|

Sürdürülebilir bir tablo değil

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Suriyeli mülteciler için yaptığı harcamanın 8 milyar dolara yaklaştığını belirterek, bunun sürdürülebilir olmadığını söyledi. Bu konuda Avrupa’nın tutumunu eleştiren Erdoğan, AB’den özellikle adalet, özgürlük ve güvenlik ile enerji fasıllarını açmasını beklediklerini kaydetti.

Yeni Şafak
04:00 - 6/10/2015 Salı
Güncelleme: 03:17 - 6/10/2015 Salı
Yeni Şafak

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, devlet ziyareti için bulunduğu Brüksel'de Belçika Kralı Philippe tarafından resmi törenle karşılandı.


Erdoğan, ardındanr Meçhul Asker Anıtı'nı ziyaret etti. Anıta çelenk bırakan Erdoğan, bando eşliğinde saygı duruşunda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Yüksek Düzeyli İş Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan, “2.2 milyon Suriyeli sığınmacıya kapımızı açtık. Avrupa'nın tamamında mülteci sayısı 250 bin bile değil. Yaptığımız harcama 7.5 milyar dolar. Tüm dünyadan gelen destek ise 410 milyon dolar. Yaptığımız harcama 8 milyar dolara doğru gidiyor. Bu tablo sürdürülebilir değil” dedi.



ENERJİ FASLI ÖNCELİĞİMİZ


Türkiye'nin AB üyelik sürecine de değinen Erdoğan, müzakerelerde yeni fasılların açılmasını beklediklerini; bunun Türkiye'nin olduğu kadar AB'nin de yararına olduğunu söyledi. Erdoğan, “24 nolu Adalet, Özgürlük ve Güvenlik Faslı kapsamına giren konularda daha yoğun işbirliğine ihtiyaç duyduğumuz bir dönemden geçiyoruz. Terörle adeta iç içe olan, onunla savaş veren biziz. Bu faslın en kısa sürede müzakerelere açılmasını istiyoruz” diye konuştu. Erdoğan, parasal politika, güvenlik ve savunma ile enerji faslının öncelikli olarak açılmasını beklediklerini söyledi.



AB'YE PKK TEPKİSİ


Brüksel'deki temasları kapsamında Erdoğan, daha sonra AP Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ile bir araya geldi. Schulz, kapıda karşıladığı Erdoğan'ı Türkçe 'Hoşgeldiniz' diyerek selamladı. Bu görüşmenin ardından Erdoğan, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ile bir araya geldi. İkili ardından basın toplantısı düzenledi. Konuşmasında mülteci krizi ve terör sorununa değinen Erdoğan, AB ülkelerine PKK konusunda tepki gösterdi.



BİZİ ÜZMEKTEDİR


Erdoğan, “AB üyesi ülkeler PKK terör örgütünü terör örgütü olarak kabul ettiği halde bazı ülkelerin bunu es geçmeleri bizi üzmektedir. Teröre karşı ortak mücadeleyi tereddütsüz sürdürmek zorundayız. Türkiye bu konuda kararlıdır. Bu örgütün DEAŞ'la savaş kisvesi altında meşruiyet kazanmasına izin verilmemelidir. Açık ve net konuşuyorum. PYD de PKK gibi terör örgütüdür ve beraber çalışmaktadırlar. Bu noktada iyi kötü terörist olamaz. DEAŞ de PKK da ve PYD de terör örgütüdür” diye konuştu.



BU İŞİN ANAHTARI İŞBİRLİĞİ


Terör örgütünün Avrupa'da sürdürdüğü kara propagandalara kulak asılmaması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, “Bu noktada Avrupalı dostlarımızın da gereken hassasiyeti göstereceklerine inanıyorum. Terörle etkin mücadelenin anahtarı uluslararası işbirliği ve dayanışmanın artırılmasıdır. Bunun bilinmesi gerekir” dedi.



VİZE SERBESTİSİNİ KONUŞTUK


Cumhurbaşkanı, “AB ile diyalog ve istişarelerimizin derinleşmesini temenni ediyoruz. Avrupa'nın kaderini ve geleceğini Türkiye'den ayrı düşünmek mümkün değil. Özellikle AB ile vize serbestisi diyaloğumuzun geliştirilmesine önem veriyoruz. Bu konularda Sayın Tusk ile mutabıkız ve onun başkanlığına güveniyoruz” dedi.



İşbirliğine hazırız




AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ise “Bir ayda ikinci kez bir araya geldik. AB, Türkiye ile işbirliğine hazır. Suriye'de tampon bölge konusuna değindik. Türkiye'nin de harekete geçmeye hazır olması lazım. Yüz binlerce kişinin Türkiye üzerinden Avrupa'ya gelişlerinin sona erdirilmesi gerekiyor. Bunu tek başımıza yapamayız, Türkiye ile birlikte yapabiliriz. Bu karşılıklı çalışma hem AB'ye hem Türkiye'ye yarayacaktır” dedi. DAEŞ'e karşı mücadele konusunda da hemfikir oldukların vurgulayan Tusk, “Sayın Cumhurbaşkanı Rusya'nın Türkiye hava sahasını ihlalleri konusunda benimle bazı bilgileri paylaştı. Bu, son derece endişe verici bir durum. Kıbrıs meselesinin çözümü konusunda işbirliği ve desteğe her an hazır olduğumun altını çizdik” dedi.



Militanları önce siz durdurun


Cumhurbaşkanı Erdoğan AB yetkilileri ile yaptığı görüşmenin ardından Egmont Enstitüsü'nce Val Duchesse Şatosu'nda düzenlenen konferansa onur konuşmacısı olarak katıldı. Burada da mülteci sorununa değinen Erdoğan, krizin çözümünün terörden arındırılmış ve ılımlı muhalifler tarafından korunan güvenli bölgeler oluşturulmasından geçtiğini söyledi. Erdoğan, Türkiye'nin DAEŞ'e katılmaya giden militanları önlemediği iddiasına da sert tepki gösterdi: Türkiye, yabancı terörist savaşçılarla mücadele kapsamında çeşitli devletlerden 20 bine yakın kişiye ülkeye giriş yasağı koymuştur. Yabancı terörist savaşçıların öncelikle kaynak ülkelerde durdurulmasını beklediğimizi tüm muhataplarımız biliyor. Kendi vatandaşlarının çıkışını engelleyemeyen, vaktinde bilgiyi bizimle paylaşamayanlar, daha sonra 'Türkiye niçin böyle yapıyor' deme hakkına da sahip değildir.



Çok eski arkadaşız






Cumhurbaşkanı Erdoğan Brüksel'de AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker ve Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ile de görüştü. Erdoğan'ı kapıda karşılayarak sarılan Juncker, “Biz eski arkadaşlarız. İlişkilerimiz eski. Ben Erdoğan liderliğinde Türkiye'nin reform sürecini hep destekliyorum. Onu burada görmekten memnuniyet duyuyorum” dedi.



Avrupa'nın Erdoğan'a daha çok ihtiyacı var


İngiliz Guardian gazetesi mülteci krizi ve DAEŞ'le mücadele konularında Avrupa'nın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a her zamankinden daha fazla ihtiyacı olduğunu bildirdi.



“Erdoğan'ın Brüksel ziyaretini gerçekleştirdiği bugünlerde AB liderlerinin acı bir şekilde durumun tersine döndüğünün farkında olduğunu" belirten Tisdall, “Mülteci akını, artan DAEŞ terörü ve Rusya'nın Suriye'ye kontrolsüz müdahalesiyle Avrupa'nın daha önce hiç olmadığı kadar Erdoğan'a ihtiyacı olduğunu" vurguladı.



YARDIM İSTEDİLER


Türkiye'de 1,8 milyondan fazla Suriyeli mültecinin bulunduğuna dikkat çekilen yazıda Avrupalı liderlerin mülteci kriziyle ilgili geçen ay Türkiye'den yardım istedikleri hatırlatıldı. “Erdoğan'ın Avrupa'daki mülteci krizine yardım etmeye hazır olup olmadığının Avrupa'nın karşılığında ne sunacağına bağlı olabileceği" yorumunda bulunan Tisdall, Ankara'nın, Rusya'nın Suriye'ye müdahalesi konusunda Batı'nın endişelerini paylaştığını belirtti. Tisdall, Erdoğan'ın Suriye'nin kuzeyinde bir güvenli bölge oluşturulması konusundaki talebini hatırlatarak, “Son gelişmeler, Erdoğan'ın uçuşa yasaklı bölge teklifini daha güçlü hale getiriyor" ifadesini kullandı.





#Mülteci krizi
#erdoğan
#Esed rejimi
#pkk
#daeş
9 yıl önce