|

Şehirler ortasında saklı bir cennet

Bakanlar Kurulu kararı ile 'Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi' ilan edilen Bolu'yu bu hafta sonu ziyaret etmek isteyenler, büyükşehirlerin ortasında saklı kalmış bu cenneti bizden dinlemeden gitmesinler. Göllerini gezip, doğa yürüyüşü için kurulan parkurlarda yürüyüp, termal sularıyla şifa dağıtan tesislerinde arınmadan dönmeyin.

Yeni Şafak ve
04:00 - 30/10/2016 Pazar
Güncelleme: 21:22 - 29/10/2016 Cumartesi
Yeni Şafak

Türkiye'nin biri ekonomi diğeri siyasi iki başkenti İstanbul ile Ankara'nın kavşak noktasında bulunan Bolu, eşsiz doğası, zengin yer üstü ve yeraltı kaynaklarıyla yerli ve yabancı turistleri çağırıyor. Bakanlar Kurulu kararı ile 'Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi' ilan edilen Bolu'ya Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz'ın konuğu olarak gittik ve bu doğa harikası şehri kaleme aldık. Bu şehirde, doğan her bebek için bir meyve ağacı dikiliyor, endemik bitkiler korunuyor, 140'ı aşkın gölü ve şırıl şırıl akan dereleri ile musluklardan memba suları akıtacak yatırımlara imza atılıyor. Zengin doğasının yanı sıra tarihi ve mistik hikayeleriyle de ünlü Bolu, Köroğlu'nun diyarı olmakla övünüyor.



SPOR TUTKUNLARININ VAZGEÇİLMEZİ


Dört mevsimin ayrı güzellikte yaşandığı Bolu, kendisini “Tabiatın Kalbi” olarak tanımlıyor. İstanbul-Ankara otoyolundan saptığınız anda yemyeşil ormanlar etrafınızda yükseliyor. Bolu, kara yoluyla İstanbul'dan 3, Ankara'dan 2 saat uzaklıkta bir kaçış noktası. Abant Gölü ve Gölcük Tabiat Parkı'nda, sakin ve bol oksijenli piknik en çok tercih edilen dinlenme seçenekleri arasında. Göl çevresinde yürüyüş yapmak ve ata binmek de cezbedici diğer aktiviteler. Doğal hayatın tamamıyla korunduğu Yedi Göller ise, saklı bir cennet. Bolu, 140'ı aşkın gölü, zengin ormanları ve bitki örtüsüyle doğa tutkunlarının, bitki ve hayvan bilimiyle ilgilenen bilim adamlarının görmesi gereken bir doğal aura. Yine son dönemde yapılan yürüyüş parkuru yatırımlarıyla Bolu, sağlıklı ve bol oksijenli yürüyüş ve tırmanış yollarıyla spor tutkunlarının vazgeçilmezi olmaya aday. Bolu, kış turizminin de vazgeçilmezleri arasında.


Kartepe, kayak yapanların yanısıra doyasıya kar topu oynamak isteyenlerin de tercihi.







TERMALLER ŞİFA DAĞITIYOR


Şehirde turistlerin konaklayacağı çok çeşitli konseptlerde oteller hizmet veriyor. Kimi göl gören 5 yıldızlı tesisler, kimi dere kenarında doğayı kucaklayan, organik ürünlerle zengin kahvaltılar sunan butik oteller. Ev sıcaklığını aratmayan otellere Abant'a giderken daha çok rastlıyorsunuz. Narven Termal Kasaba ise termal su havuzlarıyla sağlık için gelen misafirlerine şifa dağıtıyor. 19. Yüzyıldan kalma Sultan Hamamı'nda kadınlar Osmanlı İmparatorluğu döneminin Hamam sefasını modern SPA tekniklerinin birleşimiyle yaşıyor. Bolu yemekleriyle de cezbediyor. Aşçılarıyla ünlü ve ödüllü Mengen mutfağı, lezzet meraklılarının uğrak noktası konumunda. Bolu'ya gelmişken tatmanız gereken yöresel yemeklerinden bazıları ise şunlar: Acı Su Bazlamacı, Çantıklı Pide, Ekmek Aşı, Kedi Batmaz, Kaldırık Dolması, Kaşık Sapı, Palize, Coş Hoşafı.



Endemik bitkileri koruma altında






Bu şehirde doğan her bebek için bir meyve ağacı dikiliyor. Bebek Meyve Ormanı bugün, son 3 yıldır doğan bebeklerin adını taşıyan 8 bin ağacın yeşerdiği dev bir ormanlık alana dönüşmüş. Bolu'nun sayıları yüzü bulan endemik bitkileri, Endemik Bitkiler ve Gen Bahçesi'nde koruma altına alınmış durumda. 140'ı aşkın gölü ve şırıl şırıl akan dereleri ile huzurun şehri Bolu, son yıllarda göllerindeki nilüferleriyle de cazibesini arttırmış durumda. Bolu Belediyesi, 7 bin 300 metre kare büyüklüğündeki parkta dört ayrı havuzda Nilüfer üretimiyle de Türkiye'de tek il olacak. Yine en iyi kaynak sularına sahip Bolu, musluklarından memba sularının akacağı projede gün sayıyor. Karadere sularının şehir şebekesine verileceği tünelin yapımında son aşamaya gelinmiş durumda.







Plaj da gelecek


Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz'ın Bolu'yu turizmde yeni cazibe merkezi haline getirecek yatırımları arasında Plaj Projesi dikkat çekiyor. Büyüksu Deresi'nde denizi aratmayacak Türkiye'nin en büyük yapay plajı oluşturulması planlanıyor. Teleferik Projesi ile Karacasu Termal Turizm Merkezi'nden Gölcük Tabiat Parkı'na ulaşım süresi 9 dakikaya inecek, Dağ Kızağı Projesi ise, Karasu Yaylası ile Gölcük Tabiat Parkı arasındaki mesafeyi 13 dakika 50 saniyeye düşürecek. Şehrin ortasında kalan D-100 karayolu ise şehrin dışına taşınarak mevcut güzergahı “Yeşil Yol” haline dönüştürülecek. Bisiklet yolları 21 kilometreye çıkarılacak, hem sağlıklı hem de çevreye duyarlı bir yaşamın alt yapısı oluşturulacak.





#Bakanlar Kurulu
#Bolu
#Turizm
#Alaaddin Yılmaz
7 yıl önce