Operasyonların bitme aşamasına geldiği Cizre'nin Nur Mahallesi'ndeki operasyonlarda PKK'lı teröristlerin sözde mahkeme olarak kullandığı binanın ortaya çıkması, PKK'nın yoğun çatışmalara rağmen hukuk sisteminin işleyişine devam ettiğinin göstergesi olarak nitelendiriliyor.
Yanmış birçok tutanağın ele geçirildiği ve Abdullah Öcalan'ın posterleri ve flamalarının bulunduğu evde gerçekleştirilen infaz kararlarını ise güvenlik güçleri ortaya çıkarmıştı.
Evlerini militanlara açmayan kişilerin kurşuna dizilmesi genç YDG-H'lıları rahatsız emiş olacak ki örgüt içinde tartışmalara yol açmasıyla infazlar da başlamış oldu. İlk olarak Cizre'de YDG-H mensubu Ahmet B. başından vurulmuş halde bulundu. Siirt'te ise güvenlik güçleriyle çatışmaya giren teröristler kaçamayacakları endişesiyle infaz edilmişti. 40 terörist silah bırakmış, örgütten kaçarken ikisi ihbar sonucu yakalanmıştı.
Hiç şüphesiz infazlardan en dikkat çekicisi PKK'nın kurucularından olan Celal Aydın'ın infazı... Celal Aydın'a önce mezarının kazdırıldığı ardından ise kafasına sıkılarak infaz edildiği yıllar sonra TBMM'ye sunulan raporla ortaya çıktı. Yine örgüt yöneticilerinden olan Haki Karer de ilk infazların başında geliyor.
Müebbet hapis cezasıyla yargılanan, PKK'nın ikinci adamı konumundaki Parmaksız Zeki kod adlı Şemdin Sakık, 2012 yılında 'İmralı'da bir tiran Abdullah Öcalan' kitabında Abdullah Öcalan talimatıyla gerçekleştirilen infazları tek tek açıklamıştı. Sakık kitabında Öcalan'ın koyduğu kurallara uymayanları anında cezaevine koyduğunu ve itirafa zorlanarak ajan olduğu suçlamasına maruz kaldığını yazıyor. Ayrıca Ali Doğan Yıldırım, Mehmet Turan, Ali Ömürcan, Yıldırım Merkit gibi PKK'nın kurucularının da aralarında yer aldığı 33 önemli infazı da kitabında açıklıyor.
Mahkeme evinde görülen davalara ihanet suçuyla çağrılan kişilere yönelik suçlamalar da hep aynı oluyor. İddianamede yer alan ifadelerle suçlunun, partinin düzenini bozduğu, Kemalist ve Faşizmin özelliklerini bünyesinde barındırdığı ve kendi yoz üslubunu partiye dayatıp gerilla savaşını durdurmak sebebiyle idamı isteniyor.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde 2012 yılında kurulan 'Terör ve Şiddet Olayları Kapsamından Yaşam Hakkı İhlallerinin İncelenmesi Komisyonu'na bir rapor sunan Kürt hareketinin önemli isimlerinden siyasetçi-yazar İbrahim Güçlü, Öcalan'ın “Biz 15 bin infaz yaptık" dediğini de aktardı.
İnfazları çarpıcı delillerle anlatan Aytekin Yılmaz, “Yoldaşını Öldürmek" isimli kitabına “Tanıdığım bütün romantik devrimciler, bir zalimden kurtulayım derken başka bir zalim iktidarın kurbanı oldular" analizi ile başlıyor. Yılmaz, 10 yıl içinde cezaevlerinde DHKP-C'nin 16, PKK'nın 15, TİKKO'nun 3, MLKP'nin 2 olmak üzere 36 mensubunu infaz ettiğinin bilgisini de paylaşıyor.
Diyarbakır Lice'de PKK mezarlığına dikilen Kürt halkının gözünde ölümsüzleştirilmeye çalışılan Mahsum Korkmaz'ın trajikomik heykeli, Kürt siyasetçi Galip İlhaner'in açıklamasıyla Korkmaz'ı kendine rakip gören Öcalan'ın emriyle öldürüldüğü gerçeğini de ortaya çıkarmıştı.
8 kadın teröristin Kandil'e 'çığ düşmesi' sonucu öldüğü açıklansa da örgüt içi infazlar olduğu kısa sürede ortaya çıktı. Ancak ailelerin “cenazemizi gönderin" talebi kabul edilmedi. Diğer toplu infazlar ise 2011 Kasım ayında gerçekleşmişti. Şilan Uğur, Leyla İkincisoy, Hazine Şeker, Leyla Gündoğdu ve Miyaser Marangoz adlı teröristlerin, jeneratörden sızan gazdan zehirlenip öldüğünü duyuran PKK'nın yalanını Jiyan kod adlı terörist ortaya çıkardı. İtirafçı terörist, 5 kadın örgüt elemanın kaçarken yakalanıp, işkenceli sorgu ile öldürüldüklerini ortaya çıkardı.
