Irak'ta, ABD Başkanı George Bush'a ayakkabı fırlatarak tüm Arap aleminin kahramanı haline gelen gazeteci Muntazar el Zeydi'nin akibeti merak edilirken akıllara, 2001 yılında Türkiye'yi sarsan ekonomik krizin sembolü haline gelen yazar kasa eylemcisi Ahmet Çakmak geldi. O gün yaşadığı ekonomik sıkıntıya tepki göstermek için dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'e yazar kasa fırlatan Ankaralı esnaf Çakmak, aradan geçen 8 yıllık sürede halen iş arıyor.
Türkiye onu 2001 ekonomik krizinde Başbakan'a yazar kasa atmasıyla tanıdı. Bir anda ülke gündemine oturan Ankaralı esnaf Ahmet Çakmak, "Yazarkasa eylemcisi Ahmet" olarak 2001 krizinin sembolü haline geldi. Ancak aradan geçen 8 yıllık süre onun hayatına olumlu bir şey katmadı. Çakmak, şöhretin nimetlerinden faydalanmak yerine birçok sıkıntısıyla karşı karşıya kalmış. Eylemi gerçekleştirdikten sonra işin bitmediğini dile getiren Çakmak, siyasilerin kendi amaçları doğrultusunda kullandıkları insan haline gelmenin üzüntüsünü yaşıyor. Birilerinin kendine görev atfetip sürekli rahatsız ettiğini anlatan Çakmak, durumunu; "Güzelsin derler yardan ederler, zenginsin derler maldan ederler, yiğitsin derler candan ederler." sözleriyle özetliyor. Çakmak, dünyayı sarsan global ekonomik krizde de yine iş arıyor. Ancak şimdi fırlatacak bir yazar kasası da yok.
Türk halkının o günlerde kahraman ilan ettiği Çakmak, şöhret döneminin bitmesi ile bir kenara itildiğini, birçok sıkıntı yaşadığını söylüyor. Olayın ardından gözaltına alınarak sorgulanan ve bir gün sonra serbest bırakılan Çakmak, daha sonra resmi olmayan sorgulamaların başladığını ifade ediyor.
Bu sorgulamaları yapanların kim olduğunu bilmediğini kaydeden Çakmak, bir takım süreçler yaşadığını belirtiyor. Yazar kasa attıktan sonra çevresi ile Başbakana oy verenlerin dahi takdirini, tebrikini aldığını anlatan Çakmak, "Cesaretimden dolayı herkes tarafından kutlandım. Ama bu cesaretin ötesinde benimki bir çaresizlikti. Bunun sorumlusu ben değil o dönem ülkeyi yöneten insanlardı. ben durumumu izah etmek için gittim. Televizyonda insanlar izlediğinde sanıyor ki herkes bu insanların peşinde, birşeyler yapmak istiyor. Öyle birşey yok. Televizyonda birileri çıkar 'ben şu kadar destek verecem' der. Irak'taki muhabire Türkiye'den 10 çift ayakkabı gönderen oluyor. Ayakkabısını 100 bin dolara alıyor. Zamanında bizim yazar kasayı da milyarlarca liraya almaya çalışan veya zamanında bana çok söz veren, birçok kişi vaatte bulundu.. Yapacakları çok şey olmasına rağmen yapmadılar. Yapamadılar demiyorum, çünkü o günkü hükümetle kimse kötü olmak istemez. Halka şirin gözükmek mahiyetinde herkes sahip çıkmış gibi gözükür. Siyasi partiler, milletvekili olarak görmek istiyor. Siyasilerin ağzına sakız oluyorsunuz. Siyasilerin kendi amaçları doğrultusunda kullandıkları insan haline geliyorsunuz. Deniz Baykal ile konuştuk. Ama partiye katılmak için gitmedim." diyor.
Irak'ta ayakkabı fırlatan gazetecinin da kahraman olarak görüldüğünü dile getiren Çakmak, "Cesaretini gerçekten ben de tebrik ediyorum. Fakat attığı slogan pek hoşuma gitmedi. Ne olursa olsun eğer bir arzu endam edecekseniz, sıkıntıyı dile getirecekseniz bunu hakaret yoluyla değil de daha farklı bir dille ifade edebilirsiniz. Ben 'sayın başbakanım ben bir esnafım' kelimesiyle bitirdim. sloganım yalnız buydu benim." diye konuşuyor.
Dünyayı saran bir ekonomik kriz olduğunu ve bu krizden kendisinin de nasiplendiğini söyleyen Çakmak, 6 aydır işsizlik sigortasından para aldığını belirtiyor. Derdinin çocuklarıyla huzurlu bir hayat yaşamak olduğunu dile getiren Çakmak, "Eylemi yaptığım için pişman etmeye kalkanlar oldu, zaman zaman pişman ettiler. Çünkü işiniz bitmiyor. Birileri kendine görev atfetip sürekli sizi rahatsız ediyor. Başbakan ile 8 ay sonra görüştük. Allah rahmet eylesin, Bülent Ecevit'in arkasından en iyi Kur'an okuyan benim." şeklinde konuştu.
Demokrasinin nimetlerinden birisini yediğine dikkat çeken Çakmak, "Muhabir Irak'ta bir eylem yaptı, kaç gündür içerde. Bugün Maliki'ye ihanetten yargılanma noktasına geldi. Biz bir eylem yaptık, ertesi günü serbest kaldık. Çünkü ülkemizde demokrasi var. En güzel demokrasi de bizde var." diyor.
Devlet büyüklerine de uyarıda bulunan Çakmak, devlet büyüklerinin kendilerine daha çok dikkat etmelerini istiyor. (CİHAN)
