|

3. Dünya Savaşı sanal alemde

Geçtiğimiz hafta düzenlenen 4. Uluslararası Teknoloji Bağımlılığı Kongresi, ülkelerin bağımlılıkta geldiği son noktayı gözler önüne serdi. Kongreye katılan Prof. Hao Wei, Çinli askerlerin oyun oynamaktan tatbikatlara dahi katılmadıklarını söyleyerek “Bu durum ulusal güvenliğimizi ciddi anlamda tehdit ediyor. Askerler, devletin yasakladığı oyunlara bağımlı hale geldi” diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 3/12/2017 Pazar
Güncelleme: 06:46 - 2/12/2017 Cumartesi
Yeni Şafak
 Yeşilay, 4. Uluslararası Teknoloji Bağımlılığı Kongresi’ni düzenledi.
Yeşilay, 4. Uluslararası Teknoloji Bağımlılığı Kongresi’ni düzenledi.

Teknoloji bağımlılığına karşı toplumda farkındalık oluşturmak isteyen Yeşilay, 4. Uluslararası Teknoloji Bağımlılığı Kongresi’ni düzenledi. İki gün süren etkinlikte 15 ülkeden alanında uzman isimler mobil telefon ve online oyun bağımlılığı konularını masaya yatırdı. Yeni nesil teknolojik araçların olumsuz sonuçları da beraberinde getirdiği konusunda hemfikir olan uzmanlar, özellikle gelişmiş ülkelerin tehdit altında olduğunu açıkladı. Genç nüfus ve halk sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinin önüne geçilmesi için yapılan araştırmalarla çözüm önerileri konuşuldu. Biz de Çin’den Prof. Hao Wei, İngiltere’den Dr. Daria Kuss, Avustralya’dan Prof. John Saunders ve İran’dan Dr. Afarin Rahimi Movaghar gibi isimlerle teknoloji bağımlığının ülkelerindeki ve dünyadaki etkilerini konuştuk.


40 MİLYON KULLANICISI VAR

Çin’de mobil telefon kullanımı kaynaklı akıl sağlığı problemleri üzerine konuştuğumuz psikiyatr Prof. Hao Wei, 30 yılı aşkın bir süredir bağımlılık alanında çalışıyor. Son yıllarda özellikle davranışsal bozukluklara yol açan online oyunlar üzerinde araştırmalarını yürüten Wei, teknoloji üreten bir ülke olarak gereğinden fazla mobil kullanımı ve oyun oynama oranına sahip olduklarını belirtiyor. Wei, “Akıllı telefonlar ile birlikte ortaya çıkan aplikasyonlar çok fazla insanı kendisine çekiyor. Özellikle gençler arasında bu yaygınlık sosyal, ruhsal, eğitsel olarak problemlere yol açıyor. Hatta çocukların bulundukları ortamlarda çatışmalara neden oluyor. Sadece öğrenciler değil yetişkinler de teknolojinin bu aşırı kullanımından etkileniyor. Birbirleriyle iletişim kuramadıkları için kavga etmeyi tercih ediyorlar. Örneğin orduda çalışan askeri personel bu oyunlara bağımlılık derecesinde oynuyor. Askerlerimiz ‘Kralların Onuru’ adlı oyunu devletimiz yasaklamış olmasına rağmen oynamaktan bir türlü vazgeçmiyor. Bu durum ulusal güvenliğimizi ciddi anlamda tehdit ediyor. Çoğu asker bu oyunu oynamaktan tatbikatlara katılmıyor. Ülkemizde çok popüler olan bu oyun çok yakında tüm Avrupa’ya yayılacak. Oyunun günde 40 milyon aktif kullanıcısı var” diyor.


İNTERNETE ERİŞİM GECELERİ YASAK

Oyun bağımlısı çocukların sosyal bağlarını kaybettikleri için kliniğine geldiğini söyleyen Wei, hükümetin bu durumun önüne geçmek için aldığı önlemleri şöyle anlatıyor: “Ülkemizde kamusal alanda internete gece erişim yasaklandı. İnternet erişimi devlet tarafından kontrol altında alınıyor. Bunun dışında devlet evde internet kullanımını kontrol altına alamadığından oynanan oyunlar takip altına alınıyor. Oyun sitelerine kimlik bilgileriyle giriş yapılabiliyor. 18 yaş altı günde bir saat, 30 ve 40 yaş aralığı ise günde 3 saat oyun oynayabiliyor. Yetişkinlere açık bir platform aracılığıyla da çocuklara ilişkin bilgiler paylaşılıyor. Böylece insanları bilinçlendirip farkındalık oluşturulmaya çalışılıyor.”


Madde bağımlılığı kadar tehlikeli

İnternet ve akıllı telefonların pozitif katkılarının ötesine geçilmediği takdirde en az madde bağımlılığı kadar tehlikeli bir hale gelebileceğini belirten Dr. Daria Kuss, “Akıllı telefon bağımlılığının insan hayatını riske atacak boyutlara varabilir. Bugün buraya gelirken bir kadına çarpmak üzereydim. Çünkü o arada e-maillerimi kontrol ediyordum.


Bu davranışımın akıllıca olmadığını biliyorum. Ama bu da bir anlamda internet bağımlılığından kaynaklanıyor. Teknoloji kullanımı eğitilmeli. Bunu da erken yaşlarda okullarda uygulanacak önleme programları vasıtasıyla çocuklara anlatmalıyız. Sadece çocuklar değil aileler, öğretmenler gibi hedef gruplar oluşturulmalı ve farkındalık sağlanmalı. Teknolojinin kötü yanları eğitim yoluyla önleyebiliriz” diyor.


Anlık bildirimler mutlu ediyor

İngiltere Nottingham Trent University öğretim görevlisi olan Dr. Daria Kuss da internet ve akıllı telefon kullanımının ihtiyaçları aşan boyutlara ulaştığında bunun sorunlu bir durum ortaya çıkarabileceğini söylüyor. 10 yıldır ileri teknolojinin sorunları üzerine çalışan Kuss, kültürlerarası bilimsel verilerden de faydalandıkları çeşitli çalışmalar yürütüyor. Kuss, 10 ülkenin katılımıyla Avrupa’da gerçekleştirdikleri bir çalışmayla akıllı telefonlara olan bağımlılığın dezavantajları olduğu kadar avantajları da olduğunu ortaya çıkardıklarını söylüyor. Telefonların hayatımızı organize etme özelliği olduğunu ifade eden Kuss “Akıllı telefonlar sosyal ve iş hayatımızı düzenleyen teknolojik bir araç. Hayatımızı kontrol etmede bu kadar önemli bir araç olarak algıladığımızda sorun yok. Ancak tüm zamanını bu cihazlara ayıran insanlar sosyal yaşamdan ve ailelerinden uzaklaşıyor. Bugün dünyanın her tarafında restoranlarda, kafelerde oturan insanlar başları aşağıda telefonlarına bakıyor. Göz göze bakmaktansa telefona ekranlarına bakıyoruz. Çünkü her an bir bildirim geliyor. Biz de bu bildirimlerle akıllı telefonların insanlar üzerindeki etkilerini araştırdık. Bildirimlerim üçte biri insanları mutsuz ederken üçte ikisi de mutlu ediyor. Mutsuz eden bildirimler genellikle ‘Şarj bitmek üzere’ gibi teknik oluyor. Mutlu eden bildirimler ise sosyal medya kanallarından oluyor” ifadelerini kullanıyor.


Ani ölümler artıyor

Avustralya’da 35 yılı aşkın bir süredir alkol ve tıbbi ilaç alanında çalışmalar yapan Prof. Dr. John B. Saunders, Dünya Sağlık Örgütü ile uzun süredir çalışmalar yürütüyor. Oyun oynama bozukluğunun bir bağımlılık olup olmadığını ele alan Saunders, “Pek çok Asya ülkesinde ve dünyanın farklı yerlerinde büyük bir genç kitle, çevrimiçi olarak saatlerce oyun oyunuyor. “World of work craft” gibi dövüş oyunları kişiyi kendini çok güçlü olduğunu hissettiriyor. Özellikle bireyde özgüven eksikliği varsa dersleri kötü ya da sporda başarısızcsa bu oyunlarda başarı sağlayarak kendini iyi hissediyor. 20’li yaşlardaki gençler oyun bağımlısı olarak karşımıza çıkıyor. Bu oyunları en fazla erkekler oynuyor. Oyun oynamadan kaynaklanan ciddi sağlık problemleri çok yaygınlaşırken kimi zaman da ani ölümler karşımıza çıkıyor” diyor. Bağımlılık derecesinin oyun oynarken harcanan zamanla bağlantılı olduğunun altını çizen Saunders, “Birey, oyun oynarken ne kadar vakit harcıyorsa o kadar bağımlıdır. Nörolojik göstergelerle de bunu tespit edebiliyoruz. Bunu da bir rahatsızlık olarak kabul edebiliriz” ifadelerini kullanıyor.


Oyunlar kültürümüzü yok ediyor

Madde kullanımı ve zihinsel sağlık alanında 20 yılı aşkın süredir araştırmalar yapan Tahran Tıp Bilimleri Üniversitesi öğretim üyesi ve İran Ulusal Bağımlılık Çalışmaları Merkezi Başkanı Dr. Afarin Rahimi Movaghar, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ile birlikte çalışmalar yürütüyor. Ülkesinde İran kültürüne uygun olmayan birçok içeriğin bulunduğunu ifade eden Movaghar, “Yeni bilgisayar oyunlarının oluşturulması konusundaki politikaları teşvik etmeye çalışıyoruz. Bu oyunlar Batı kültüründen geldiği için kültürümüze ciddi anlamda zarar veriyor.


ABD’da geliştirilen ve ülkemizde popüler olan bir oyunda kullanıcılar, ABD askeri olarak İranlı askerleri öldürmeye çalışıyordu. Bu oyundan sonra bizde bir farkındalık oluşmaya başladı ve kendi kültürümüze uygun oyunlar geliştirme noktasında hemfikir olduk” diye konuşuyor.

#Sanal Dünya
#Dijital Oyunlar
#Bilgisayar Oyunları
#İnternet Bağımlılığı
6 yıl önce