Kanal 7'de Suriye sınırındaki gelişmeleri yorumlayan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, “Kimden saldırı geldiyse rejim güçlerinden, DEAŞ'tan ya da PYD'den kimden bu şekilde Türkiye tarafına bir mühimmat düştüyse karşılığı verilmiştir. Burada ilk defa olan durum, TSK'nın bu şekilde mukabelede bulunması değil, bölgede farklı hareketlenmelerin olması, yeni bir durumudur. Biz, PYD'nin, YPG'nin Fırat'ın batısına geçmesini kırmızı çizgi olarak göreceğimizi söyledik ve bunu kabul etmeyeceğimizi söyledik” dedi. PYD'nin Azez'e doğru sarkmaya başlamasının kabul edilebilecek bir durum olmadığını vurgulayan Akdoğan, “Türkiye oturup her şeyi kenardan seyredecek, tribünden izleyecek bir ülke değil” açıklaması yaptı. “Türkiye, askeri olarak onları püskürtebilecek kapasiteye sahip. Bunun gereği yapılmıştır” diyen Akdoğan, PYD ve Rusya'ya tepki göstererek şunları söyledi:
“DAEŞ ile en kararlı mücadeleyi veren ülke de Türkiye'dir. Muhalifler, DAEŞ'i geriletiyor, bombardıman muhaliflere yapılıyor. Azez'e doğru kim var orada? DAEŞ mi var? Sen kime karşı orada silah kullanıyorsun? Orada siviller yaşıyor. Azez'de 100 bin kişi yaşıyor, hemen kuzeyinde 100 bin kişi, 9 kampta yaşayan insanlar var. Sen rejimin işbirlikçisisin, kuklasısın. Orada sivilleri öldürüyorsun, orada ılımlı muhalefete savaş açmışsın. Sen DAEŞ ile mi mücadele ediyorsun da Türkiye sana operasyon yaptığı zaman DAEŞ'i mi desteklemiş olacak? Böyle bir kandırmaca olabilir mi? Rusya ise resmen züccaciye dükkanına girmiş fil gibi ortalığı mahvetti. Binlerce bomba yağdırdı, sivillerin, muhalefetin üzerine. Kimse dur diyebiliyor mu?”
