Askeri Yargıtay 4. Dairesi beraat kararı verdi. Savcının itirazı üzerine Askeri Yargıtay, kendi kararını bozup temyizi kabul etti. Davanın sanığı durumundaki Canlı da tanık yapıldı.

Mağdura ceza kumpasına devam

Duruşmalarda Üçok, kendisine isimli imzalı gelen bir ihbar mektubunu mahkemeye sundu; mektupta beraat kararının paralel örgütçülerin şantajlarıyla bozulduğu, isim isim mahkeme üyelerinin ‘cemaatçi’ olduğu yazılmıştı. Üçok redd-i hâkim talep etti ancak reddedildi. Sonuçta, heyete son aylarda atanan üyelerin oylarıyla Üçok ve Çelik 2 yıl 6’şar ay hapis ve TSK’dan çıkartılma cezasına çarptırıldı. Paralel örgütçü olduğu iddia edilen Şafak Canlı’nın ise halen Hava Kuvvetleri Askeri Savcılığı Yazı İşleri Müdürü olarak görevini sürdürüyor. Ordudan atılan iki mağdur Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuru yapmaya hazırlanıyor. 

#paralel yapı
#ışıkevleri
#tsk
#kumpas
9 yıl önce