Dünyada söz sahibi olmaya başlayan yeni Türkiye'yi engellemek isteyen küresel odaklar, önce hendek terörü eylemleri, ardından 15 Temmuz darbe girişimi ve son olarak bombalı ve silahlı saldırılarla kaos beklentilerinde hüsrana uğradı. Terör örgütleri ve arkalarındaki güçler, şimdi de halkta korku yaratmak için suikast söylemlerini devreye koydu. Ancak başta FETÖ'cüler olmak üzere teröristlerin hezeyanları milletin daha da kenetlenmesini ve temsilcilerini daha da sahiplenmesini sağladı. ABD Ankara Büyükelçiliği'nin suikaste kurban giden eski başbakan Nihat Erimli paylaşımının ardından heveslenen FETÖ'cü hesapların hezeyanlarını değerlendiren uzmanlar ise suikast söylemlerinin bitişin göstergesi olduğunu belirtiyor.
Gezi olaylarından bu yana Türkiye'yi iç karışıklığa sürüklemek isteyen güçler, içeride terör eylemleri, darbe girişimleri ile çalışırken dışarıdaki ilişkileri de sekteye uğratmak için de FETÖ eliyle Rus Büyükelçisi Andrey Karlov suikastini gerçekleştirdi. Ayrıca PKK-DEAŞ-FETÖ ittifakıyla Türkiye'nin çeşitli yerlerinde saldırılar yapıldı. İstanbul'daki Reina katliamı ile İzmir Adliyesi'ne yönelik saldırı da bunun bir parçası olarak değerlendirildi. İzmir'deki saldırı ile eş zamanlı olarak neredeyse aynı dakikalarda ABD Büyükelçilliği Twitter hesabından yapılan ve suikaste kurban giden eski Başbakan Nihat Erimli paylaşımı saldırının çok yönlü olduğu yorumlarını da beraberinde getirdi.
FETÖ mensupları, 15 Temmuz'dan önce de Twitter'den yaptığı paylaşımlarla darbe girişiminin işaretini verdi. Bunlardan birisi olan “Nam-ı Geda" isimli Twitter kullanıcısı, “Paramparça olan saltanatınızın artıklarını 'kartallar' savursun" demişti. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından bu twitle FETÖ'nün Hava Kuvvetleri'ndeki uzantılarına bir mesaj yollandığı anlaşıldı. FETÖ'cü bir diğer isim olan Faruk Arslan da “Selefi terörü business öyle bir veba ki, Türkiye bundan ancak suçluları Lahey'e teslim ederek kurtulur. TSK'daki Yavuzlar bunu yapacaktır" ifadelerini kullandı.
Bu kadar hainliğe rağmen umduğunu bulamayan FETÖ'cüler, son çare olarak suikast söylemlerini devreye soktu. FETÖ'cü hesaplardan “Ankara'dan iyi haber alan bir kaynağım, Meclis'te görüşmelerin kızıştığı şu günlerde, bir siyasi suikast olasılığının arttığı üzerinde durdu. Muhalefette etkin bir siyasiye yönelecek kahpe kurşunla, Allah konusun bir taşla iki kurşun vurulmak amaçlanıyor olabilir" mesajları atıldı. Uzmanlar, bu tür paylaşımları FETÖ'nün son çırpınışları olarak yorumladı.
FETÖ'cülerin “suikast" paylaşımlarıyla ilgili Güvenlik Uzmanı Nihat Ali Özcan, “FETÖ'cüler amaçlarını gerçekleştirebilmek, taraftarlarına moral-motivasyon sağlamak için Türkiye'deki siyasi iklimi değiştirmesi gerekiyordu. Siyasi değişikliğin olması için 17-25 Aralık'ı denediler, olmadı. Seçimleri kullanmak istediler, başarılı olamadılar. 15 Temmuz darbe girişimini denediler, olmadı. Şimdi genel değişikliği gerçekleştirme araçlarına bakıldığında; oyun değiştirici unsur siyasi liderlerinden birine ya da önemli şahsa yapılacak saldırının genel olarak toplumsal huzuru bozacağını, siyasi düzeni alt üst edebileceğini öngörüyorlar. Bunun için birtakım değerlendirmeler yapılıyor. Çünkü artık ellerinde başka opsiyon yok. En önemli alternafilerden birisi bu suikastler. Hem taraflarına moral vermek istiyorlar hem de korku iklimi yaratmak, huzursuzluğu tetiklemek, artırmak için bu tür spikülasyonlara başvuruyorlar" diye konuştu.
Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, “Bunların hepsi doğrudan doğruya propagandaya giriyor. Toplumsal huzuru, karar vericilerin konsantrelerini bozmaya yöneliktir. Kirli propaganda yapılıyor. Devlet büyüklerini ya da karar vericiler her zaman böyle bir risk ile karşı karşıyadır. Bunların yaptıkları psikolojik savaşla ilgilidir. Ancak bu risk bu dönemde artı" dedi.
Terör örgütlerinin devletin kararlı tutumu sayesinde nefes alamaz hale geldiğini ifade eden ASAM Güvenlik Uzmanı Dr. Eray Güçlüer ise “Devlet ciddi tedbir almaya başladı. Bunların böyle etkili eylem kabiliyetini zayıf görüyorum. Suikastler göstere göstere olmaz. 15 Temmuz'dan sonra da ikinci dalga olacak dediler. Türkiye'de korkuyu yerleşik kılmak süretiyle toplumsal hayatı olumsuz bir yöne çekmek, hayatı olağandışı bir yöne çekmek, hayatı olağan akışını engellemek böyle bu gibi devlet düşmanlarının görevi. Bunların böyle eylem yapma kabiliyeti her geçen gün azalıyor. Amerika'da bir paradigma değişimi başladı. Dolar durdu. Bunlar da şuanki siyasi irade ve istikrarın sayesinde oluyor. Türkiye'de FETÖ faaliyetleri, küresel ölçekteki bir oyunun parçası. Paradigma değişiminde Türkiye 1-0 önde görülüyor" şeklinde konuştu.
- Dosyaları kabarık
- Gerçek Hayat dergisi, ABD Büyükelçiliği'nin suikast imalı Nihat Erim mesajından yola çıkarak son dönem siyasi cinayetleri masaya yatırdı. Suikastla öldürülen tek başbakan Nihat Erim'di ancak siyasi suikastlarla katledilen tek isim değil. Bu listede gazeteci, yazar, iş adamı vb. isimler var. Emekli MİT Müsteşarı Hiram Abas, gazeteci yazar Uğur Mumcu, iş adamı Özdemir Sabancı, Prof. Ahmet Taner Kışlalı, gazeteci Hrant Dink, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Diyarbakır İl Emniyet Müdürü Gaffar Okkan, yazar Necip Hablemitoğlu da Türkiye'de suikastle katledilen isimler arasında yer alıyor.
