Türkiye’de kaos yaşanması için her yolu deneyen Almanya’nın finansal şantajı da boşa çıktı. FETÖ ve PKK terör örgütlerine fiili destek veren Berlin yönetimi, ‘Gezi’ benzeri yeni bir kalkışma için Büyükada’ya gönderdiği ajanları tutuklanınca çılgına dönmüş, bu kez “Türkiye’deki Alman şirketlerine soruşturma açıldı” yalanına sarılmıştı. Berlin’in Ankara’yı sıkıştırmaya yönelik finansal şantajına en iyi cevap Çankaya Köşkü’nde verildi. Türkiye’de yatırımları bulunan 19 Alman firmasının tepe isimlerini Çankaya’da toplayan Başbakan Yıldırım, “Sizin, yaşanan gelişmelerden dolayı herhangi bir zarar görmemeniz, bu gerilimin bir parçası olmamanız bizim açımızdan çok önemli. Çok açık söylüyorum, biz sizi Alman şirketi olarak görmüyoruz. Biz sizi bu ülkenin şirketi olarak görüyoruz” dedi.
Toplantıda Başbakan Yıldırım’a Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve AB Bakanı Ömer Çelik eşlik etti. Türkiye’nin Alman firmalar için güvenli bir liman olduğu mesajını veren Yıldırım, “En az yarım asırdan beri Türkiye’de olan, artık bir Alman firmasından ziyade Türk firması gibi halkın hafızasında yer almış yatırımcılarımızın haksız bir şekilde burada bir eleştiriye tabi tutulması, onların bu ilişkilerden bir bedel ödemesi bizim asla düşüneceğimiz bir şey değildir” ifadelerini kullandı.
Almanya ile ilişkilerin çok köklü bir geçmişinin olduğuna işaret eden Yıldırım, Almanya’da yaşayan 3,5 milyon Türk vatandaşı da düşünüldüğünde bu ülke ile ilişkilerin kalıcı olarak olumsuz bir şekilde seyretmesinin hem Almanya hem de Türkiye açısından akla ziyan bir durum olduğunu bildirdi. Başbakan Yıldırım, Türkiye’de istihdam oluşturan, Türk ekonomisinin gücüne güç katan şirketlerin beklentilerini ilk ağızdan dinlemek istediklerini belirterek, şunları kaydetti:
“Birkaç gündür konuşulan bir konu var. Türkiye’de iş yapan Alman şirketlerine bir soruşturma başlatıldığı yönünde. Bizim resmi kurumlarımız nezdinde kesinlikle böyle bir soruşturma yok. Bizim Almanya’dan beklentimiz PKK ve FETÖ ile doğrudan ilişkili veya onlara destek veren yapılara karşı daha tutarlı bir durum içine girmesi, onlara alan açılmaması. Bunlar, bu ülkenin düşmanıdır, bu ülkenin hayrına bir faaliyet yapmıyorlar. Dolayısıyla bu örgütlere alan açılması bizi rahatsız ediyor, ikili ilişkilerimizi zehirliyor.”
“Ülkeler arasında husumet olmaz, ülkeler arasındaki dostluk da husumet de gelip geçicidir ama bunun hasar bırakmadan yönetilmesi de siyasetçilerin en önemli sorumluluğudur.
İlişkilerde gerginliği tırmandırmaktan yana değiliz. Sizin, yaşanan gelişmelerden dolayı herhangi bir zarar görmemeniz, bu gerilimin bir parçası olmamanız bizim açımızdan çok önemli. Çok açık söylüyorum, biz sizi Alman şirketi olarak görmüyoruz. Biz sizi bu ülkenin şirketi olarak görüyoruz. Bu ülkenin kanunlarına göre çalışıyorsunuz ve bazılarınız 60 yıldan beri bu ülkede faaliyet gösteriyor.”
Başbakan Binali Yıldırım başkanlığındaki toplantıda birçok konu masaya yatırıldı. Türkiye’deki toplam ihracatları 10 milyar dolar, yatırımları ise yaklaşık 20 milyar avro olan firma temsilcileriyle görüş alışverişinde bulunan ve Alman şirket yöneticilerinin önerilerini dinleyen Yıldırım, Türkiye’ye gelen Alman turist sayısındaki azalmayı da gündeme getirdi. Toplantıda, turist sayısının artması için bir güven ortamının oluşması için çalışılması gerektiği kaydedildi. Almanya’da oluşan önyargıları azaltacak mesajlar verilmesi, Türkiye’de yatırım yapan şirketlerin Avrupalı şirketlere Türkiye’yi iyi anlatması gerektiği belirtildi. Daha iyi bir iletişim kurulması için önümzüdeki süreçte büyük şirketlerle Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin de katılacağı toplantıların yapılması da ele alındı.
