Kanada'da yaşayan Türk nüfusu yalnızca 30 bin. Yüzölçümü büyük bir ülkeye göre bu sayı az gibi görünse de ülkedeki gurbetçilerimiz siyaset ve sosyal hayat gibi alanlarda seslerini duyurmak için çalışıyorlar. Bu isimlerden biri de Filiz Özmısır Yenilmez. Tek başına dil eğitimi için gittiği Kanada'da yaşamaya başlayan Özmısır, başlarda kasiyerlikten, pizzacılığa birçok iş yapmış. Şimdiyse Toronto'da Sunnybrook Sağlık Bilimleri Merkezi'nde hemşire olan Özmısır, aynı zamanda bir yüksek lisans öğrencisi, Uluslararası Devlet Yönetimleri ve Politikaları üzerine çalışıyor. Bunların yanında geçtiğimiz seçimlerde Brampton'da Liberal Parti'den milletvekili adaylığını koymuş. Seçimlerde ikinci olup meclise gidemese de siyaset hayatından hiçbir zaman kopmuyor. Zira kendisi amacının koltuk kapmak değil, seslerini duyurmak olduğunu söylüyor. Kanada'da Brampton Belediyesi'yle birçok sosyal sorumluluk projesine imza atan Yenilmez, geçtiğimiz günlerde de Sultanbeyli Belediyesi'nin öncülüğünde ilçede yaşayan 3 bin Suriyeli çocuğa eğitim seti yardımında bulundu. Türkiye'nin misafirperverliğinden dünyanın bihaber olduğunu belirten Özmısır, “Türkiye'de küçücük bir belediye bile 20 bin mülteciye bakıyor. Bunu tüm dünyaya anlatmamız gerek” diyor.
Kanada'da sadece Türkleri değil, tüm Müslümanları bir araya getirmeye çalıştıklarını söyleyen Özmısır, “Türkiye'nin burada sahip olduğu vizyonu ve vizyonumuzu anlatmak çok zor. Çünkü medya Türkiye'de gerçek anlamda ne olup bittiğini anlatmıyor. Bu yüzden Batı bizi görmüyor. Ne kadar burada bağırsak da öteki taraf bizi duymuyor. Gerçek Türkiye'yi orada kimse bilmiyor. Bu ülkenin dış politikasını anlatması ve yönlendirmesi gerekenler yurtdışında yaşayan Türkler olmalı. Derdimizi anlatmak için çok çalışıyoruz ve yavaş yavaş bunu başarıyoruz. Kanadalı arkadaşlarım bana gelip 'Biz bunları görmek istiyoruz. Sizden duymak istiyoruz' diyorlar. Darbe girişimi sırasında da birçok milletvekili gelip bize sordu ne olduğunu. Bizden dinlemek istiyorlar. Bu paralel yapı yurtdışında Batı mantığıyla, disiplinli çalışır. Onları insanlara anlatmak için bizim de aynı şekilde disiplinli çalışmamız gerek. Ancak birlik olursak sesimizi yükseltebiliriz” ifadelerini kullanıyor.
Filiz Özmısır, aynı zamanda Kanada'da siyasete atılan ve siyasetçi kimliğiyle öne çıkan ilk Türk. Türk insanının yurtdışında pasif kaldığını söyleyen Özmısır, “Biz zaten sürekli aktiftik partinin içinde. Sürekli milletvekillerine kazanmaları için destek oluyorduk. En sonunda neden bir Türk milletvekili olmasın dedik. Bu siyasetteki ilk resmi adımımızdı. Benim adaylığımı koyduğum şehir Brampton tamamen dindar Hindistanlılardan oluşuyor. 4 Sih kökenli adaya karşı yarıştım ve ikinci oldum. Oy verenlerimin arasında Türk yoktu. Kurallar gereği başka bölgelerdeki Türkleri getiremiyorum. Ona rağmen ikinci olduk ve bu Liberal Parti'nin büyük dikkatini çekti. Benim aldığım oyla başka şehirlerde milletvekili çıkıyor. Çok küçük bir oyla birinciliği kaybettim ama bizim amacımız koltuk değil. Bizim istediğimiz kazanmak değildi zaten. Bizim de varlığımız bilinsin istedik. Yaptığımız işin amacı ticari bir şey değil. Biz orada çok farklı bir iş yapmaya çalışıyoruz. İnsanları bazı değişik etkinliklere, topluma dahil etmeye çalışıyoruz. Türklerin sesini siyasi anlamda duyurmaya çalışıyoruz. Ne kadar sesiniz varsa, istekleriniz o kadar duyulur. Ben Türkiye'de doğdum ve büyüdüm. Orada yaptığımız işleri Türk kimliğimizle yapıyoruz” şeklinde konuşuyor.
Özmısır, siyasete atılma hikayesini de şöyle anlatıyor: “Hiçbir zaman internette gördüğüm bir videonun, okuduğum haberin ardından normal hayatıma devam edemedim. En son Suriye'ye kimyasal saldırının yapılması beni çok etkiledi. Sürekli kendi çocuklarıma bakıp ağlıyordum. Orada böyle kötü şeylerin yaşanması ve benim hiçbir şey yapamamam beni çok üzüyordu. O günlerden sonra bir şey yapmak ve sesimizi duyurmak için siyasetin içine girdim. Beklediğimizden daha büyük geri dönüşler aldık ve bu bizi ileriye taşıdı. Ayrıca çevremde bize destek veren insanlar sadece Türkler değil. Türkiye'yi çok sevenler ve başarılı olmasını isteyenler genelde diğer Müslüman ülkelerin vatandaşları. Türk bayrağını kendi profili yapan bir sürü arkadaşım var. Bu insanlar Türkiye'nin Orta Doğu'da ne kadar önemli olduğunu bilen ve başarısız olmasını istemeyen insanlar. Çünkü oradaki Müslümanlar Türkiye'nin ne yapmaya çalıştığını çok iyi biliyor. Benim için oy kullanan ve beni ikinci yapanlar da genellikle Pakistan, Sri Lanka gibi ülkelerin insanlarıydı.”
Yıllardır Kanada'da yaşadığını ancak kimi zaman evine yabancı hissettiğini söyleyen Özmısır, “Bir ülkeden hissedebilmek çok önemli bir şey. Türkiye'de sayımız çok olduğu için vatanın kıymetini bilmiyoruz. Bu yüzden mülteciler benim için çok önemli. Hepsi evinden olmuş ve yabancı hissediyor. Bize de Kanada'da aynısı hissettiriliyor. Yurttaşlık görevlerimi yerine getirsem de sürekli oradan olmadığım söyleniyor. Irkçılığın olmaması için elimden geleni yapıyorum. Ben nasıl hastanede hemşirelik görevimi yaparken üniformamı giyip her insana aynı şekilde bakıp ilgileniyorsam herkes insanlara öyle bakabilse keşke” diyor.
