Bozdağ, “Yargı bağımsızlığı hakim ve savcının kafasına göre hareket etmesi değildir. Aksine yargı bağımsızlığı, tarafsızlığı hakim ve savcının anayasa, yasa ve hukuka bağlı vicdani bir kanaatle hareket etmesini, bunun dışındaki bütün bağlılıkları reddetmesini zorunlu kılar” dedi. Bozdağ, “Bugün herkes hukuka uymak zorundadır. Öncelikle hakim ve savcılar hem uymak hem de hukuku doğru uygulamakla mükelleftir. Hakim veya savcının bile bile hukuka aykırı hareket etmesi bir yargısal faaliyet olarak değerlendirilemez” diye konuştu.
Böyle bir durum olduğunda devreye HSYK'nın girdiğini vurgulayan Bozdağ, şunları söyledi:
“İşte HSYK'nın bu anlamda görevi son derece önemli. HSYK hukuku tanımayan, hukukun dışına çıkan kendi iradesini hukukun yerine koyan herhangi bir yargı görevlisi olduğu zaman onunla ilgili hukuki işlemleri yapar. HSYK yaptığı incelemeler, soruşturmalar sonuncunda bu kararları verdi. Bu kararlara belli çevre dışında eleştiri de yok.”
Paralel yapı ile mücadelenin devlet mücadelesi olduğuna işaret eden Bozdağ, “Bugün devletin yönetici aklı Cumhurbaşkanıdır, hükümettir. Dolayısıyla onların öncülüğünde yürüyor. Bu mücadele devlet adına yapılan bir mücadeledir. Paralel yapının toplumun her kesimini sindirdiğini herkes itiraf ediyor. Bu devletin içinde ayrı devletçikler olmaz. O yüzden de bu konudaki mücadele, bu mesele tamamen bitene kadar devam edecektir” diye konuştu.