|

Terörü hep beraber bitireceğiz

Fransız ordusunda görevli oğlunu teröre kurban veren Latifa Ibn Ziaten, gençlerin terör faaliyetlerine katılmaması için Fransa'da kurduğu dernekle sosyal sorumluluk projeleri yürütüyor. Türkiye'de yaşanan olaylardan dolayı hayli üzgün olduğunu söyleyen Ziaten, "Terörün son bulması için herkes bir şeyler yapmalı. Türkiye çok güzel, tarihi açıdan çok zengin ve karışık kültürlerin bir arada yaşadığı örnek bir ülke" diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 8/01/2017 Pazar
Güncelleme: 22:53 - 7/01/2017 Cumartesi
Yeni Şafak

Faslı Latifa Ibn Ziaten, Fransa'da İslam'ın doğru tanınması ve Müslümanların rahatça yaşaması için bu zamana kadar pek çok projeye imza atmış bir anne. 2012 yılında Fransa'nın Toulouse şehrinde Cezayir asıllı terörist Muhammed Merah tarafından düzenlenen saldırıda asker oğlu İmad'ı kaybeden Ziaten, o gün bugündür kendini sosyal sorumluluk projeleri yapmaya adamış. İnsanların birbirine karşı toleranslı ve saygılı olması için oğlunun adını taşıyan "İmad Derneği"ni kuran Ziaten, aynı zamanda radikalleşmenin gençliğe olan tehlikesini de engellemeyi amaçlıyor. Gençlere ve kadınlara verdiği eğitimlerle adından söz ettiren Ziaten, yeni "Merah"ların yetişmemesi için canla başla çalışmaya devam edeceğini belirtiyor. Terör olaylarının tüm dünyada son bulması için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini ifade eden Ziaten, "Son zamanlarda Türkiye'de de terör olayları yaşanıyor. Ülkeniz Türkiye, gerçekten çok güzel, tarihi açıdan çok zengin ve karışık kültürlerin bir arada yaşadığı örnek bir ülke" diyor.







YENİ 'MERAH'LAR YETİŞMESİN


El Kaide örgütüne yakınlığı ile tanınan Muhammed Merah, 2012 yılında Fransa'da bir dizi saldırı gerçekleştirmişti. İsrail'in Filistin'de uyguladığı çocuk katliamlarından intikam alma gerekçesiyle bu saldırıları yaptığını iddia eden Merah, Ziaten'in asker oğlu İmad'ı da şehit etmiş. Oğlunun ölümüyle birlikte "İmad Derneği"ni kuran ve birçok sosyal sorumluluk projesine imza atan Ziaten, o gün bugündür sosyal sorumluluk projeleri yürütüyor. Dernek çalışmaları kapsamında barış için radikalleşmenin gençliğe olan tehlikesini engellemeyi amaçlayan Ziaten, "Bu çalışmalarımla insanların birbirine karşı toleranslı olmasını ve saygı duymasını sağlamak istiyorum" diyor. Gençlerle yaptığı sohbetlerde onları etkilemeyi başardığını ifade eden Ziaten, "Bu gençliğin dinlenilmeye, hissedilmeye ve hayatlarındaki zorlukları paylaşmaya ihtiyacı var. Yeni “Merah” ların yetişmemesi için çalışıyorum. Eğer bir genci dahi kurtarmayı başarabilirsem kendi iç huzurumda da bir adım ilerlemiş olacağım" şeklinde konuşuyor.







TÜRKİYE ÖRNEK BİR ÜLKE


Eğitici projeler yapmak için yurtdışına giden ve başkalarının kültürünü tanıdıkça daha toleranslı biri haline geldiğini ifade eden Ziaten,"Dinler arası diyaloğu sadece beraber yaşama konsepti doğrultusunda savunuyorum. Çünkü başkalarının farklı özelliklerini tanımak ruhlarımızı ve inançlarımızı açacak ve sonunda ne korku ne utanç ne de önyargı kalacak. Bizler farklı inanışlarda olan birbirine saygı duyan inanlarız ve kardeşiz. Bu zamana kadar birçok ödül aldım, bu da beni savunduğum şeyler konusunda daha da cesaretlendirdi. Bu sayede anladım ki çalışmalarım uluslararasında ve Fransa'nın büyük bir çoğunluğu tarafından takdir ediliyor" diyor. 2012 yılında Türkiye'yi ziyaret ettiğini ve bu ziyareti sırasında oğlu İmad'ın şehit olduğu haberini alan Zaiten, "Türkiye, gerçekten çok güzel, tarihi açıdan çok zengin ve karışık kültürlerin bir arada yaşadığı örnek bir ülke. Ama oğlum, ülkenizi keşfettiğim sırada öldürüldü. Ben de apar topar geri dönmek zorunda kaldım" diyor.







Başörtüm tartışmalara yol açtı


Hayatının büyük bir kısmını okullarda aşçı olarak geçiren Ziaten, gençlere daha çok insani değerler konusunda dersler verdiğini söyleyerek "Konuşmalarım gençliğin ve vatandaşların çok yanlış anladığı laiklik kavramı üzerine de kayabiliyor. Mesela benim örtünmem Fransa'da tartışmalara yol açtı ve aşırı belirgin bir dini simge olarak algılandı. Ama ben bu detay karşısında kollarımı indirmek istemiyorum. Eğer onlar beni insan olarak görmüyorlarsa ve kıyafetime odaklanıyorlarsa ben yine de onlara kendimi anlatacağım ve savunduğum şeylerin değerinden vazgeçmeyeceğim" ifadelerinde bulunuyor. İslam'ın korkutucu ve küçültücü imajla yakından uzaktan alakası olmadığını da dünyaya duyurmaya çalıştığını belirten Ziaten, "Yüksek ve güçlü bir sesle söylemek istiyorum ki, bu imaj bizi rehin aldı ve ben de toplumumuza ve insanlara gerçekleri söylemek için bir görev edindim. Ben bir Müslümanım ve Fransa'nın İslam'la olan problemi beni rahatsız ediyor. Sessizce yaşayan biz Müslümanlar Fransızlara ne yaptık ki? Bizler farklı inanışlarda olan birbirine saygı duyan insanlarız ve kardeşiz. İslam'a karşı yapılan bu düşmanca yaklaşımı yaptığım çalışmalarla kıracağım" diyor.



Sırada tutuklu kadınlar var


Yeni projeler hazırlığında olduğunu söyleyen Latifa İbn Ziaten, "Yakın bir zamanda Filistinli ve İsrailli gençlerden oluşan bir komiteyle birlikte Paris'i keşfetmeye gideceğiz. Ayrıca tutuklu kadınlara yardım etmek için de bir cezaeviyle ortak çalışma yürütmek üzere anlaştım. Toplumumuzdan pek çok insan bana yardım ediyor ve bu da beni derneğim konusunda cesaretlendiriyor. Ben başkalarına karşı saygısı olan herkesin sözcüsüyüm" diye konuşuyor.





#Latifa Ibn Ziaten
#Terör
7 yıl önce