|

Ahmedinejad statükoyu test etti

Reformistlere karşı kullanılmak üzere iktidara getirilen Ahmedinejad’ın oklarının hedefinde artık reformistlerden çok devrim sonrası oluşmuş statükocu yapı vardır. Önümüzdeki süreçlerde bu yapı ile yüzleşmesinin daha da derinleşeceği tahmin edilmektedir. İran siyasetinde bugüne kadarki reformist-muhafazakâr kutuplaşmasına Ruhani ile birlikte ılımlı siyaset çizgisi eklemlenirken Ahmedinejad’ın bu politik duruşu da farklı bir siyasi çizgi oluşturmaktadır.

Yeni Şafak
04:00 - 2/05/2017 Salı
Güncelleme: 05:29 - 2/05/2017 Salı
Yeni Şafak
İLLUSTRASYON: CEMİLE AĞAÇ YILDIRIM
İLLUSTRASYON: CEMİLE AĞAÇ YILDIRIM

Mehmet Koç- İRAM İPM Uzmanı

İran’da 19 Mayıs Cuma günü gerçekleştirilecek olan on ikinci dönem Cumhurbaşkanlığı seçimleri için aday 11 Nisan’da resmen başlayana adaylık süreçleri tamamlanmış bulunmakta. Seçimlere gireceğini uzun zaman önce açıklamış olan Hamid Rıza Bakai’nin adaylık başvurusuna eşlik etmek amacıyla diğer dava arkadaşı Meşşai ile birlikte içişleri bakanlığına giden Ahmedinejad’ın da adaylık başvurusunda bulunması ülke içinde ve dışında şaşkınlıkla karşılandı. Ahmedinejad aslında aylar öncesinden başladığı vilayet ziyaretleriyle cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılacağını fiilen deklare etmişti. Ancak 2016 yılının son aylarında Devrim Rehberi Ali Hamaney ile yaptığı görüşmede seçimlere katılmasının ülkenin yararına olmayacağı yönünde tavsiye alan Ahmedinejad yayınladığı bir mektupla aday olmayacağını açıklamıştı. 2009 seçimlerinin ardından patlak veren olayların benzerinin 19 Mayıs seçimlerinde de tekerrür edebileceği endişesi Hamaney’in bu tavsiyeyi vermesinde etkili olmuştur. Bölgedeki nazik durum dikkate alınırsa İran’da meydana gelecek bir iç kargaşanın ülkenin milli güvenliğine ciddi bir tehdit oluşturacağı aşikardır.

ŞOK ETKİSİ YAPAN BAŞVURU

Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin iç ve dış politika adımlarından hoşnut olmayan muhafazakâr kesimin tek aday üzerinde anlaşamadığı ve bu dağınık görüntünün seçimlerde onların işini hayli zorlaştıracağı uzun zamandır tartışılmakta. Hatta birçok değerlendirmede Ruhani’nin seçimlere neredeyse rakipsiz gittiği görüşüne yer verilmiştir. Meşhed’de bulunan ve ülkenin en önemli vakfı konumunda olan Astan-ı Kuds-i Rezevi’nin Başkanı İbrahim Reisi’nin seçim yarışına girmesi muhafazakarların sorununu tamamen değilse de kayda değer ölçüde çözmüştür. Fakat Reisi’nin adaylığının da seçimleri kutuplaştıracağı açık bir şekilde dillendirilmeye başlanınca Ahmedinejad’ın da bundan kendisine pay çıkarak aday olup olmayacağı merak konusu olmaya başlamıştı. Ancak Devrim Rehberi’nin emrine karşı gelmek Şii siyasi literatürde İslam devlet başkanına –Veliy-yi Emr-i Müslimin- “başkaldırı” ile aynı anlama geleceği için Ahmedinejad’ın aday olmayacağı düşüncesi ağırlık kazanmıştı. Bu nedenle, Ahmedinejad’ın adaylık başvurusunun şaşkınlık yaratması doğaldır.

Ahmedinejad, başvuru dosyasını teslim ederken hem Bekai’nin adaylığını garantilemek hem de men edildiği gerekçenin artık ortadan kalkması nedeniyle aday adayı olduğunu belirtmiştir. Ancak Ahmedinejad’ın bu hamlesi reformistlerden çok muhafazakârların eleştirilerine neden olmuştur. Ahmedinejad’ın bütün telkinlere rağmen adaylık başvurusu yapmış olması ülkedeki muhafazakârlar açısından Devrim Rehberi’ne başkaldırma ve fitne çıkarma olarak yorumlanmıştır.

Nitekim İran’da aday adaylarını değerlendirme yetkisini uhdesinde bulunduran Anayasayı Koruyucular Konseyi yapılan başvuruları değerlendirdikten sonra sadece altı isme seçimlerde yarışmak üzere vize vermiş ve Ahmedinejad ve yoldaşı Bekai’nin adaylıklarını ise veto etmiştir. İran anayasasına göre Cumhurbaşkanı, Devrim Rehberi’nden sonra ülkedeki en önemli ikinci siyasi otoritedir. Bu makama gelecek olan kimsede aranan şartlardan birisi de İran İslam Cumhuriyeti'nin temel ilkelerine inanıyor olmasıdır. İran Anayasası'nda bu bağlamda yer alan en önemli hususlardan birisi Devrim Rehberi’ne bağlılıktır. Burada söz konusu olan salt siyasi bağlılıktan çok bu ilkeyi benimsemiş olmaktır. Bu bakımdan teknik olarak Ahmedinejad, Hamaney’in tavsiyesini hiçe sayarak adaylığının reddi için yeterli gerekçeyi ortaya koymuştur.

HAMANEY SONRASINA HAZIRLIK

Ahmedinejad’ın bu ilkeden habersiz olduğunu düşünmek mantıksızdır. Peki, buna rağmen Ahmedinejad neden seçimlerde arz-ı endam etmek istemiştir? Ahmedinejad ayrıca, 2017 yılının ilk günlerinde yaşamını yitiren Haşimi Rafsancani’nin ölümünün ardından oluşan yeni güç dengesinde kendisine yer edinmeye çalışmaktadır. İleri yaştaki Hamaney’in çeşitli hastalıklarının da bulunduğu dikkate alınırsa Hameney sonrası güç dengelerinin daha da esaslı olarak yeniden şekilleneceği aşikardır. Hâlihazırda Düzenin Yararını Teşhis Konseyinin üyesi olan Ahmedinejad’ın, Rafsancani’den boşalan konsey başkanlığına atanmamasına bir tepki olarak seçim hamlesini yaptığına ilişkin görüşler de bulunmaktadır. Ahmedinejad’ın bu hamlesine ilişkin bu ve benzeri birçok gerekçe ileri sürülebilir. Ancak kesin olan husus İran’ın eski cumhurbaşkanının başvurduğu yöntemin sıradan bir yöntem olmadığıdır.

ÜÇLÜ STATÜKO

1989 yılında Ayetullah Humeyni’nin ölmesinin ardından Ali Hemaney’in Devrim Rehberi, Rafsancani’nin de cumhurbaşkanı olması ile başlayan yeni dönemde Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) ekonomik ve siyasi gücünü giderek artırmıştır. Öte taraftan yine Devrim Rehberi’nin atadığı Yargı Erki Başkanı'nın görevinin çok ötesine geçerek siyasi bir parti lideri gibi sürekli siyaset erkine müdahale etmesi ülkede Devrim Rehberi, Yargı ve DMO ekseninde bir statüko ortaya çıkarmıştır. Ahmedinejad, tabiri caizse yapı-bozucu bir siyasi anlayışla bu statükoya başkaldırmaktadır. Aslında Ahmedinejad’ın bu yönelimi yeni bir olgu değildir. 2005-2013 yılları arasındaki Cumhurbaşkanlığı süresinin son evrelerinde bazı konulara açıklık getirmesi için çağrıldığı Meclis kürsüsünden yaptığı açıklamalarla milletvekillerini alaya alan Ahmedinejad görevinin son aylarında katıldığı meclis oturumunda Meclis Başkanı Ali Laricani’nin kardeşinin yolsuzluklarına ilişkin ses kayıtlarını da Meclis kürsüsünden paylaşmıştır. İran’ın eski Cumhurbaşkanı ayrıca Devrim Muhafızları Ordusunu Kaçakçı Kardeşlerimiz şeklinde suçlamış ve görevden aldığı İstihbarat Bakanının Hamaney tarafından görevine iade edilmesi üzerine on bir gün boyunca eve kapanarak protestoda bulunmuştur. Bu ve benzeri hareketleri Ahmedinejad ve yakın çevresinin o dönemden itibaren muhafazakâr çevreden soyutlanmasına ve Devrim Rehberi’nin emirlerine karşı gelen “sapkın hareket’ şeklinde adlandırılmasına neden olmuştur.

Ahmedinejad, iktidarı döneminde özellikle ülkenin geri kalmış bölgelerinin altyapı sorunlarını gidermeye ve düşük gelirlilerin durumunu iyileştirmeye yönelik bazı adımlar atmıştır. Dolayısıyla, ülke nüfusunun yaklaşık on üç milyonunun yoksulluk sınırının altında yaşadığı dikkate alınırsa Ahmedinejad’ın kullandığı söylemlerin toplumsal bir muhatabı olduğu kesindir. Bu yüzden hem kendisinin hem de Bekai’nin adaylık başvurusunun veto edilmesi üzerine Tahran Emniyet Teşkilatı olası herhangi bir ayaklanmanın önüne geçebilmek için Ahmedinejad’ın oturduğu semtte güvenlik önlemlerini arttırmıştır.

STATÜKOYU HEDEF ALDI

Sonuç olarak, Hamaney anayasadan aldığı yetkilerle kendisini Veliy-i Emri Müslimin olarak görmekte ve başta cumhurbaşkanları olmak üzere bütün siyasi ve idari erkin kendisine mutlak itaat sergilemesini beklemektedir. Ancak bu beklenti güçlü bir siyasi figür olan Rafsancani döneminde gerçekleşmediği gibi Hatemi gibi önemli halk kitlelerini arkasına almış reformist bir lider döneminde de tahakkuk bulmamıştır. Ahmedinejad 2005 yılında Cumhurbaşkanı olarak seçildiğinde ise bu beklenti ilk dönemde önemli oranda karşılanmışsa da 2009-2013 yılları arasındaki ikinci dönemde yaşanan görüş ayrılıkları, muhafazakar bir cumhurbaşkanın bile anayasada öngörülen Veliy-i Emri Müslimin ilkesi ile zıtlaşabileceğini ortaya koymuştur.

Ahmedinejad, iktidarı döneminde devletin ekonomik ve siyasi gücünün nerelere harcandığını yakın bir şekilde müşahede edilmiştir. Ahmedinejad bir taraftan bir kenar mahalle çocuğu olarak bu devletin imkanlarından herkesin adil bir şekilde yararlanamadığını öne sürerken öte taraftan da gücü tekelinde bulunduranların bunu paylaşmaya yanaşmamalarına rıza göstermeyerek meydan okumaya başlamıştır. Reformistlere karşı kullanılmak üzere iktidara getirilen Ahmedinejad’ın oklarının hedefinde artık reformistlerden çok devrim sonrası oluşmuş statükocu yapı vardır. Önümüzdeki süreçlerde bu yapı ile yüzleşmesinin daha da derinleşeceği tahmin edilmektedir. İran siyasetinde bugüne kadarki reformist-muhafazakâr kutuplaşmasına Ruhani ile birlikte ılımlı siyaset çizgisi eklemlenirken Ahmedinejad’ın bu politik duruşu da farklı bir siyasi çizgi oluşmaktadır. Böylelikle, Ahmedinejad eksenindeki siyasi yapı muhafazakar kesimin içerisindeki hoşnutsuzlar ve dar gelirli kesimlerin sığınacağı bir limana dönüşebilir. Önümüzdeki süreçte Ahmedinejad’dan sürpriz hamleler gelmeye devam edecektir. Zira bu seçim, sadece cumhurbaşkanlığı seçimleri olarak görülmemelidir. Hamenei’nin yaşının ve hastalığının ilerlemiş olması dolayısıyla siyasetteki her aktör ve kesim yeni oluşacak güç denklemlerinde uygun bir yer edinme mücadelesine başlamıştır. Bu seçimleri fazlasıyla önemli kılan da bu mücadelenin seyri ve şekli açısından ifade edeceği anlam olacaktır.

#Ahmedinejad
#Statüko
#İran
#Hamaney
7 yıl önce