2005 yılında Müslüman olarak dünya kamuoyunda ses getiren İngiltere Eski Başbakanı Tony Blair'in baldızı Lauren Booth, geçtiğimiz hafta Mazlumder Vakfı'nın konuğu olarak Türkiye'deydi. 97 yılından beri gazetecilik yapan Booth, şimdilerde uluslararası bir web sayfası olan “About İslam" da muhabirlik yapmaya devam ediyor. Müslümanların sesini dünyaya doğru bir şekilde duyurmak için bir de medya okulu açan Booth, "Batı medyasının İslam düşmanlığı hakkında ciddi propaganda yaptığını biliyoruz ama sürekli bunu şikayet ederek bir yere varamayız. Biz Müslüman gazeteciler eğitimli olmalıyız" diyor. İngiltere'de İslam düşmanlığının her geçen gün arttığını ve artık orada yaşamanın hayli zor olduğunu dile getiren İngiliz aktivist, Türkiye'nin Batıdaki Müslümanlara kapılarını açması gerektiğini belirterek "Türkiye gelecekte Batının ve doğunun merkezi olacak. Erdoğan'dan tek bir ricam var: Batıdan gelen Müslümanlara kapılarını açması. Şimdi güçlerimizi birlişetirme zamanı. Bu teklifimi Erdoğan'a iletmek istiyorum" diyor.
Şu an Londra'da tam bir travma hali söz konusu. Londra 70'ler ve 80'lerde terörden uzak bir şehir olarak biliniyordu. O sıralar İrlandalılara karşı büyük adaletsizlikler yapılıyordu örneğin. Bir keresinde İslamofobi hakkında bir sunum yapıyordum. İrlandalı bir aktivist, İrlandalılara yapılan baskıların artık Müslümanlara yapıldığını söylemişti. Günümüzde İngiltere'deki okullarda İslam hakkında yalan yanlış bilgiler veriliyor, bir çocuk çok küçük yaşlardan itibaren gözetim altına alınıyor. 3 yaşındaki bir çocuk “Allahu Ekber" dediği anda öğretmeni onu radikal İslamcı ilan ediyor.
İngiltere'de yaşayan Müslümanlar günlük yaşamda başka ne gibi sıkıntılarla karşı karşıya kalıyor?
Geçtiğimiz günlerde İslam düşmanlığı ile ilgili bir program düzenledim.bu program 13-14 yaşlarındaki Müslüman kız çocuklarına yönelik bir programdı.Onlara “Hanginiz son aylarda İslamofobik bir saldırıyla karşı karşıya kaldınız?" diye sordum. 14 kız içinde 12 tanesi el kaldırdı. Özellikle sokakta 40'lı 50'li yaşlardaki erkekler tarafından sözlü tacize uğradıklarını söylediler. Üstelik kızların sadece başörtülerini çekip çıkarmakla kalmıyor, onlara hakaretler ederek şiddet kullandıkları da oluyormuş. Haftasonu kızlarım trenle babalarını ziyarete gidecekti. Bu olaylar yüzünden kızlarımı göndermedim.
Evet… Bir ay önce 3 tane genç adam benim de başörtümü çekti ve zorla çıkarmaya çalıştılar. “Fakirler İçin Bir Ümit" diye program düzenledik ve onlara bir yemek davetimiz vardı. Benzer etkinlikleri sürekli gerçekleştiriyoruz ve bunu duyup gelen o gençler o gün etkinlik alanına gelerek bana karşı böyle çirkince bir harekette bulundu.
Evet,kesinlikle. Geçmişe oranla 300- 400 katı kadar arttığını söyleyebiliriz. Çünkü her kötü olay Müslümanlar üzerine yıkılıyor. Ayrıca İslam düşmanlığı ve Müslümanlara saldırmak yeni bir moda haline geldi. Bizi küçük böcekler gibi görüyorlar ve sürekli incelemek istiyorlar. İngiltere'de küçük bir Pakistanlı grubu göz önüne alarak tüm Müslümanları genellediler.
Kesinlikle… Burada sabah namazlarından birçok Müslüman öldürüldü ama kimse buna terör demedi. Mesala Kanada'da Müslümanlara saygıyla davranılıyor. Bizim istediğimiz tek şey adalet. Biz Müslümanlar mümkün olmayacak bir şey istemiyoruz.
Trump'ın Amerika lideri olmasına sevindim. Çünkü Obama döneminde İslam düşmanlığı gizli bir şekilde yapılıyordu. Obama, 8 yıl Müslümanlara savaş açtı. Guantamala'daki hapishaneler kapanmadı. Biz Trump'ın sadece söylemlerini beğenmiyoruz. Dediğim gibi Obama zamanında bu baskılar zaten hep vardı. Obama zamanında söylenmeyenleri şimdi Trump söylüyor. Umarım Fransa'daki Le Pen gibi kişiler göreve gelmez. En son Hollanda'daki İslam düşmanı Wilders, büyük bir hüsran yaşadı.
Büyük bir ümidim var. Yeni yeni Müslümanlarla tanışıyorum. İslam'ı medyadan tanıdım ve nefret ettim. Kuranı okudum ve Müslüman oldum elhamdülllillah.
Batı medyasının ırkçu ve düşmancı tutumuna devam ediyor. Buna karşı ciddi bir medya gücü oluşturmamız lazım. Ben böyle bir çalışma yapmak istiyorum. Bu konuda size bir örnek vereyim: 7 gün önce Independent Gazetesi'nde bir başlık vardı. Başlıkta “Müslümanların namazı bel ağrılarına iyi geliyor" şeklindeydi. Aslında olumlu bir haber gibi duruyordu ama haberin videosunda Hamas lideri gösteriliyordu. Viedoda Filistinliler bayram namazı kılıyor videoda Hamas lideri saldırılarla ilgili açıklamalar yapıyordu. Sağlık başlığıyla alakası olmayan şeyleri habere koymuşlardı. Ben de gazeteyi arayarak “Burada propaganda yapılıyor ve bunu kaldırın" dedim. Fakat iki gün sonra video tekrar geri kondu.
Müslümanlar olarak artık manşetleri biz atmalıyız. En önlerde yer almalıyız. Gençliği bu konuda harekete geçirmeliyiz. Onları Batı medyasına entegre ederek İslam düşmanlığına karşı mücadele etmelerini sağlamalıyız. Gençler sosyal medyada gerçek hikayeleriyle harekete geçmeli.
En son Didsbury'daki bir camide okunan hutbeye hükümet müdahale etti. Böylece okunan hutbenin de manası değişmiş oldu. Bu ve benzeri olaylar artarak devam ediyor ne yazık ki.
Tabii ki Erdoğan.Yurtdışında yaşayan bir Müslüman olarak çok iyi görüyorum. Onun sesi Müslümanları savunurken oldukça gür çıkıyor. Müslümanları koruyan ve gözeten bir dünya lideri o. Örneğin, Avrupa'da başörtüsü yasağıyla ilgili bir kanun çıktığı zaman en sert tepkiyi Erdoğan gösterdi ve bir fon kurulup Avrupa'daki kadınların korunmasını istedi. Erdoğan, İngiltereli Müslümanlar tarafından da çok seviliyor. Avrupa Birliği, zayıf ve sesi çıkmayan bir Türkiye istiyor. Avrupa'daki bazı hükümetler Türklerin serbest dolaşımını da istemiyorlar. Bu yüzden Türkiye ve Avrupa birliği ilişkileri bozuldu.
Evet. Türkiye'nin doğunun ve batının merkezi olacağını düşünüyorum. Öyle bir ümidim var. Batı'daki entellktüel bilgili ve zeki olanlar gelip burada ümmetin kurulması için gayret etmeli. Buna hazır mısınız? Bizi kucaklamanız ve bize kapılarınızı açmanız lazım. Erdoğan'dan tek bir ricam var: Batıdan gelen Müslümanlara kapılarını açması. İsrail Yahudiler için merkezse, mesleği ve bilgisi olan Müslümanlardan neden burada faydalanılmasın? Bunu Erdoğan'a teklif etmek istiyorum. Çünkü Batıda çok zor günler geçiriyoruz. Güçlerimizi birleştirelim. Müslümanlar bütün bilgilerini kafirlere veriyor. İngitere'deki Müslümanlar sadece aşçılık ve araba tamirciliği yapmıyor. Sağlık hizmetleri onların elinde örneğin. Bu da Avrupa için tam bir yıkım olur.
Çok iyi elhamdülillah. Kızlarım Müslüman oldu. Umarım başkalarının da Müslüman olmasına vesile olurum.
Eski arkadaşlarımla görüşmüyorum. Daha doğrusu onlar benimle görüşmek istemedi. Hepsi beni bir yerde görünce tanımamazlıktan geliyor. Ama şimdi yeni Müslümanlar arkadaşlar edindim. Hepsiyle çok güzel muhabbetler kuruyorum.
