|

Rusya inandırıcı değil!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hava sahamızı ihlal konusunda Rusya’nın izahatlarının inandırıcılıktan uzak olduğunu söyledi. Erdoğan, “Görülen o ki bunların asıl derdi, Lazkiye’de üs kurmak, Suriye’de askeri varlıklarını güçlendirmek. İki görüşmemiz oldu. Hava sahası ihlalleri de ciddiyetle bağdaşmıyor” dedi ve Putin’i yeniden aramayacağını belirtti.

Yeni Şafak ve
04:00 - 8/10/2015 Thursday
Güncelleme: 05:14 - 8/10/2015 Thursday
Yeni Şafak

Fransa ve Belçika'daki temaslarını tamamlayan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan buradan Japonya'ya geçti. Erdoğan, Tokyo yolunda kendisini takip eden basın mensuplarının sorularını yanıtladı.



Fransa ve Belçika seyahatlerimizi bugün tamamlamış olduk. Strasbourg'da Avrupalı vatandaşlarımızla buluştuk. Gerek coşku gerekse katılım çok iyiydi. Belçika ziyaretimiz de dolu dolu bir ziyaret oldu. Daha sonra Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schultz, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker ile görüştük. Her üç isimle de görüşülen meselelerin başında, mülteciler konusu vardı. Hakeza Türkiye'nin AB'ye tam üyelik sürecini de görüştük. Açılması gereken fasıllardaki gecikmeleri gündeme getirdik. Özellikle 15, 17, 23, 24. ve 30. fasılları kendileriyle tek tek masaya yatırdık.



AB'NİN TUTUMU OLUMLU


AB Komisyonu Başkanı Juncker, müzakere sürecinin hızlandırılması gerektiğini belirtti. Özellikle vize muafiyetini hızlandırma; 2017'den daha öne çekme gayreti içerisinde olduklarını gördüm. Gerek Schultz, gerek Tusk, gerek Juncker'in, daha önceki temaslarımızdan çok daha olumlu bir yaklaşım içerisinde olduklarını müşahede ettim. Özellikle mülteciler konusunda, Türkiye'nin çok ciddi bir yükü olduğunu vurguluyorlar. Tabii ki bizim yükümüzün ne kadarını nasıl alacaklarını, kendi aralarında belirleyecekler. Avrupalılar mülteciler konusunda mevcut hassasiyeti sürdürürlerse, iyi bir ilerleme sağlanabileceğine inanıyorum.



VERİLEN MESAJ AÇIK


Bizim Brüksel'de bulunduğumuz sırada malumunuz olduğu üzere NATO Konseyi, Rusya'nın ülkemizin hava sahasını ihlalleriyle ilgili sert bir açıklama yaptı. Verilen mesaj son derece açık: Türkiye'nin hava sahasını ihlal, NATO hava sahasının ihlalidir. Rusya'nın bu ihlallerle ilgili açıklamalarını ciddiyetle bağdaştıramadığımı belirtmek durumundayım. Rusya'nın Türkiye gibi kendisiyle komşu olan; dahası, üst düzey işbirliği konseyi mekanizmasının yürürlükte olduğu bir ülkeye yönelik bu tür ihlaller yapmış olması elbette hoş değil.





CİDDİYETLE BAĞDAŞMIYOR


Arife günü Moskova'da kendisiyle yüzyüze görüştük, ardından hava operasyonlarının hemen akabinde kendisiyle telefon görüşmemiz oldu.. Tüm bunların ardından, halihazırda yaşananlar da hava sahası ihlalleri de ciddiyetle bağdaşmıyor. Yaşananlardan dolayı elbette kırgınlık içindeyiz. Böyle bir şey olmamalıydı.



Türkiye ile AB arasındaki son durumu, mevcut havayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Schultz, Tusk, Juncker ile yaptığım görüşmeler son derece olumluydu. AB kurumlarının en yetkili isimleri, Türkiye'nin öneminin giderek arttığı konusunda hemfikirler. İyi bir atmosfer var. Terör konusunda da daha hassaslar. Bölücü terör örgütüne karşı tavırları çok net. Türkiye'nin istikrarının AB açısından da önemli olduğunun bilincindeler. İstikrarlı bir Türkiye'nin mülteciler meselesi dahil her konuda daha iyi, daha etkili olabileceğini biliyorlar.



DERTLERİ LAZKİYE'DE BİR ÜS KURMAK


Rusya da ABD de DAİŞ'le mücadele için PYD'yi destekleyeceklerini söylüyorlar. Bu hususta iki büyük devletin aynı noktada birleşmiş olmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye'nin söz konusu olduğu bir meselede, ABD ve Rusya'nın tümüyle aynı çizgide olabileceklerini düşünmüyorum. Her şeyden önce Türkiye olarak biz ABD ile müttefikiz; NATO üyesiyiz. Türkiye'ye yapılacak bir yanlışlıkta her iki ülkenin aynı çizgide olabileceğini düşünebiliyor musunuz? Böyle bir durum mümkün değil. PYD'nin PKK ile iç içe olduğunu herkesin bilmesi lazım. Rusya, son açıklamasında, Irak davet ederse, DAİŞ için orada da hava operasyonu yapabiliriz diyor. Rusya, Suriye'de DAİŞ'i vurmuyor ki! Bir keresinde ağızlarından kaçırarak, 'Rejime karşı her unsur bizim için teröristtir' dediler. Sonra toparlamaya çalıştılar. Görünen o ki bunların asıl derdi, Lazkiye'de üs kurmak, Suriye'de askeri varlıklarını güçlendirmek. Oraya 50 uçak gönderdiler. Orada ciddi bir askeri oluşum içindeler. Brüksel'deki NATO Konseyi toplantısından sonra, başta ABD olmak üzere tüm ülkelerin ortaya farklı bir tavır koymaları gerekecek. Mevcut durumu bu haliyle kabullenemeyiz. Hava ihlalleri konusunda Rusya'nın izahatları inandırıcı değil.



PUTİN'İ ARAMAM


İki ülke arasındaki gerilimin sıcak bir çatışmaya dönüşme ihtimali söz konusu mu?

Rusya'nın böyle bir şey yapacağına ihtimal vermiyorum. NATO Konseyi'nin hemen bir olağanüstü toplantı yapması da işin ciddiyetini gösterdi. Moskova'da Putin'le arife günü uzun bir konuşma yaptım. Ondan sonra neler yaşandı biliyoruz. Hava operasyonlarının başlaması akabinde telefonla görüştüm. Görüşmenin ardından hava sahası ihlali oldu. Bu şartlarda benim tekrar aramamın


anlamı yok.



OBAMA İLE GÖRÜŞECEĞİM


Rusya çok agresif hareket ediyor. Buna karşılık ABD'den karşı bir hamle de gelmedi..


Suriye konusunda Türkiye-ABD görüşmeleri çok önceden başladı. Uzun zamandır görüşmelerimiz sürüyor. Gelinen son durumu da, dışişleri bakanlarımız, askeri yetkililerimiz görüştüler, görüşüyorlar. Muhtemelen önümüzdeki hafta, ben de Obama'yla bir telefon görüşmesi yapabilirim; bu şekilde konuyu teferruatlı biçimde de ele alabiliriz.



Almanya gibi ülkeler, Türkiye'deki patriotları geri çekme kararı almışlardı. Bu çerçevede müttefiklerden destek talebiniz olacak mı?

Görüşmelerde herhangi bir kopukluk yok. Askerler de dışişleri de görüşmeleri sürdürüyor. Bu konularda gereken neyse yapılır zaten.



Paralel yapı parayı nereden buluyor


Türkiye'de ifade özgürlüğü konusunda AB medyasında eleştirel yayınlar da yapılıyor...

Evet kısmen de olsa gündeme geldi. Kendilerine açıkça söyledim. Türkiye'de Tayyip Erdoğan'a yapılan hakaretlerin hiçbiri, dünyada bir başka ülke medyasında bir başka lider için yoktur. Erdoğan karşıtı medya gruplarında, hakaretin binbir türlüsü var. Avrupalı muhataplarıma bütün gazeteleri, televizyon yayınlarını masaya yatırıp inceleyin dedim. Bu iftiralara ve tezviratlara karşı, avukatlarımız tabii ki gerekli davaları açıyor.



Paralel yapı ile ilgili iddianameler açıklanmaya başladı ve yurt dışına kaçışlar hızlandı? Kırmızı bültenler ne aşamada?

Ulusal ve uluslarası hukuk çerçevesinde ne gerekiyorsa yapılıyor. İnterpol prosedürü neyi gerektiriyorsa yerine getirilecek. Bu ülkeyi bunlara kaptırmayız. Bu örgüt bu paraları nereden buluyor? Manipulasyon için birden çok gazeteleri, televizyonları var. Bunca kaynağı nereden nasıl buluyorlar? Nereden geliyor bu paralar? Vatandaşlarımız bu konular üzerinde ciddi biçimde düşünmeli.



Yargının terör örgütü olarak tanımladığı bu yapıya bağlı yayın organlarının serbestçe yayın yapmaları nasıl mümkün olabiliyor?

Doğru bir tespit ve yerinde bir soru. Bu konuda yasal çerçevede gerekli adımlar neyse atılmalı.



Valiler ellerindeki yetkileri kullanmalı


Çözüm sürecinin geleceği nasıl olacak?

Ben çözüm süreci kaldırılmıştır demedim, şu aşamada buz dolabına konulmuştur dedim. İşler yolunda giderse, süreç yeniden gündeme gelir. Terör örgütünü arkasına alan siyasi parti çözüm sürecine uymadı. Meydanlarda sokağa dökülün çağrısı yaptı. Vali ve kaymakamlar, vatandaşın güvenliğini temin için ellerindeki yetkilileri kullanmalı. İç güvenlik yasasının gerekleri yerine getirilmeli. Valilerimizin, emniyet mensuplarımızın, askerimizin daha kararlı olduklarını görüyorum.



Teröristin cesedinin araçla çekilmesi.

Olayın ayrıntılarını bilmiyorum. Çeken kim, çekilen kim, tabii ki incelenmeli. Devletin polisi öyle bir şey yapmışsa, elbette ki yapılan yanlıştır.



Putin çok iyi düşünmeli


Rusya, Türkiye için önemli bir ticari partner. Doğalgaz, Akkuyu gibi projeler, süreçten sizce nasıl etkilenir?

Bunlar aynı zamanda Rusya'nın da düşünmesi gereken meseleler. Mersin Akkuyu'yu Ruslar yapmaz ise bir başkası gelir yapar. Oraya 3 milyar dolar yatırım yaptılar zaten. Dolayısıyla o konuda daha hassas olması gereken Rusya. Doğalgaz konusuna gelince. Rusya'nın bir numaralı doğalgaz tüketicisiyiz. Türkiye'yi kaybetmek, Rusya için ciddi bir kayıp olur. Türkiye, gerektiğinde, doğalgazı çok farklı yerlerden temin yoluna da gidebilir. İcabında farklı alternatiflere yönelinir. Dolayısıyla tüm bu konularda Rusya da iyi düşünmek durumundadır. Türkiye-Rusya arasında Üst Düzey İşbirliği Konseyi mekanizması var. Bu tür bir mekanizmayı kaybetmek herhalde Rusya açısından da yanlış olur. Biz bunların kaybedilmesini istemeyiz. Bu nedenledir Rusya'nın bunların kaybedilmesine yol açacak adımlar atması bizi üzüyor. Bu tür hadiselerde duygusal davranamayız.



İslam'a gölge düşürüyor




Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Japonya'ya yaptığı iki günlük resmi ziyaretinin ilk durağı başkentteki Tokyo Camii ve Türk Kültür Merkezi oldu. Erdoğan'ı, cami imamı Muhammed Raşit Alas karşıladı. Akşam namazını burada kılan Erdoğan, İslam dininin barış dini olduğunu vurgulayarak, “Dinimizin bu çağrısına gölge düşüren ve İslam adı altında dolaşan terör örgütleri ne yazık ki dinimize gölge düşürüyor. Başta DAİŞ gibi terör örgütleri, bunlar İslam'a gölge düşürüyor" dedi.



Terörden arındırılmış güvenli bölge


Suriye meselesinde ABD'nin Türkiye'yi yalnız bıraktığı görüşüne katılıyor musunuz?

Bizler, ABD ile müttefik olmamızın yanı sıra stratejik ortağız. Dolayısıyla ABD ile görüşmelerimiz sürüyor. Devlet kurumlarımız sürekli temas halinde, etkin bir şekilde görüşüyor. Başta da söylediğim gibi ABD ile müttefikiz. NATO ittifakındayız. NATO Konseyi'nin son açıklaması bu hususlarda aynı zamanda bir yol haritasıdır.



ABD pasif durumu devam ettirirse Türkiye'nin tek taraflı tampon bölge oluşturma girişimi gündeme gelebilir mi?

Geçenlerde, 7 ülke ortak açıklama yaptı: ABD, Fransa, Türkiye, İngiltere, Almanya, Katar, Suudi Arabistan. Bu yedi ülke çalışmayı sürdürüyor. Ama şunu düzeltmemiz ve netleştirmemiz lazım. 'Tampon bölge' ifadesi yanlış bir ifade. Neyin üzerinde çalışıldığı doğru ifade edilmeli: Terörden arındırılmış güvenli bölge. Bununla, Suriye'nin kuzeyinde Suriyelilere güvenli bir yaşam alanı oluşturulması hedefleniyor. Bu, Türkiye'den memleketlerine dönmek isteyen Suriyeli misafirlerimiz için de Suriye'de yerlerinden yurtlarından olanlar için de önemli. Ben çadır veya konteyner kent formüllerine sıcak bakmıyorum. Görüşmelerimde, terörden arındırılmış güvenli bölgede özgün mimariyle konut projeleri gerçekleştirebileceğimizi söyledim. Muhataplarımız da bu konu üzerinde çalışmak istediklerini ifade ettiler. Bu hayata geçirilirse, eğit-donatdan sonra en önemli adım olacak. Tabi bu, uçuşa yasak bölgeyi de beraberinde getirecektir. Zira orası uçuşa yasak bir bölge olmalı ki güvenli bir bölge haline gelsin.



PYD'yi terör örgütü olarak görme konusunda AB'nin yaklaşımı nasıl?

Görüştüklerimin hiçbiri buna hayır diyemiyor. Kobani'yi anlattım. Kobani'deki sivil halk Türkiye'ye sığındı. Ama PYD'nin PKK ile alakalı olduğu apaçık ortada. Kobani'de PYD'lilerin olduğu mekanlarda bölücübaşının fotoğrafları asılı. Hani hiçbir alakaları yoktu? PKK ile alakaları, bu kadar açık ve net.



Brüksel ziyaretiniz, AB ile ilişkiler açısından tarihi bir ziyaret olarak nitelenebilir mi? Çünkü Türkiye'ye tekrar büyük önem atfedildiğini görüyoruz...

Ne kadar samimi olduklarını bilemeyiz. Bu Türkiye'ye duyulan ihtiyaçtan kaynaklanan bir durum da olabilir. AB üyesi ülkeler kendilerine ne kadar az mülteci gelebilir, bunun hesabıyla meşgul. Biz de kapıları açalım AB'ye gitsinler tavrı içinde olmadık. Gayretimiz AB için önemli bir mesaj.



#erdoğan
#erdoğan japonya seyahati
#ortadoğu
#ışid
#putin
#Tampon bölge
#güvenli bölge
9 years ago