24 Kasım sabahı milliyeti bilinmeyen iki SU-24 tipi savaş uçağının Türk hava sahasını uyarılara rağmen defalarca ihlal etmesi üzerine Türk F-16'lar angajman kurallarının gereğini uygulayıp SU-24'ün birini kuyruğundan vurdu. Rus makamlar tarafından düşen uçağın kendilerine ait olduğu açıklaması yapıldı. Rusya, Türkiye'ye sözlü saldırıya başladı. “IŞİD'le mücadele ediyoruz" iddiasıyla Türkmen Arap muhaliflerin ve Türkmenlerin yaşadığı bölgeleri bombalayan Rusya, Türkiye'nin IŞİD'e destek verdiği şeklinde çirkin bir iftirada da bulundu. Ancak Türkiye IŞİD tehlikesine karşı BM'den önce harekete geçmişti ve örgütü ulusal güvenlik tehdidi olarak görüyor. 10 Ekim 2013'te kanlı örgütü terör listesine Alan Türkiye ayrıca örgüte karşı kurulan uluslararası bir komisyonun da aktif üyesi olarak yer aldı. Mart 2015'ten bu yana Yabancı Terörist Savaşçılar (YTS) ile mücadele için kurulan bu komisyonun eş başkanlığını Hollanda ile birlikte yürütüyor.
Başbakanlık kaynaklarına dayanan verilere göre işte Türkiye'nin IŞİD'le mücadele karnesi...
Suriye krizinin ilk patladığı günlerden beri Türkiye'nin Suriye ve Avrupa arasında, geçiş noktasından yer alması bazı riskleri beraberinde getirdi. En başından beri tedbiri elden bırakmayan Türkiye'ye karşı özellikle Batı kaynakları ve Suriye'de rejimin taraftarları IŞİD ile mücadele edilmediğini iddia etti. Gerçek dışı iddianın sahipleri maalesef kendi ülkelerinde daha önceden tespit edilmiş terör unsurlarının Suriye'ye geçmesine göz yumdu. Türkiye'nin yakalayıp teslim ettiklerine ise bir ceza uygulamadı. Oysa Türkiye 2011-2014 yılları arasında YTS ile mücadele ağırlıklı olarak, IŞİD'e karşı mücadele eden grupların desteklenmesi, Suriye'ye geçişi engellemek, sınır kaçakçılığını engellemek ve Türkiye içinde IŞİD şebekelerini çökertme hedefine odaklandı.
Ulusal güvenlik birimleri şüphelilerle ilgili fiziki ve teknik takip, havalimanları, gümrük kapıları ve otogarlarda Risk Analiz Birimlerinin kurulması, yabancı terörist savaşçıların sınır dışı edilmesi, Suriye sınırında ek güvenlik tedbirlerinin alınması gibi önlemler devreye soktu. Özellikle terör örgütüne üye ve gelir kazandıran kaçakçılık ağları çökertildi ve uyuyan hücreler ortadan kaldırıldı. Suriye ve Irak'ta IŞİD terör örgütünün zayıflatılması için Özgür Suriye Ordusu ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) başta olmak üzere müttefiklerle yakın işbirliğine girildi. Bağdat ve Erbil'e silah ve mühimmat yardımı yapılması, peşmerge güçlerine eğitim verilmesi ve Ayn-el Arab (Kobani) kuşatması sırasında peşmerge güçlerinin Türk topraklarından çatışma bölgesine ulaştırılması ve desteklenmesi de sürecin bir parçasıydı. 24 Temmuz 2014'te hava operasyonları başladı.
Başbakanlık kaynaklarına göre 1 Ocak 2015 gününden başlayarak 27 Kasım 2015'e kadar olan 11 aylık süreç içerisinde bin 200'e yakın kişi IŞİD terör örgütü ile bağlantılı olabilecekleri şüphesiyle gözaltına alındı; 350'den fazla şüpheli IŞİD terör örgütüne mensup oldukları gerekçesiyle ilgili mahkemeler tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Güvenlik güçleri tarafından yapılan operasyonlarda, 33'den fazla intihar yeleği, 300 kg TNT patlayıcı, patlayıcı yapımında kullanılan 2.700 kg kimyasal madde, çok sayıda uzun namlulu silah, tabanca, av tüfeği, el bombası, bomba düzeneği ve binlerce mermiden oluşan mühimmat ele geçirildi.
Yolcu geçişlerinin olduğu, ülke çapında havalimanları ve otogarlarda Emniyet İstihbarat, Terörle Mücadele ve Kaçakçılık şubelerinin ortak çalışmasıyla kurulan “Risk Analiz Merkezleri" şüpheli ve suçluların belirlenmesinde aktif rol oynadı. Yabancı savaşçıların Türkiye'ye girişinin engellenmesi amacıyla 2011 yılından itibaren bir tahdit listesi oluşturuldu ve 110 ülkeden 27.000 kişinin ülkemize girişleri yasaklandı. Resmi kaynaklara göre yasaklı isimlerin neredeyse yüzde 50'sinin Kuzey Afrika ve Ortadoğu kökenli; yüzde 26'sının Kuzey Amerika ve Avrupa ülkeleri vatandaşları; yüzde 24'lük bölüm ise Doğu Avrupa ve Asya kökenli olduğu belirtiliyor. Girişi yasaklanan isimlerin dışında güvenlik birimlerinin tespit etmiş olduğu, Türkiye'ye giriş yapmış 83 ülkeden 2.600'den fazla şahıs yabancı terörist savaşçı şüphesiyle sınır dışı edildi.
Türk Silahlı Kuvvetleri de sınır güvenliğini artırmak adına bir dizi ek tedbirler uyguladı. Fiziki önlemler kapsamında 383 km hendek kazılarak; 73,6 km toprak set ve 17,5 km beton duvar inşa edildi. Sınır hattında kurulan tel engelin uzunluğu ise 107,8 kilometre. TSK devriye faaliyetlerinin etkin olarak icra edilebilmesi için sınırın 422,6 kilometrelik bölümünü aydınlatarak 1.415 kilometrelik devriye yolunu ıslah çalışmasını tamamladı. Elbette tüm bu fiziki düzeltmelere ek olarak personel takviyesi yapıldı. TSK kaynaklarına göre Türkiye'nin sınırlarını koruyan askerlerin yarısı Suriye sınırını koruyor. Sınır güvenliği önlemleri kapsamında hudutlarda görev yapan Taktik Tekerlekli Zırhlı Araçların (TTZA) yarısı, insansız hava araçları (İHA) ve insanlı keşif uçaklarının (İKU) yüzde 90'ı Suriye sınırında kullanılıyor.
Batı'nın ve Esed destekçisi müttefiklerin iddialarının aksine terörle mücadelede ve IŞİD'in çökertilmesinde tüm güvenlik güçlerini seferber eden Türkiye 01 Ocak-2014-27 Ekim 2015 tarihleri arasında 207 bin 437 kişiyi Türkiye-Suriye sınırında yasadışı sınır geçişi sırasında yakaladı. Ek sınır güvenlik tedbirleri sayesinde bölgenin temel sorunlarından biri olan akaryakıt kaçakçılığında da ciddi azalma yaşandı. 2015 yılının ilk 6 ayında Irak ve Suriye sınırında bulunan illerde yakalanan toplam 595 bin litredir kaçak akaryakıt yakalandı.
Türkiye'nin Suriye ve Irak ile toplamda bin 400 kilometrelik sınır paylaşıyor olması IŞİD tehdidi ile de birinci dereceden risk altında olması durumunu birlikte getiriyor. Gerek mülteci politikası, gerek aldığı güvenlik tedbirleriyle Türkiye maddi ve manevi olarak elinden geleni yapsa da dünyanın dört bir yanından terör savaşçısı toplayan bir örgütle, yüne dünyanın dört bir tarafındaki bu ülkelerin birlikte mücadele etmesi gerekiyor. Herhangi birindeki güvenlik zafiyeti Suriye ile son sınır ülkesi olan Türkiye'ye mal oluyor. Bu nedenle sürece muhatap sayılan tüm ülkelerin gerekli istihbarat paylaşımını yapması ve güvenlik önlemlerini artırması gerekiyor.
BM Güvenlik Konseyi belgelerine göre, Irak ve Suriye'de IŞİD saflarında 100'ü aşkın ülkeden 25.000 civarında yabancı terör savaşçısı olduğu tahmin ediliyor. Iraklı ve Suriyeli militanlarla birlikte IŞİD içindeki toplam militan sayısının 40 bin ila 70 bin arasında olduğu düşünülüyor. Bu savaşçıların önemli bölümü Avrupa ülkelerinden geldiği ifade ediliyor. Gerek resmi kaynaklar, gerekse sosyolojik analizler Avrupa'da radikalleşmeyi önleyecek tedbirlerin alınmaması, İslamofobi ve entegrasyon sorunları, şüphelilerin yurtdışı seyahatlerinin engellenmemesi gibi sebeplerin Avrupalı katılımcıların sayısını yükselttiğini ortaya koyuyor.
·19 Mart 2014:Niğde'de 1 vatandaşımız ve 2 güvenlik görevlimiz şehit edildi.
·11 Haziran 2014: Musul başkonsolosu ve diplomatik misyon çalışanları rehin alındı.
·6 Ocak 2015: İstanbul-Sultanbeyli'de intihar saldırısı sonucu 1 güvenlik görevlimiz şehit oldu.
·6 Haziran 2015: Bir siyasi partinin mitingine bombalı saldırı sonucu 4 vatandaşımız hayatını kaybetti.
·20 Temmuz 2015: Şanlıurfa Suruç'ta 33 vatandaşımız intihar saldırısı sonucu hayatını yitirdi.
·23 Temmuz 2015: Kilis'te saldırı sonucu bir astsubayımız şehit olmuş, bir askerimiz yaralandı.
·1 Eylül 2015: Kilis'te saldırı sonucu bir askerimiz şehit edildi, bir askerimiz yaralandı, bir askerimiz ise rehin alındı.
·10 Ekim 2015: Ankara'da eşzamanlı iki intihar saldırısında 102 vatandaşımız hayatını kaybetti. Saldırının birinci derecede şüphelisi ise IŞİD terör örgütü.
·14 Ekim 2015: Gaziantep Ermiş Hudut Karakolu civarında çıkan çatışmada 4 IŞİD mensubu etkisiz hale getirildi.
·15 Ekim 2015: Kilis Dağ Hudut Karakolu civarında çıkan çatışmada 1 IŞİD mensubu etkisiz hale getirildi.
·26 Ekim 2015: Diyarbakır'da hücre evine düzenlenen operasyonda 2 güvenlik görevlisi şehit oldu, 5 güvenlik görevlisi yaralandı, 7 terörist etkisiz hale getirildi, 12 terörist ise yakalandı.
·30 Ekim 2015: Suriye uyruklu iki gazeteci, Şanlıurfa'daki evlerinde IŞİD terör örgütü mensupları tarafından katledildi.
·14 Kasım 2015: Gaziantep'te IŞİD militanlarının bulunduğu apartman dairesine düzenlenen operasyonda canlı bomba kendini patlattı, 1'i ağır 4 polisimiz yaralandı.
·17 Kasım 2015: Kilis'te yasadışı yollardan sınırı geçmeye çalışan IŞİD terör örgütü mensubu ölü olarak ele geçirildi.
