|

Aile hayatımızın merkezinde

En İyi Kadın Oyuncu dalında Altın Koza sahibi Görkem Yeltan şimdi senaryosunu kendisinin yazdığı ve yönetmenliğini yaptığı film ile dikkat çekmeye devam ediyor. ‘Yemekteydik ve Karar Verdim’ adlı filmiyle Asya Kadın Film Festivali’ne seçilen Yeltan, “Filmimizle ülkemizi temsil edeceğim için gurur duydum” diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 7/02/2016 Pazar
Güncelleme: 19:49 - 6/02/2016 Cumartesi
Yeni Şafak

Çocuk kitapları, albümler, senaryo yazarlığı, oyunculuk derken şimdi de yönetmenlik... Görkem Yeltan “Yemekteydik ve Karar Verdim” adlı filmiyle ilk kez yönetmenlik koltuğuna oturdu. Yeltan filmiyle 3-5 Mart tarihlerinde Hindistan'ın Yeni Delhi şehrinde gerçekleştirilecek 12. Asya Kadın Filmleri Festivali'ne (IAWRT ) seçildi. Film zengin oyuncu kadrosuyla bir aile hikâyesine odaklanıyor. Rıza Gürsoy ve ailesinin Kurban Bayramı süresince yaşadıklarının anlatıldığı yapımın başrollerinde Mehmet Güreli, Arzu Okay gibi deneyimli isimlerin yanında, Sema Poyraz, Gökçer Genç, Ayçıl Yeltan, Kaan Çakır, Turgay Aydın, Ilgaz Kocatür ve Yasemin Zamanpur da yer alıyor. Görkem Yeltan da yönetmenliğini yaptığı filmde sualtı eğitmeni rolü ile karşımıza çıkıyor. Başarılı oyuncu ile ilk yönetmenlik deneyimini ve filmin festival serüvenini konuştuk.



'Yemekteydik ve Karar Verdim' filmiyle ilk yönetmenlik deneyiminizi yaşadınız. Film sonrasında kendi adınıza ne gibi çıktılar aldınız?

Bu filmle ilk öğrendiğim şey Türkiye'de kadın olarak kalabalık işlerde başta olmanın zorluğu oldu. Yönetmen koltuğunda mutlu ve umutsuz anlar bir aradaydı. Film bittikten sonra çoğu kez uykumdan film bitmemiş duygusunun verdiği huzursuzlukla uyandım. Yönetmenlik bambaşka bir tecrübe ve zorlukla baş etme alanıymış.





EL YORDAMIYLA İLERLEDİM


Filminizin yayınlanmasının ardından belli bir süre geçti. Tepkiler ne yönde oldu?

İtalya'da test amaçlı gösterim yaptığımız Casa del Cinema'da ve bir festivalde gösterim oldu. Ancak tepkileri ölçebildiğimiz alan genelde özel gösterimlerimizdi. Hayatıma yön veren dostlarımıza özel olan gösterimlerdi. Filmimize tepkiler hep güzeldi.



Yönetmenlik ve adaylık sürecinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bir yönetmenin kendi filmini yapması zor iş olsa da bundan daha büyük mutluluk olamaz. Sonra onun nefes alıp vermeye başlaması için bir festival yolculuğuna ihtiyacı vardı. Bende adaylık sürecinde ilk filmim olduğu için el yordamıyla ilerledim.



ADAYLIK EN BÜYÜK DESTEK OLDU


İlk filminizle Asya Kadın Film Festivaline seçildiniz. Seçilme öyküsünü sizden dinleyelim... Sizi sizce neden seçtiler?

Bu film ilk deneyimim olduğundan benim çocuğum gibiydi. Umutla festivale seçilmesini bekledim ve haber gelince çok mutlu oldum. Filmimizle ülkemizi temsil edeceğim içinde gurur duydum. Bu tür çalışmalarımın devam edebilmesi içinde desteğe ihtiyacım vardı. Festivale seçilme sebebimiz de yönetmenin bir kadın olması oldu. Bu film merkezinde aslında tüm aile bireylerini tutuyor.





Türk toplumunun aileye yaklaşımında sizce bir değişim yaşanıyor mu?

'Yemekteydik ve Karar Verdim' uzun zamandır sinemamızda pek tercih edilmeyen bir aile yapısını konu ediniyor. Filmimiz modernleşmeyle aile bağlarının gevşediği bir dönemde aslında ailenin hayatımızın merkezinde olduğunu gösteriyor. Biz dört senarist olarak inatla aile hikayesi üzerinden gitmek istedik. Sebebi de aileye yaklaşımda bir değişimin yaşanmadığının göstergesi olabilir.



“Yuvayı dişi kuş yapar” mantığının egemen olduğu bir kültüre sahibiz. Gerçekten erkeğin rolü “yuva” dışında mı tutuluyor sizce?

Erkeğin rolü neden yuva dışında tutulsun ki... Sadece günümüzde artık kadın çalışmaya başladığı için topluma yön verme rolü üzerine gidiliyor.



Çocuk kitaplarınız, albümleriniz var... Senaryo yazarlığı, oyunculuk derken şimdi de yönetmenlik... Bu çeşitliliği neye borçlusunuz?

Sanatta disiplinler arası gezintilerin gerekliliğine inanıyorum. Her alan bir diğerini kapıma getiriyor. İşimimi yaparken kendime haddimi bildirmeyi iyi biliyorum. Örneğin, yazarken oyuncu kimliğimin çok bilmiş tavırlarına izin vermiyorum.



Güreli'nin yaptığını kimse yapmazdı


Mehmet Güreli'nin ilk uzun metrajlı filmi 'Gölge'de başrol oyuncusuydunuz. Şimdi ise roller değişti. Güreli sizin filminizin başrolünde. Birlikte çalışmak nasıldı?

Bazı insanlarla yola çıktığınızda içiniz rahat, başınız dik olur. Çocukluğumdan beri Güreli de benim için öyle oldu. Ondan çok şey öğrendim ama en önemlisi üretmenin ve çalışmanın verdiği mutluluktu. Yıllar içinde çalışmalarımızın kesiştiği noktalar çoğaldı. Ben Güreli'ye şarkı sözü yazarken o da benim çocuk kitaplarımı resimledi. Ben oyunculuk çalışırken o bana dışarıdan bir göz oldu. Şimdi ise roller değişti ve benim filmimin başrolünde. Bunu kimse yapmazdı sanırım.





Olumsuzluklardan yazarak korunuyorum


Hassas bir dönemden geçiyoruz. Kadına şiddet, mülteci anneler ve çocuklar üzerine neler söylemek istersiniz?

Çocuk kitaplarının bana verdiği tarifsiz mutluluk içinde yaşamak istiyorum ve beni oradan çıkaran her kötü karaktere kızıyorum. Yetişkinler olarak olumsuzluklarla baş etmeliyiz. Bende başa çıkma yolunu kitaplar yazarak atlatıyorum.



Kadın ve çocuk konularında toplumun duyarsız kaldığını düşünüyor musunuz?

Evet... Bizim toplumumuzda çocuk birey olarak algılanmıyor. Kadına da değer verilmiyor. Ben de bunların değişeceğine dair içimde umut taşıyorum, yoksa çalışmalarımla üretmeye devam edemezdim.



Salah Birsel'in romanını senaryoya uyarladım


Masanızda şuan yeni proje olarak neler var?

Şu an bir yayınevine teslim ettiğim çocuk romanım var. Bu, on sekizinci romanım olacak. Salah Birsel'in “Dört Köşeli Üçgen” adlı eserinden senaryoya uyarladığım filmde Mehmet Güreli yönetmen koltuğunda olacak. Bunun için büyük bir heyecan duyuyorum. Ayrıca Güreli'nin son albümünde de sözlerinin bana ait olan bir şarkı var.




#Mehmet Güreli
#Dört Köşeli Üçgen
#Görkem Yeltan
#Altın Koza
8 yıl önce