|

Teşebbüsü bile terör suçu

15 Temmuz'la ilgili ilk onama kararının gerekçesini açıklayan Yargıtay, terör suçu olan darbenin teşebüsünün bile en ağır yaptırımı gerektirdiğini bildirdi. Yargıtay, kararıyla ByLock'un örgüt bağlantısı için delil sayılabileceğini de onayladı.

Yeni Şafak ve
04:00 - 18/07/2017 Salı
Güncelleme: 08:58 - 18/07/2017 Salı
Yeni Şafak
​Teşebbüsü bile terör suçu
​Teşebbüsü bile terör suçu

Yargıtay’ın Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişiminin Erzurum ayağına ilişkin verdiği ilk onama kararının gerekçesini yayınladı. FETÖ’nün silahlı terör örgütü olduğunu kesinleştiren kararın gerekçesinde, dış destekli olarak FETÖ tarafından yapılan bir terör suçu olan darbenin tamamlanmış olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) yer alan en ağır yaptırım gerektiren suçlardan olduğu, ayrıca konusu suç teşkil eden emri verenin de bu emri bilerek yerine getirenin de ceza hukuku açısından sorumlu tutulması gerektiği tespitleri yapıldı.

İcra başladığı anda suç oluşur

Kararının gerekçesinde, öncelikle Anayasa’yı ihlal suçunun maddi unsurları tartışıldı. Gerekçede, cebir ve şiddet kullanılarak elverişli bir ya da eş zamanlı birçok hareketle anayasanın öngördüğü düzeni değiştirmeye yönelik bir fiilin icrasına başlandığı anda suçun işlenmiş, suç yolunun tüketilmiş olduğu belirtildi.

Silah kullanılması gerekmez

AİHM kararlarından alıntılar yapılan gerekçede, şu tespitlere yer verildi: “Amaç suç yönünden elverişli/vahim olduğu takdirde silahlı bir örgütün veya silahlı kuvvetlere mensup unsurların TBMM’yi, Cumhurbaşkanlığını ya da benzer kurumları kuşatması halinde silah kullansın ya da kullanmasın fiziki cebrin mevcudiyetinde tereddüt edilemez”

En ağır yaptırım gerektiriyor

Dairenin gerekçesinde, “Darbe teşebbüsü Terörle Mücadele Kanunu’nun 3. maddesi gereğince mutlak terör suçudur. Darbe, emir komuta zinciri içinde olsa da 15 Temmuz’da olduğu gibi ordu içinde yer alan bir kısım cunta tarafından meydana getirilse de ayrıca tamamlanmış olup olmamasına bakılmaksızın TCK’da yer alan en ağır yaptırım gerektiren suçlardan bir tanesidir.” değerlendirilmesinde bulunuldu.

Kandırılan erlere ceza yok

Gerekçede, amirin emri suç teşkil ediyorsa ve ast amirin emrinin suç teşkil ettiğini biliyorsa hem emri verenin hem de emri yerine getirenin sonuçtan iştirak hükümlerine göre sorumlu olacağı vurgulandı: “Konusu suç teşkil eden emir hiçbir surette yerine getirilemez. Yerine getiren kimse de sorumluluktan kurtulamaz.” Gerekçede, şöyle devam edildi: “Astın konusu suç oluşturan emri haksızlık oluşturduğu konusunda kaçınılmaz bir hataya düşerek bu emri yerine getirmesi, somut olay çerçevesinde astın bilgi düzeyi, olayın özellikleri, tecrübe, rütbe ve konumu gibi olgular nazara alınarak TCK’nın 30/4. maddesi bağlamında değerlendirilmelidir”

Bylock kesin delil sayılır

ByLock uygulamasının global bir uygulama görüntüsü altında münhasıran FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanımına sunulduğu sonucuna varıldığı belirtilen gerekçede, şu tespitlere yer verildi:

“ByLock iletişim sistemi, somut delillerle kanıtlandığı üzere, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle, örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacaktır.”

#Yargıtay
#Darbe teşebbüsü
#15 Temmuz
7 yıl önce