Başbakan Binali Yıldırım, partisinin Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada, vize başvurularını askıya alan ABD yönetimine sert tepki gösterdi. Uygulamanın müttefikliğe yakışmadığını kaydeden Yıldırım, özetle şunları söyledi: Hafta sonu ABD müttefiklik ilişkimizle bağdaşmayan bir karar aldı ve ülkemize vize vermeyi askıya aldığını duyurdu. Bunu da misyonlarının, büyük elçiliklerinin konsolosluklarının personelinin ve çevre güvenliğinin yetersizliği ile açıklamaya çalıştı. ABD dahil bütün elçilik personeline sağlanan geniş güvenlik tedbirleri en kuvvetli şekilde devam ediyor.
Kısa bir süre önce Dışişleri Bakanlığı üzerinden İçişleri Bakanlığı’na gelen bir yazıda ABD elçiliklerinin, misyonlarının güvenliklerinin arttırılması yönünde talep var. Bu talebi memnuniyetle karşılayıp güvenlik tedbirliklerini arttıracağımızı büyükelçiliğe bildirdik. Büyükelçiliğin verdiği cevap ‘Bizim güvenlik sorunumuz yok. Teşekkür ederiz’ Hal böyleyken vizelerin askıya alınma sebebinin güvenlik olarak gösterilmesi bir çelişkidir.
Türkiye bir kabile devleti değildir. Bize yapılanın misliyle karşılığını veririz. Nitekim aynı şekilde aynı ifadelerle gereğini yaptık karşılığını verdik. Devletler aralarındaki sorunları konuşarak görüşerek çözmek durumundadır. Ülkeler arasında devamlı düşmanlık, devamlı dostluk olmaz. Ülkelerin ilişkilerini belirleyen karşılıklı menfaatleridir. Hele bu devletler müttefik ülkeler ise bazı meseleleri ileri sürüp vatandaşları cezalandırmaya kalkmak çok yakışıksız bir davranıştır. ABD gibi büyük bir ülkeye hiç yakışmayan bir davranıştır. Hiçbir sorunun çözümüne katkı sağlamaz. Amerika’yı daha sağduyulu davranmaya davet ediyorum.
Kafalarının arkasındaki gerçek nedenin ne olduğunu da söylemekte gecikmediler. Neymiş FETÖ soruşturması kapsamında Amerikan misyonlarında çalışan bazı kişiler hakkında hukuki süreç başlamış. Ne olmuş? Türkiye bir hukuk devleti. Suç işleyen ya da suç isnadı yapılanın Amerikan misyonunda olması ona ayrıcalık mı getirecek? Beyefendilerden izin mi alacağız, onların icazetini mi alacağız? Resmi bankamızın genel müdür yardımcısını görevli gittiği ülkenizde yaka paça hapse atarken bize mi sordunuz? İzin mi aldınız? 15 Temmuz alçak darbe girişiminin başını hala neden orada besliyorsunuz? Müttefikliğe sığar mı dostluğa sığar mı?
- Emin adımlarla devam ediyoruz
- ABD-PKK-Barzani ittifakını boşa çıkaran İdlib harekatına da değinen Yıldırım, “TSK bölgedeki (İdlib) görevlerini Astana sürecindeki garantör ülkelerce mutabakata varılan angajman kuralları çerçevesinde yürütecektir. Ne yaptığımızı bilerek, titizlikle emin adımlarla yolumuza devam ediyoruz. 3 garantör ülke tarafından İdlib çepeçevre bir güvenlik çemberine alınacak ve buradaki terör faaliyetleri önlenecek” dedi. Başbakan, buharekatla yeni bir göç dalgasının önleneceğini belirtti.
IKBY tarafından gerçekleştirilen gayrimeşru referandum sürecinin yakından takip edildiğini belirten Yıldırım, “Irak halkı ve hükümeti DEAŞ musibetiyle uğraşırken bunu fırsat bilip kendi boş hayallerinin peşinde koştular. Tek taraflı girişim Irak anayasasının açık ihlalidir. Hukuksuzdur ve yok hükmündedir. Artık Türkiye’nin Irak’taki tek muhatabı yalnız ve yalnız Irak merkezi hükümetidir. Bildiğiniz gibi Kuzey Irak yönetiminin attığı bu adım karşısında Irak hükümeti ve İran ile koordinasyon halinde bazı tedbirleri hayata geçirmeye başladık. Temsilcilerini gönderdik. Peşmergeye eğitime son verdik. Erbil ve Süleymaniye’ye uçuşları durdurduk. Ülkemizin bazı illerini kendi haritası içinde gösteren televizyonları uydu yayınından çıkardık. Yakın zamanda yine Irak, İran ve Türkiye olarak bir araya geleceğiz ve bundan sonra atılacak adımları hep beraber kararlaştıracağız” dedi.
ABD yönetimini bir kez daha başını öne eğip 15 Temmuz ve sonrasında yaşananları dikkatlice ele almaya davet eden Yıldırım, “Neden Türkiye’de halkın yüzde 80’inden fazlası Amerika’ya sempati duymuyor bunun cevabını bulmalı. 250 şehidimizin, 2184 gazimizin olduğu alçak darbe girişiminin arkasındaki güçleri muhafaza etmekten vazgeçin. Müttefikliğimiz devam edecekse Suriye’de PKK’nın kuzenleri, yeğenleri PYD-YPG’ye de kol kanat germekten vazgeçin. Düşmanlarımızla iş tutmak müttefikliğe yakışmaz. Müttefiklik zor zamanda da güzel günde de birlikte olmak demektir. Bu tavır asla kabul edilebilir bire tavır değildir. Umarım bu gerginlik kısa sürede sona erer ve iki ülke vatandaşlarının mağdur olmasının önüne geçilmiş olur” dedi.
