Dünyanın yedi harikasından biri olup günümüze kadar zarar görmeden ayakta kalabilMİŞ Mısır Piramitleri, hala pek çok gizemi içinde barındırıyor. İnsan eliyle oluşturulmuş bu yapılardan çıkan mumyalar ve kalıntılar geçmişe dönük önemli şifreleri insanlığa sunarken , yapılan çalışmalara her gün bir yenisi ekleniyor. Uzun yıllar Mısır piramitleri üzerine çalışmalar yürüten ve Mısır arkeolojisi denince akla gelen ilk isim olan Dr. Zahi Hawass, geçtiğimiz hafta düzenlenen Heritage İstanbul Fuarı için İstanbul'daydı. Bir dönem Mısır’da Kültür İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanlığı görevi yürüten ve şimdilerde Giza tarihi eserleri, koruma ve kazı alanı müşteşarlığı yapan Hawass ile piramitlerle ilgili bugüne kadar yaptığı çalışmaları konuştuk. Hawass, piramitlerde halen büyük sırların ve gizemin saklı olduğuna inandığını söyleyerek "Geçtiğimiz yıllarda İskenderiye'de yaptığımız çalışmalarda Mısır Kraliçesi Kleopatra ve Romalı komutan Marcus Antonius'un mezarına ulaşmıştık. Şimdi ise çalışmalarımızı yoğunlaştırarak onların mumyalarını ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Bunu gerçekleştirebilirsek Mısır'daki en büyük arkeolojik keşfi yapmış olacağız" diyor.
Üniversiteye ilk başladığımda aslında diplomat olmak istiyordum. Sonra arkolojiyi denedim ama vazgeçtim. Başarılı olamayacağımı düşündüm ve tekrar diplomasiye döndüm. Fakat kazı çalışmalarına başlayınca aslında bu işi ne kadar sevdiğimi anladım. Özellikle Afrodit'in kazı çalışmaları beni onu çok etkiledi. O günden bugüne bu çalışmalara devam ediyorum.
Japonlar ve Fransızlardan oluşan ekibin yaptıkları çalışmaları ve röntgen ekiplerini kontrol ediyorum. Şu anda Giza piramitleri üzerinde yoğun bir şekilde çalışıyoruz.Giza piramitlerinde ekstra bir tane koridor ve bir de eski gizli bir oda arıyoruz. Onların çalışmlarını ve kontrollerini yapıyoruz. Ekibe daha fazla tarama yapmaları için tavsiyeler ve yol haritaları çiziyorum.
Sfenks'in 3 kilometre kuzeyinde yaptığımız çalışmada iki tane mezar bulduk. Bunlardan bir tanesi işçilere aitti. Büyük olanı da ustalara aitti. Ayrıca daha çok balık yedikleri yerler ve yatakhaneler bulduk. Oradaki çalışmalarda et yendiğini ve yemek yaptıklarını kanıtlayan değirmene benzer araçların varlığını tespit etmiştik. Orada ilk defa burada çalışanların kötü koşullarda değil, iyi koşullarda çalıştıklarını her gün et bile yediklerini isptladık. Bu heyecan vericiydi.
Krallar Vadisi'ne yapılan çalışmada birçok mumya ve tarihi esere rastladım.FiravunTutankhamun'un hüküm sürdüğü döneme ait birçok mumya ve lahide rastladım. Yine Krallar Vadisi taramalarını sürdürerek oradaki diğer lahitlerden ve mezarlardan gizli saklı olan değerli parçaların çıkarılması çalışmalarına devam ediyorum. Bu çalışmalarımızda kalıntılara zarar vermemek için çok dikkatli çalışıyoruz.
Khufu Piramidi yani Büyük Piramit'te gizli bir odanın olduğunu bildiğimiz için bir duvar delinerek robot gönderdik. Beni çok etkileyen bir çalışma oldu. Bu robot, başka bir odanın daha olduğunu keşfetti. Ters taraftan da bu odanın varlığını tespit ettik. Bu defa gelişen teknolojiden yardım alarak çalışmamızı ortaya koyduk ve bu oldukça işe yaradı.
Evet. Daha keşfedilmemiş pek çok eserin olduğunu düşünüyorum. 3 bin 700 yıllık olan piramit, başka bir piramidin temeli olarak yapılabileceği üzerinde düşünüyoruz şu an. Aynı zamanda Mısır'da Kahire'nin içinde mumyalar ve yapıların altında bazı tarihi eserlere ulaşıyoruz. Bu çalışmalarımız devam ediyor.
Elbette... İskenderiye'de Mısır Kraliçesi Kleopatra'nın ve Romalı komutan Marcus Antonius'nın olduğuna inanıyorum. Bu konuda büyük kanıtlarım var. Sizin de ifade ettiğiniz gibi daha öncesinde yapılmış çalışmalarımız var. Aynı zamanda Krallar Vadisi'nin yanındaki tapınakta Tutankhamun'un eşinin olduğunu düşünüyorum. Bir de basamaklı ilk piramitleri yani ilk piramitlerin en iyi örneğini yapan ünlü mimar Imhotep'in çalışmalarına da devam ediyoruz. Bunları ortaya çıkarabilirsek Mısır'daki en büyük arkeolojik keşfi yapmış olacağız.
Her ülkenin efsaneleri ve merak ettiği şeyler var. Ama insanlar daha çok mumyaların ve firavunların büyülü olduğuna inanıyor. Mısır piramitleri için Khufu ve piramidin işçileri hakkında her zaman yeni bilgilere ulaşacağımızı düşünüyorum. Çünkü her sene bizi şaşırtan bir bilgi ortaya çıkıyor.
Türkiye, Meksika, Peru, Ürdün, Çin gibi ülkeler kazı çalışmaları konusunda başarılı. Tabi en önemlisi bulduklarını koruyup, eserleri kayıt altına almaları. Buna yoğunlaşırlarsa daha da başarılı hale gelirler.
Evet. Geçtiğimiz yıl Efes’i ziyaret etmiştim ama Türkiye'deki çalışmaları yakından takip etme imkanım pek olmadı. O zamanlar Avusturyalı bir ekip kazı çalışmaları yapıyordu. Elle yapılan kazıların dışında büyük iş makineleriyle çalıştıklarını gördüm. Bu beni çok rahatsız etmişti.Çünkü bu tür çalışmalarda çok hassas olunmalı. Tüm arkeolojik kazılarda buna dikkat edilmeli.