|

2 yılda 500 çocuğa yürüme analizi

Baltalimanı Kemik Hastalıkları Hastanesi'nde kurulan Yürüme Analizi Laboratuvarı üç yılda 500’den fazla Selebral Palsi hastası çocuğa umut ışığı oldu. Yürüme güçlüğü çeken çocukların vücutlarına yapıştırılan reflektörler sayesinde sorunun kaynağı tespit ediliyor. Yapılan üç boyutlu analizde hastalar hiçbir acı hissetmiyor.

Yeni Şafak ve
17:01 - 18/04/2015 Cumartesi
Güncelleme: 17:20 - 21/04/2015 Salı
Yeni Şafak

Türkiye'de gelişen sağlık teknolojisi erken doğan ve düşük kilo ile doğan çocukların yeni doğan yoğun bakım ünitelerinde yaşatılmasına katkı sağlıyor. Ancak erken doğum ve düşük doğum ağırlığı ile doğan bu çocuklarda ve zor doğum sırasında meydana gelen sorunlar sonrasında beynine oksijen gitmeyen bebeklerde Selebral Palsi (beyin felci) hastalığı görülüyor. Hastalığın önümüzdeki 10 yıl içinde artış göstereceğini belirten Baltalimanı Kemik Hastalıkları Hastanesi Çocuk Ortopedisi Uzmanı Opr. Dr. Kubilay Beng, “Teknolojinin gelişmesiyle birlikte 500 gram doğan, 6 aylık doğan çocukların bile ülkemizde yaşatılabildiği bir dönemdeyiz. Doğumdan hemen sonra oksijensiz kalan çocuklar Selebral Palsi yani beyin felci hastalığıyla karşılaşıyor" dedi.



2 YILDA 500 ÇOCUK İNCELENDİ

Baltalimanı Kemik Hastalıkları Hastanesi'nde Mart 2012'den bu yana faaliyet gösteren Yürüme Analiz Merkezi'nde 500'den fazla Selebral Palsi hastası çocuk incelendi. Üç boyutlu bilgisayar teknolojisinin kullanıldığı yürüme analizi merkezinde, hastaların yürüyüşü ile esas problemler ortaya konuyor. Yürüme analizi yapılacak çocukların vücutlarındaki belirli noktalara reflektörler yapıştırılarak yapılan 3 boyutlu yürüme analizinde hastalar hiçbir acı hissetmiyor. Türkiye'de devlet hastanelerinde ilk olan merkezin önümüzdeki yıllarda hastanelerde yaygınlaştırılması büyük önem taşıyor.



TEDAVİ EDİLMEZSE FONKSİYONLARI BOZUYOR

Beyin felcinin erken doğum veya doğum sırasında oksijensiz kalmaya bağlı olduğuna dikkat çeken Uzman Beng, “Beyin felci beyinde kalıcı bir hasar oluşturuyor. Hastalık ilerleyici değil ama vücutta yarattığı fonksiyonel etkiler ilerleyicidir. Tedavi edilmezse bir süre sonra çocuğun yürüyüşü bozulmaktadır. Yürüyüşü bozulan çocuk aşırı kas kasılmalarına bağlı olarak bir süre sonra hiç yürüyemez hale gelebiliyor" şeklinde konuştu.




BOZUKLUĞUN KAYNAĞI TESPİT EDİLİYOR İŞLEM AĞRISIZ OLARAK YAPILIYOR

Prof. Dr. Yavuz S.Kabukçuoğlunun çabaları ve T.C.Sağlık Bakanlığının desteği ile yaklaşık 500 bin TL harcanarak kurulan Yürüme Analizi Laboratuvarı'nda 8 kızılötesi kamera ve 2 tane video kamera var. Çocuklara ışığı yansıtan işaretleyicilerin yapıştırıldığını belirten Fizyoterapist Pınar Özkan, “İşaretleyicilerden alınan verilerin sistem içerisinde birleştirilerek her eklemin üç boyutlu görüntüsünü yakalamış oluyoruz. Görsel değerlendirme sırasında iki boyutlu değerlendirme yapılabilir iken üç boyutlu yürüme analizi ile her eklemin üç düzlemde de hareketini inceleyebiliyoruz. Kamera sistemi kasların üç boyutlu modelini oluşturarak hareket bozukluğunun nereden kaynaklandığını tespit etmeye olanak sağlıyor. Sistem animasyon filmlerinde kullanılan teknolojiye benzer nitelikte" şeklinde konuştu. Özkan, çocuklara uygulanan ve yaklaşık 2 saat kadar sürdüğünü söyledi.



LABORATUVAR AMELİYATLARI AZALTTI

Daha önceki yıllarda yürüyüş bozukluğu nedeniyle kas gevşetme ameliyatlarının yapıldığını anlatan Uzman Beng, “Yürüme analizleri sayesinde tedavi yöntemleri de değişti. Hastanede kas gevşetme ameliyatlarını neredeyse yapmıyoruz. Artık Botulinum Toksin ile kasları geçici olarak felç ederek yürümeyi rahatlatıyoruz. Çocukların büyüme sürecinde kemik ve kas büyümesi eş zamanlı gerçekleşmiyor. Bu nedenle fleksör dediğimiz bükücü kaslar daha sert kasıldığı için dizler bükülmeye, parmak ucunda yürünmeye başlanıyor. Kas gevşetme ameliyatlarıyla sertleşen kaslar kesildiğinde gevşetildiğinde ise güçsüzlük meydana geliyor. Güçsüzlük oluşmasın çocuk yetişkin çağına geldiğinde kaslarını kullanabilsin diye, yürüme analizinin bize sağladığı olanaklar sayesinde kas gevşetme ameliyatlarını azalttık" açıklamalarında bulundu.




ÇOCUKLAR AKTİF HALE GELİYOR

Kemiklerde oluşan deformasyonların yine analizlerle tespit edildiğini aktaran Uzman Beng, “Cerrahi müdahale ile çocukların kaslarını feda etmeden botulinum toksin ve fizik tedavi gibi yöntemlerle mümkün olduğunca çocukları ileri yaşlara kadar taşımaya çalışıyoruz. Böylece çocuklar daha az enerji tüketip daha uzun süre yürüyebiliyor. Bu sayede çocuğun normal hayata kısa sürede adaptasyonu da sağlanıyor" diye açıkladı. 2,5 yaşına kadar yürüyemeyen çocukların sonradan yürüme ihtimalinin çok düşük olduğunu belirten Beng, “Yürüyemeyen bir çocuk yürüyebilir hale getirilemez ancak enerji ihtiyacı en aza indirilerek daha aktif hale gelmesini sağlıyabiliriz" dedi.



Sayı artacak!

Önümüzdeki 10 yıl içerisinde Selebral Palsi hastası çocukların artacağını belirten Uzman Beng, “Yürüme analizi yaklaşık 2 saat süren bir uygulama. O nedenle bir günde en fazla 4 çocuğa yürüme analizi yapılabiliyor. Her 1,5-2 milyon çocuk için 1 yürüme analizi laboratuvarı oldukça gerekli, bu nedenle laboratuvar sayıları artırılmalı. Merkezde ortopedist, fizyoterapist, fizik tedavi uzmanı ve sosyal hizmet uzmanı yer alıyor. Avrupa'da bu ekibe çocuk nörolojisi ve çocuk beyin cerrahi da dahil" diye konuştu. Öte yandan laboratuvar Belçika Katolik Löven Üniversitesi'yle(KLU) işbirliği halinde. Ekipte bulunan Op.Dr.Kubilay Beng, Uzm.Dr.Sebahat Aydil, Fizyoterapist Pınar Özkan Belçika'da KLU'da eğitim alırken Türkiye'deki 40 doktor ve fizyoterapistin eğitimi için de geçtiğimiz günlerde Baltalimanı Kemik Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinde KLU'dan Prof.Dr.Guy Molenaers ve Prof.Dr.Kaat Desloovere'in de katılımı ile gerçekleşen yürüme analizi kursu verildi.





#Baltalimanı Kemik Hastalıkları
#Selebral Palsi hastası
#Prof. Dr. Yavuz S.Kabukçuoğlu
9 yıl önce