İslam aleminin dört gözle beklediği mübarek Ramazan ayı geldi. Nefsimizi terbiye ettiğimiz bu ayda oruç ibadetimizi yerine getirirken sağlığımızı da elden bırakmamamız gerekiyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da "Ramazan ayında ne yemeli, hangi besinlerden uzak durmalı?" gibi sorulara uzmanlar tarafından yanıt aranıyor. Biz de Fitoterapi Uzmanı Dr. Ümit Aktaş'la Ömer Öztürk'ün hazırlayıp sunduğu "Vapurda Çay Simit Sohbet" adlı programda bir araya geldik ve merak ettiklerimizi sorduk. Bugün TRT Haber ekranlarında yayınlanacak programda Aktaş, hem Ramazan ayında nasıl beslenmemiz gerektiğini hem de alternatif tıptan, obeziteye, kapitalist ilaç sektöründen, diyabete kadar pek çok konu hakkında bilinmeyeleri cevapladı. Sahurda hamur işleri ve ekmekten uzak durulması gerektiğini belirten Aktaş, “Karbonhidratlı besinler kan şekerini hızla yükseltip düşürdüğü için gün içinde daha çok acıkırız. Bu nedenle bu besinleri tercih etmemeliyiz” diyor.
Yediğimiz besinlere dikkat ederek Ramazan ayını sağlıklı bir şekilde geçirebileceğimizi söyleyen Dr. Ramazan Aktaş, sahurda bol proteinli yiyecekler ve yağ tüketmemiz gerektiğini söylüyor. Aktaş, "Sahurda tereyağında yumurta iyi bir seçenek olacaktır. Yanında bol zeytinyağlı zeytini tercih edebiliriz. İyi bir kahvaltı salatası da hazırladığımızda sağlıklı bir sahur sofrası hazırlamış oluruz. Ayrıca ev usulü olmak kaydıyla turşu, kavurma veya sucuk da tüketilebiliriz" diyor. Sahurda karbonhidratlı besinlerden uzak durmamız gerektiğini sözlerine ekleyen Aktaş, “Bu ayda karbonhidrat, gluten içeren gıdalar ve şekerden uzak durulmalı.Özellikle diyabeti ve romatizmal hastalığı olanlar bu tür ürünleri kesinlikle tüketmemeli. Eğer sabah erken uyanmanız gereken bir işte çalışmıyorsanız iftar ve sahur arası uyuyamamak daha iyi olacaktır. Sahurdan sonra biraz daha geç uyanmakta fayda var" ifadelerini kullanıyor.
İftarda mutlaka mola vermek gerektiğini dile getiren Aktaş, "Orucumuzu bir hurma ya da birkaç tane zeytinle açabiliriz. İlk etapta çorbamızı salatayla birlikte tüketmeliyiz. Kuru bamya, mideyi koruyan bir bitki. İftarda bamya çorbası çok iyi bir alternatif olabilir. Çorbadan sonra mutlaka 20 dakika ara verip daha sonra diğer besinlere geçmeliyiz. Bu 20 dakikalık arada namaz kılınabilir" diyerek devam ediyor: "Eğer böyle yaparsanız rahat edersiniz ve kan şekeriniz aniden yükselmez. Kalp ve damar problemleri de yaşamazsınız. Çünkü bizim Ramazan ayında en çok karşılaştığımız problem, iftar sonrası yaşanan sağlık problemleri. Dolayısıyla beslenmede ara vermek oldukça önemli. Bunun yanında iftarda salata tüketmek de çok önemli. Sofranızda en az bir tane fermente edilmiş yani mayalanmış gıdanız olmalı. İftarda çorba ve salatadan sonra et ya da sebze yemeği tercih edebilirsiniz. Abartılı iftar sofralarından kaçınmalısınız. Çünkü iftarda ağır yemekler tüketildiğinde kan şekeri düşüklüğü yaşanır ve bu da ciddi sıkıntılara yol açar."
İftarda orucumuzu açtıktan sonra suya bir anda yüklenmememiz gerektiğinin de altını çizen Aktaş, "Yaz oruçları, susamamıza neden olur ancak iftardan sahura kadar her yarım saatte bir olmak kaydıyla su içerek dengeyi sağlayabiliriz. Susamayalım diye sahurda bir anda bir sürahi su tüketmek daha çok susamamıza neden olur. Çünkü fazla su vücuttan böbrekler tarafından atılır ve bu daha çok susamamıza neden olur. Lavanta ve ıhlamur çayları susuzluğa iyi gelir" diye konuşuyor. Ramazan ayında tatlı ihtiyacımızı da hurma ve doğal mevsim meyvelerinden karşılamamız gerektiğini ifade eden Aktaş, "Baklava gibi ağır tatlılardan kaçınmalıyız. Ayrıca ıhlamur ve adaçayı gibi bitkiler, mide ve bağırsakların rahatlamasını sağlayarak hazımsızlığa iyi geleceğinden iftar ve sahurda tüketilebilir" diye konuşuyor.
*Fitoterapi Uzmanı Dr. Ümit Aktaş, Ramazan ayında tok tutacak salata tarifini şöyle veriyor:
*4 yemek kaşığı haşlanmış kuru fasulye
*Bol miktarda maydanoz
*1 limonun suyu ve kabukları
*İki yemek kaşığı tahin ya da zeytinyağı
*Kimyon
*Rezene
*Tıbbi nane
*Meyan kökü