|

Yol olsaydı yurda göndermezdik

Kızları Sümeyye'yi Aladağ’daki yurt yangınında yitiren Yetim ailesi, evlatlarını toprağa verdikten sonraki ilk zorlu geceyi gözyaşlarıyla atlattı. Köprücük Köyü’ndeki yol ve imkânsızlıklar nedeniyle kızlarını yurda verdiğini anlatan anne Hatice Yetim, yangından sağ kurtulan 5. sınıf öğrencisi F. Yetim'in camı kırıp pencereden atladığını söyledi.

Yeni Şafak ve
04:00 - 3/12/2016 Cumartesi
Güncelleme: 23:24 - 2/12/2016 Cuma
Yeni Şafak

Adana'nın Aladağ ilçesindeki yurt yangınında bir kızını kaybeden, diğer çocuğu ise kurtulan Yetim ailesi, cenazeler defnedildikten sonraki ilk geceyi çocuklarının acısıyla geçirdi. Bir kızının hayatta kaldığına gözyaşları içinde şükreden anne Hatice Yetim, çocukların niçin yurtta kalmak zorunda kaldığını Yeni Şafak'a anlattı. Köprücük Köyü'nün yıllardır yol problemi çektiğini anlatan anne Yetim, “Köyde çok zorluklar olduğu için çocuklarımızı yurda verdik. Okulda hocamız yoktu. Cami var imam yok. Yollarımızın ne halde olduğunu herkes gördü. Hatta bakan bey bile cenazelerden sonra helikopterle döndü, çünkü yol yok. Defalarca başvuru yaptık. Kimse sesimizi duymadı. Şimdi herkes yardımcı olmak istediğini söylüyor. Evladım gittikten sonra ne anlamı kaldı” diye konuştu.







PENCEREDEN ATLADIM KURTULDUM


O gece yurt binasından camı kırarak kurtulan 5. sınıf öğrencisi F. Yetim yaşadıklarını şöyle anlattı: “Yurtta sadece bir tane aşçı var, o yemek yapar biz bulaşıkları yıkardık. Yangının çıktığı gece birinci katta yemekhaneyi temizliyorduk. Hocaya teslim edecektik. Sonra kapının orada yangın çıktığını gördük. Yukarı çıkıp ikinci katın penceresinden bağırdık. Ayşe hoca pencerelere koştu orada itfaiye çağırdılar. Ben ikinci katta olduğum için camı kırıp pencereden atladım, yangından öyle kurtuldum. Kardeşim üçüncü kattaydı orada etüt yapıyorlardı. O kurtulamadı, çok üzülüyorum.”



YETKİLİLER YARDIM ETSİN


Yangında ölen çocukların akrabası olan Elif Göklektaşoğlu, Aladağ köylülerinin zor günler yaşadığını belirterek, “Biz başka çocuklarımız ölsün istemiyoruz. O yüzden yetkililerden yurt ve yol konusunda bize yardım etmelerini istiyoruz” diye konuştu. Çocukların yurt yetkililerinin zorlamasıyla ailelerden alındığını anlatan Elif Göklektaşoğlu, “Mesafe çok uzak ve yolumuz yok. Köydeki ilkokulumuzun öğretmeni yoktu. Geçen sene bir öğretmen geldi. Bu nasıl bir okul tavuk kümesi gibi dedi, çekti gitti. Biz 8 yıllık eğitimin köylerde uygulanmasını istiyoruz. Çocuklarımız daha çok küçük ayrılamıyoruz. Çoğu daha anne kokusuna ihtiyaç duyuyor” ifadelerini kullandı. Tuğba ve Seher isimli 9 ve 5 yaşında iki çocuğu bulunan genç anne, “Buraya yurt yapılsın yada yolları yapsınlar çocuklar rahat rahat gidip gelebilsinler. Bu derdimize bir çare istiyoruz” dedi.



KIŞIN HASTALARIMIZI SIRTIMIZLA TAŞIYORUZ


Köy sakinlerinden Sabri Yetim ise, ölen Sümeyye Yetim'in kuzeni. 4 sene önce kardeşini kaybettiğini söyleten Sabri Yetim, “Kardeşim Burak'ın üzerine duvar düştü. 2,5 saat yaşadı. Ambulans yol olmadığı için buraya gelemiyor. Sırtımızda 4 km. götürebildik, sonra kaybettik” dedi. Yangından sonra iş makinelerinin çalıştığını anlatan Yetim, “Bir hafta önce gelseydiniz adım atacak yer yoktu. Cenazeler nedeniyle biraz yürünecek hale geldi. Mezarlıklarımız bile insana yakışan durumda değil. Öğretmen ve imamımız yok. Böyle bir vaziyette yaşamaya çalışıyoruz” açıklamalarında bulundu.



9 kişi bir odada yaşıyor






Aladağ'dan 26 kilometre uzaklıkta olan Köprücük Köyü, 6 çocuğunu toprağa verdi. Karayoluyla 3,5 saatlik mesafede olan köyün halkı yılın 2-3 ayı farklı yerlerde çalışmak zorunda kalıyor ve tahıl ihtiyacını bu şekilde gideriyor. 9 kişi bir odada yaşıyor.



Sevincimi kaybettim


Yurt yangınında yaşamını yitiren evin tek kızı Sevim Köylü'nün annesi Hayriye Köylü, “Kızım doğduğunda kalp damarı tıkalı teşhisi kondu. Ankara'ya götürdüm. 7 bin TL ameliyat parası istediler. Çaresizlikle ne yapacağımızı düşünürken, hastanede 11 yıldır görmediğim dayımın oğluyla karşılaştım. Bizi bir doktora götürdü. 7 yaşına kadar tedavi ettirdik sonunda iyileşti. Yurt çocuğuma mezar oldu” diye konuştu.



EVLADIMA DOYAMADIM


Hastane koridorunda yaşanan o karşılaşmanın mucize olduğunu anlatan Anne Köylü, “Ben kızımın bir mucizeyle iyileştiğine inandım. Ama bu yangın çocuğumu benden aldı. Ben evladıma doyamadım” şeklinde konuştu. Mehmet, Orçun, Cumali ve Yiğit isimli dört oğlu daha olan Anne Köylü, evlatlarına sarılarak teselli bulmaya çalışıyor.







ÖĞRETMENLERİ ÇOK MEMNUNDU


Sekizinci sınıf öğrencisi Sevim'in okulu çok sevdiğini anlatan Anne Köylü, “Matematik ve Türkçe öğretmenleri çok memnundu kızımdan. Öğretmenlerinden iyi olduğunu duyunca çok ağlamıştı. Kızım bana sınavı kazanması için dua etmemi söyleri. Kazandığı zaman babasının gönderip göndermeyeceğini düşünürdü. Bende kazanırsan gönderir dedim. Sınavdan sonra üç gün durdu yanımda. Gittikten bir sonraki gün ölüm haberi geldi” diye anlattı.







Yavrumun bir fotoğrafı bile yok


Yurtta çocukların başında iki hocanın bulunduğunu anlatan Köylü, “2 hoca varmış bir tanesi gidince geriye bir tane hoca kalmış. Yurt Aladağ'ın dışındaydı. Dışarda olması önemli değil de 2 tane erkek görevlisi olsaydı kapıyı kırar çocuklarımızı kurtarırdı” diyerek acısını dile getirdi. Anne Köylü, “Bir oğlum da o yurtlarda kalıyor. En acısı da benim kızımın hiç fotoğrafı yok. Sadece hocasında vardı. O da yangında öldü” dedi. Eşi maden işçiliği yapan genç kadın, “Geçimimizi bu dağ taşın arasında sağlıyoruz. Madene iniyor orada çalışıyor beyim. Bu evde 5 çocuk 2 de biz, bir de annem bizimle yaşıyor. Benim evimin yanına bir yolum yok. Ocağıma ateş düşse kim ulaşıp da kim söndürebilir. Bin 300 lira maaşla bu kadar kişi yaşamaya çalışıyoruz”diyerek sitem etti.



#Aladağ
#Yangın
#Kız yurdu
7 yıl önce