Öğretmenlikten emekliye ayrıldıktan sonra takı işine gönül verdiğini söyleyen Şefik Ada, mesleği öğrenme aşamasında çok fazla ustayı takip ettiğini, böylece kendi deyimiyle "aşure sanatçısı" olduğunu dile getirdi.
Eserlerini satın alanların kendini özel hissetmesini sağlamak için takıların bir eşini daha yapmadığını belirten Ada, şöyle konuştu:
"Anlık gelişen bir duyguyla başlıyorum işe. O an elimdeki taşın, gümüşün, altının ya da eski bir paranın hikayesini araştırıyorum. Akabinde sabırla işliyorum motifleri. Bazen sosyal medyada paylaştığımız eserleri görenler beğenip satın almak istiyor. 'Satıldı' dediğimizde 'Aynısından istiyoruz' diyorlar. Yapamayacağımı söylüyorum. Ben kendimle yarışıyorum. Hem yeni şeyler üretmeliyim hem de müşterimi özel hissettirmeliyim."
Teknolojinin gelişmesiyle fabrikasyon takıların çoğaldığını ifade eden Ada, "Teknoloji ilerledikçe bir şeyin aynısından milyonlarca yapılabiliyor. Ama ben kendi eserlerimi bunlarla bir tutamam. Bir yüzük aldıysanız benden, artık o yüzükten sadece sizde var." dedi.
Çalışmalarında önceliğin para değil sanat olduğunu kaydeden Ada, "Ömrüm yettiğince bu işi yapmaya devam edeceğim. Fakat ömür kısa, sanat uzun. Bu alanda kendini yetiştirip bu zanaatı devam ettirecek gençlere ihtiyacımız var." dedi.
