|

Tahammülsüz ve İslamofobik

Avrupa’da siyaset yapan Müslümanlar, son dönemde haklarında yürütülen karalama kampanyaları nedeniyle siyasi kariyerini sona erdirmek zorunda kalıyor. İsveç’te medya yoluyla yürütülen operasyonlar sonunda istifa eden isimlerden Yasin İpek, “İsveç şu anda Türk ve Müslüman toplumundan olan politikacıları temizleme aşamasında” dedi.

Yeni Şafak ve
03:00 - 29/04/2016 vendredi
Güncelleme: 22:45 - 28/04/2016 jeudi
Yeni Şafak

Avrupa'da siyaset yapan Müslümanlar, son dönemde haklarında yürütülen kampanyalar nedeniyle ya siyasi hayatlarını bitirmek ya da istifa baskılarına direnmek zorunda kalıyorlar. Neredeyse bütün Avrupa ülkelerinde artan ırkçılık, başta İsveç, Belçika, İngiltere ve Hollanda olmak üzere Avrupa'nın birçok ülkesinde siyasette yer alan az sayıdaki Müslüman politikacıyı hedef haline getirdi. İhraç ve istifa baskınlarına İsveç ve Almanya'da Müslüman toplum ile iyi ilişkiler kurmak, Hollanda ve Belçika'da Ermeni tezlerinin kabul edilmemesi gibi şeyler neden oluyor.



KORKUNÇ BOYUTTA


Bu karalama kampanyalarına ana akım ve sol kesimlerden medya kuruluşlarının da katılması, kıtada artan islamofobinin korkunç boyutlarını gözler önüne seriyor. Sadece İsveç'te yakın zamanda baskı sonucu istifa etmek zorunda kalan isimler şöyle: İsveç Şehircilik ve İskan Bakanı Mehmet Kaplan, İsveç Yeşiller ve Çevre Partisi Gençlik Kolu Eş Başkanı Semanur Taşkın, İsveç İslam Gençlik Federasyonu Başkanı Yasri Shamsudin Khan, Stockholm Sigtuna Belediyesi Meclis Üyesi Yasin İpek.



İFTARA KATILDILAR DİYE


Yakın zamanda istifa eden İsveç'in Şehircilik ve İskan Bakanı Mehmet Kaplan, Türk sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle birlikte katıldığı bir iftar yemeğinde çekilen fotoğrafları nedeniyle buna zorlandı. Fotoğrafların İsveç medyasında “Irkçılarla yemek yedi” başlığıyla yayınlanmasıyla başlayan baskılar Kaplan'ın istifasıyla sonuçlandı. Kaplan'la aynı iftara katılan Yasin İpek de medya ve siyasi baskılar baskılar üzerine Sosyal Demokrat Partisi'nden ve belediyedeki görevlerinden istifa etmek zorunda kaldı.



AVRUPA BASKI YAPIYOR


Yaşadıklarını Yeni Şafak'a anlatan Yasin İpek ülkede Müslümanlara ve Türklere çok büyük bir baskı olduğunu söyledi. Türkiye'den elçi olarak geldiklerini ve ellerinden geldiğince aktiviteler yapmaya çalıştıklarını belirten İpek “Çifte standart ile karşı karşıyayız. Kendilerinden olmayanlara kötü davranıyorlar. İsveç, şu anda Türk ve Müslüman toplumundan olan politikacıları temizleme aşamasında. Avrupa bize baskı yapıyor” dedi.



KİMSE DİNLEMEDİ


Partiden gelen baskılar nedeniyle istifa etmek zorunda kaldıklarını vurgulayan İpek şöyle devam etti: “ Parti içinde PKK yandaşları ve Müslüman düşmanı olanlar, baskı yaparak bizi temizlemek istiyorlar. Fotoğraf basında yayınlandıktan sonra partiye çağırdılar. Partide bana istifa etmemin daha yararlı olacağını söylediler. Yanlış bir şey yapmadığımı söylesem de kimse dinlemedi. Sözlü olarak istifa ettirdiler. Mesela Mehmet Kaplan'ın istifası da kendi isteği ile değildi. Baskı altında kaldığı için istifa etmek zorunda kaldı.”





ÖCALAN'A ANLAYIŞ VAR


Aynı partide oldukları bazı milletvekillerinin terör örgütü PKK'yı savunduklarını belirten İpek “Sol parti liderleri Abdullah Öcalan posteri altında konuşmalar yapıyorlar. Onlara baskı yapılmıyor, Türk ve Müslüman olduğumuz için bize baskı yapılıyor. Çifte anlayış, onlara ayrı bize ayrı, onlara hoşgörü bize baskı” diye konuştu.



İSTİFA ETMEYECEĞİM


Öte yandan İsveç'te istifası için baskı gören bir diğer isim Derya Uzel. Yeşiller ve Çevre Partisi Stockholm Büyükşehir Belediyesi ve İş Piyasası Encümen Azası Derya Uzel, istifa etmeyeceğini açıkladı. “Sözde Ermeni soykırım tasarısını inkar etti” diye suçlanan Uzel, “Ben konunun tarihçilere bırakılmasını savundum. Sözlerimin de arkasındayım ve baskılara boyun eğmeyeceğim ve istifa etmeyeceğim” dedi.



GÜVENDE HİSSETMİYORUM


Yine İsveç'te yapılan baskılar yüzünden görevinden istifa eden Yeşiller ve Çevre Partisi Gençlik Kolu Eş Başkanı Semanur Taşkın yaptığı açıklamada, ''İsveçli bir Müslüman olarak, artık kendimi güvende hissetmiyorum” dedi.



Medya nefreti körüklüyor






İsveç'teki Malezya asıllı 30 yaşındaki siyasetçi Yasri Shamsudin Khan da, hassasiyetleri gereği bir kadın gazetecinin selamına elini kalbinin üzerine götürerek karşılık verdi ve bu hareketi nedeniyle çıkan tartışmaların ardından partisinden istifa etmek zorunda kaldı. Yıllardır kadınlara bu şekilde selam verdiğini hiç bir sorun yaşamadığını anlatan Khan, “Bir anda medya bunu gündeme getirdi ve istenmeyen adam ilan edildim” diye konuştu. Khan, İsveç medyasının sorumsuz yayınlarla Müslümanlara karşı nefreti körüklediğini belirterek, “Radikal İslamcı, faşist, terörist gibi yakıştırmalar yapıldı. Bu tür sorumsuzca ve nefret içerikli yayınlar İslamofobiyi tetikliyor'' ifadelerini kullandı.



Khan'ı engelleme iftiraları




İngiltere'nin başkenti Londra'nın, 5 Mayıs'ta yeni belediye başkanının seçileceği seçimlerin adayları arasında İşçi Partisinden Sadık Khan yer alıyor. Khan, seçilmesi halinde Londra'nın ilk Müslüman belediye başkanı olacak. Ancak seçimlere 2 hafta kala, bazı rakiplerinin Khan hakkında "radikal ve aşırı" olduğu yönünde dile getirdiği iddialar, Müslüman adayın önünün kesilmeye çalışıldığını gösteriyor. Pakistanlı bir ailenin Londra'da doğan çocuğu olan 45 yaşındaki Khan ise hakkındaki iddalara ilişkin, “Başbakan'ın, Zac Goldsmith'in yürüttüğü bölücü kampanyaya katılmasından dolayı hayal kırıklığına uğradım. Ben hayatım boyunca aşırılıkla mücadele ettim” diyerek tepkisini dile getirdi.



Seçilerek girip partiden ayrıldı






Almanya'da 2015 yılında yapılan eyalet seçimleri öncesinde Türk Federasyonu'nun Kültür Şöleni'ne katılarak, eğitim ve uyum konulu kısa bir konuşma yapan Nebahat Güçlü bu nedenle partisi Yeşiller'den dışlandı. Seçim öncesi ihraç edilmek istenen Güçlü, partisine karşı davayı kazanmasının ardından seçimde aldığı yüksek oy oranıyla Meclis'e girmeyi başardı ama Yeşiller'in duruşunu eleştirdiği için partiden ayrıldı.



Ermeni iddiaları ihraç sebebi oldu






Belçika ve Avrupa'nın ilk başörtülü milletvekili olan Mahinur Özdemir, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarını tanımadığı için partisinden geçen sene ihraç edildi. Demokratik Hümanist Merkez (CDH) partisinden Brüksel Milletvekili Mahinur Özdemir, parti yönetiminden gelen 1915 olayları ile ilgili Ermeni iddialarını “soykırım” olarak tanıması baskısını reddetti. Bunun üzerine toplanan CDH “etik” komitesi Özdemir'i partiden ihraç etti. Belçika'da hedefteki diğer bir isim de Brüksel Saint-Josse Belediye Başkanı ve Federal Milletvekili Emir Kır oldu.



Kuzu ve Öztürk yeni parti kurdu


Hollanda'da 1,5 sene önce iktidar ortağı PvdA milletvekillerinden Selçuk Öztürk ve Tunahan Kuzu parti içi tavırla görevden ayrılmak zorunda kaldı. Aynı partiden başbakan yardımcılığı yapan Lodewijk Asscher'in, şeffaf olmadıklarını ileri sürdüğü Türklere ait bazı kuruluşları mercek altına alma isteğine karşı çıkan Kuzu ve Öztürk'e parti yönetimi tavır aldı. Geri adım atmayınca ihraç edilen Kuzu ve Öztürk ihraçtan hemen sonra kurdukları Denk Partisiyle yollarına devam ediyor.



Oy toplasın diye adaylar






Avusturya'da ise Türk ve Müslümanların haklarını savunacak isimler, partiler tarafından ya hiç aday gösterilmiyor ya da seçilemeyecek sıralardan “partiye oy toplasın” diye aday gösteriliyor. Seçimlerde, aday gösterilen başörtülü Gülsüm Namaldı ve Milli Görüş'ün adayı Resul Ekrem Gönültaş, yüksek oranda tercihli oy almalarına rağmen Meclis'e giremedi.






#İslamofobi
#İsveç
#Müslüman siyasetçiler
il y a 8 ans