15 Temmuz Darbe Girişimi'nin ardından iptal ve erteleme ihtimallerinden sıyrılarak sinemacıları bir araya getirmeyi başaran 4. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali, bir hafta süren etkinliklerin ardından düzenlenen bir kapanış töreni ile sona erdi. Malatya ve Edirne Film Festivallerinin ertelenmesiyle oluşan olumsuz atmosferi az da olsa dağıtan festivalin Cemal Reşit Rey Konser Salonu'ndaki ödül töreninde heyecan büyüktü. Ödüllerin yanı sıra yapım desteklerinin de verilecek olması heyecanı arttırırken kazananların açıklanmaya başlanmasıyla bazı bekleyişler yerini sevince bırakırken, ödül alamayan isimler ise geceden buruk ayrıldı.
Gecede Ahmet Uluçay Kısa Film Özel Ödülü'ne Filistinli genç yönetmen Muhammed Almuganni'nin 'Şucaiyye' isimli filmi değer bulunurken, genç yönetmen aynı filmle Uluslararası Kısa Belgesel Film kategorisinde de birincilik aldı. Metehan Şereflioğlu'nun '7 Santimetre' isimli filmiyle Kısa Film İzleyici Ödülü'nün sahibi olduğu yarışmada İstanbul Medya Akademisi Genç Yetenek Ödülü 'Kefaret' filminin yönetmeni Ali Kışlar'a gitti. Gecede Ulusal Kısa Belgesel Film Kategorisinde 'Süheyla' ile Gökhan Öcal, Ulusal Kısa Kurmaca Film Kategorisinde 'İki Parça' filmiyle Murat Uğurlu, Uluslararası Kısa Kurmaca Film Kategorisinde 'Love' filmiyle Reka Bucsi ödüle layık görüldü. Yapım Destek Platformu Postprodüksiyon Ödülü'ne 'Kovan' filmini Eylem Kaftan, Yapım Destek Platformu TRT Ortak Yapım Ödülü'ne ise 'Dilsiz' filmiyle Murat Pay layık görüldü.
Törene katılan İstanbul Valisi Vasip Şahin, yaptığı konuşmada sanatçıların ülke sorunlarına seyirci kalmaması gerektiğini ifade ederken, gecede söz alan Festival Başkanı Ogün Şanlıer de festival sürecini anlattığı konuşmasının sonunda emeği geçenlere teşekkür etti. Uluslararası Boğaziçi Sinema Derneği ve İstanbul Medya Akademisi tarafından düzenlenen festivalde Uluslararası Uzun Metraj Film Ödülü 'It's Not The Time Of My Life' filmine, Ulusal Uzun Metraj Film Ödülü 'Albüm'e, En İyi Senaryo Ödülü ise 'Koca Dünya' filmiyle Reha Erdem'e verildi. En İyi Kurgu Ödülü'nü 'It's Not The Time Of My Life' filmiyle Szilvia Papp, En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü 'Koca Dünya' filmindeki rolüyle Ecem Uzun, En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'nü 'The Black Pin' filmiyle Nicola Ristanovski, En İyi Yönetmen Ödülü'nü ise 'Bodkin Ras' filmiyle Kaweh Modiri kazandı. En İyi Görüntü Yönetmeni Ödülü ise 'Siyah Karga' filmiyle Emre Konuk'a gitti.
Mohammed Almughanni, Filistinli bir kısa filmci. Filistin'de doğup büyümüş, şimdi de eğitim için gittiği Polonya'da yaşıyor. 4. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali'nde uluslararası kategoride En İyi Film ve Ahmet Uluçay Kısa Film Özel Ödülü olmak üzere 2 ödülün sahibi oldu. Ödülü alırken insan haklarına yaptığı göndermeyle büyük alkış alan Muhammed'le aldığı ödüller ve Türkiye'ye dair duygularını konuştuk.
Bir gecede iki ödül almış olmak beni heyecanlandırdı, çok mutluyum. Çocukluğumda Türk filmleri seyrederdim. Sinemaya ilgi duymaya başladığım yıllardı ve Türk filmleri bendeki sinema sevgisini arttırdı. Şimdi de Türkiye'de olmak, İstanbul'da bir ödül töreninde ödül almak gibi bir mutluluğu yaşadım.
Aradan uzun zaman geçtiği için filmlerin isimlerini hatırlayamıyorum ama TV'de izleme fırsatı bulduklarım oluyordu. Onları kaçırmamaya çalışıyordum. Şimdi sahnelerini görme şansım olsa her birini çok iyi hatırlatırım.
Elbette Türk sinemasına olan ilgim devam ediyor. Festival programlarında yer alan Türk yapımlarını seyretmeye çalışıyorum. Nuri Bilge Ceylan'ın Üç Maymun filmini çok beğenmiştim. Beğendiğim başka Türk yönetmenler de var.
Sadece Filistin için değil hangi coğrafyada olursa olsun yaşanan dramı sinemaya aktarmak kolay olmuyor. Ne kadar aktarmaya çalışırsanız çalışın, hep eksik oluyor. Yaşanan trajediler gerçek hayattaki ölçüde yansıyamıyor. Filistin sineması henüz gelişebilmiş bir sinema değil. Yönetmen sayısı da film sayısı da az. Umarım gelecek daha iyi şeyler getirir.
Arap ülkeleri için bir şey diyemem ama Filistin hakkında şunu kesin bir şekilde ifade edebilirim ki, Filistinliler Türkiye ve Türkleri çok seviyor. Çünkü İsrail işgali ve Filistin'de yaşanan dramla ilgili olarak en duyarlı tavrı ve en büyük desteği Türkiye'den gördük. Türkiye'nin adı dahi Filistinlileri duygulandırmaya yetiyor. Mavi Marmara'da yaşananları ve Türkiye'nin o olaydaki onurlu duruşunu unutmayacağız. Türkiye'nin Gazze ablukasının kaldırılması yönündeki çabaları ve canlarını feda eden şehitleri unutmamız mümkün değil. Her zaman Türkiye'ye minnettar olacağız.