Başbakan Binali Yıldırım, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen Çevre Projeleri Açılış Töreni'ne katıldı. Buradaki konuşmasında cumhurbaşkanlığı sistemine ilişkin yeni anayasa referandumu başta olmak üzere birçok konuda önemli mesajlar veren Yıldırım, 'hayır' cephesinin öne sürdüğü 'rejim değişecek' iddiasına cevap olarak, “Rejim falan değişmiyor, onların kimyası değişiyor. Bu değişime ayak uydurmak mecburiyetinde. Ama bunların böyle bir derdi yok. Çalışıp çabalayarak iktidar olmak diye derdi yok” dedi. Yıldırım, CHP'yi şöyle eleştirdi:
“Ömürleri boyunca terlemeden, yorulmadan ya ihtilaller öncesi ya ihtilal sonrası iş çıkarmışlar. Artık yağma yok, davetsiz misafirlere geçit yok. İşin adını millet koyuyor, sandıkta hükümeti kuruyor, sandıkta da hesabını soruyor. İki sandık arasında vekillere de cumhurbaşkanına da yetkiyi veriyor. Olay budur. Bunun dışında söylenenler hep lafı güzaf, kafa karıştırma, tamamen yanlış yalan beyanlarla milleti ifsat etme. Bizim milletimiz bunların hepsini bilir, basiretli, engindir, ariftir. İnşallah milletimiz 16 Nisan'da Türkiye'nin 2023 hedeflerine giden, aydınlık Türkiye'nin yolunu açacak ve böylece artık zaman israfının önüne de geçeceğiz; projeler gecikmeyecek, her şey tıkırtıkır çalışacak.”
Dünyada aynı anda üç tane terör örgütü ile mücadele eden başka bir ülke olmadığını ifade eden Yıldırım, Türkiye'nin FETÖ, PKK ve DEAŞ terör örgütüyle amansız mücadele ettiğini söyledi. Başbakan şunları söyledi:
“Dünya DEAŞ ile mücadele ediyormuş gibi davranıyor. Gerçekte mücadele eden yok. Tek mücadeleyi veren Türkiye. Fırat Kalkanı ile elhamdülillah Bab'ı da hallettiler ve oradaki insanlar normal hayatlarına döndüler. Bir yandan 5 yıldır 3 milyonu bağrımıza bastık, bununla sınırlı değil. Ege adalarından gitmek için denize açılan 5 yılda 50 bin insanı ölümden döndürdük. Bizim inancımıza göre bir kişiyi yaşatsan bile bütün cihanı yaşatmış gibi oluyor. Terör örgütü PKK'nın Güneydoğu'da yaptığı hendekler ve tahribat nedeniyle insanlar evlerini terk etmek zorunda kaldı. Biz onların canına okuduk, hepsini o şehirlerden çıkardık. Şimdi aralarında ne konuşuyorlar? 'Aman bu referandumda evet çıkarsa biz bittik.'
Biteceksiniz, başka yolu yok.”
Başbakan, depreme dayanıksız 7 milyon konutu 100 milyar lirayı aşkın yatırımla yenilemek zorunda olduklarını söyledi. Bunu yaparken dikey değil yatay mimari anlayışıyla hareket etmek gerektiğini kaydeden Yıldırım, “Şimdi bir bakıyorsunuz şehirler inşa ediliyor, Amerika'da, Manhattan denilen yerde. Gidiyorsunuz binalar göğün yedi katına kadar çıkıyor. Binalar büyük, heybetli ama ruh yok, ruh. Onun için biz yatay mimari diyoruz. Dikey mimariden ziyade yatay mimaride daha fazla sıcaklık, daha fazla ruh, daha fazla insanların birbiriyle meşveret etmesi, tanışması, görüşmesi var” dedi.
Türkiye'nin 15 yılda nereden nereye geldiğini milletin gördüğünü söyleyen Yıldırım, yollar, hızlı trenler, modern havaalanlarını hatırlattı. 6 bin kilometre devraldıkları bölünmüş yol miktarını, 24 bin kilometreye çıkardıklarını, var olanın üzerine 3 kat koyduklarını belirten Yıldırım, “80 yılda 6 bin, 15 yılda 18 bin... AK Parti farkı bu. Vatandaşların hızlı tren özlemini de gerçeğe çevirdik. Hızlı tren Kayseri'ye de geleecek. TOKİ ile 15 yılda 81 ilde 755 bin konut inşa ettik” dedi. Yıldırım ayrıca, 5 yılda 4 milyar fidan diktiklerine dikkati çekerek, “Bazıları itiraz ediyor. Efendim nasıl oluyor? İnanmıyorsan say kardeşim. Biz diktik, senin de işin gücün yoksa say” diye konuştu.
Adalet Bakanlığı'nın terör, çocuk ve kadın istismarları dışında 10 yılın altında mahkumiyeti kalanların açık cezaevine alınması kararının 'af' tartışması başlattığı yönündeki bir soruyu Yıldırım şöyle cevapladı: “10 yıl cezan var tamamen salıverilirsin, af olur veya 3 yıla indirirsin bu da af olur. Ama burada cezanın süresi değişmiyor, cezanın şekli değişiyor. İnfaz şekli değişiyor, kapalıdan açığa geliyor. Terörle mücadeleden dolayı cezaevlerinde yer sıkışıklığı var. O yüzden organize suçlar, terör, istismar gibi suçlar dışındaki suçlardan hüküm giyen mahkumları kapalıdan açığa alıyorlar. Bu, açık cezaevindeyken bir yanlış içerisinde olursa bu hakkı kaybediyor, tekrar bir önceki konumuna geliyor.”
Başbakan Yıldırım, Çevre Projeleri Açılış Töreni'nin ardından Etimesgut ilçesindeki Şaşmaz Oto Sanayi Sitesi'ne geçti. Cuma namazı öncesi Ahi Evran Camii önünde gazetecilerle sohbet eden Yıldırım, oto sanayi esnafının sigorta konusunda birtakım sıkıntıları olduğunu belirterek şunları ifade etti: “Primlerin yüksekliği, kaza yapan araçlara belirli sınırlamalar getirilmesi. Bunları gözden geçireceğiz. Zaten sigorta primleri çok daha yüksekti.
Geçen yıl düzenleme yaptık, yüzde 25 geriledi ancak halen yüksek geliyor. Bunun yolu sadece aracı sigorta etmekle olmuyor. Uçaklardaki, gemilerdeki gibi kara kutu konacak. Orta ve uzun vadede, hemen yarın değil. Bu kara kutu ne yapacak? O aracın bütün seyahatinde ne oldu, ne bitti, sollamada hata var mı, hız aşımı, trafik kuralı ihlali var mı? Bunları hep kaydediliyor. İşin sonunda açıyor, bakıyor herkes kusuruna göre oradaki hasarın bedeline ortak oluyor. Ortak sorumluluk oluyor. Öyle olunca fiyatlar da tamamen düşmüş oluyor.”
