Cem Yılmaz'ın merakla beklenen filmi Ali Baba ve 7 Cüceler bu hafta vizyona girdi. Son olarak Pek Yakında filmiyle seyirci karşısına çıkan ve olumsuz eleştireler alan Yılmaz, yeni filminde hemen her bakımdan seyircinin beklentisini karşılayacak bir iş çıkarmış ortaya. Sinemadan kazandığını yine sinemaya yatıran Cem Yılmaz'ın buram buram sinema sevgisi kokan yeni komedisi Ali Baba ve 7 Cüceler, çok sayıda göndermeyle dikkat çektiği mevzuların yanı sıra, selam durduğu kimi müzisyen ve değerlerle de yerel, samimi bir duruş sergiliyor. Senaryo ve yönetmenliğini üstlenmenin yanı sıra iki ayrı karakterler filmde boy gösteren Cem Yılmaz'a Çetin Altay, Irina Ivkina, Zafer Algöz ve Can Yılmaz, başrollerde eşlik ediyor.
Şenay, iş hayatında zor günler geçiren eğlenceli bir girişimcidir. Kayınbiraderi İlber ile birlikte Avrupa'da yapılan bahçecilik fuarına katılır, burada tehlikeli bir ilişkiler ağının orta yerine düşerler. Tek amaçları aksesuar olarak ürettikleri Yedi Cüceler koleksiyonu satmak olan saf ikili, mafya aracılığıyla karıştıkları insan avından kurtulmak için tehlikeli aynı zamanda da komik olayların içinden çıkmaya çalışırlar.
Ali Baba ve 7 Cüceler, Cem Yılmaz'ın son iki filmine nazaran hikâye ve anlatımıyla derli toplu bir iş olarak dikkat çekiyor. İlk andan itibaren seyirciyi etki altına alan film, özellikle Avrupa yolculuğu sonrası katmanlı biçimde açılan hikayesiyle komedi filmlerinde alışık olmadığımız bir seviye yakalıyor. Bununla da yetinmeyen Ali Baba ve 7 Cüceler, aksiyon sahneleri ve doğal diyaloglarıyla çıtayı daha da yukarı çekerek sinemamıza mizah duygusu yüksek, görsel yönleriyle iddialı bir komedi kazandırıyor. Filmin giriş ve final jenerikleri son derece modern ve ustalıkla yapılmış, hikayeye eşlik eden film müzikleri ve özel efektler, seyircinin beğenisini kazanmanın yanı sıra komedi türünde alışkın olmadığımız kıvamda bir görsel şölen havası oluşturuyor.
Filmde Boris Mançov karakteri üzerinden sanatçı Barış Manço'ya göndermede bulunan Cem Yılmaz, neredeyse film boyunca
şarkı, müzik ve esprilerle ustayı anmaya devam ediyor. Manço'ya duyduğu sevgiyi mizahi bir tarzla beyazperdeye taşıyan Yılmaz, halk müziği sanatçısı İzzet Altınmeşe'yi de es geçmemiş. Altınmeşe'nin oğlu tarafından canlandırılan genç İzzet Altınmeşe,
yüzündeki ben'le Yılmaz'ın esprilerine konu oluyor.
İki ayrı karakterle seyirci karşısına çıkma geleneğini bozmayan ünlü komedyen, Ali Baba ve 7 Cüceler'de de biri saf, öteki acımasız mafya lideri olmak üzere iki ayrı rolle filmde boy gösteriyor. İki rolün de üstesinden gelen Yılmaz GORA, AROG ve Pek Yakında filmlerinde de yine iki ayrı karakter canlandırmıştı. Filmde İlber rollüyle karşımıza çıkan Çetin Altay iyi bir performans sergilerken, Can Yılmaz, kardeşi Cem Yılmaz'ı aratmayan bir oyunculuk başarısı sergiliyor. Azeri komutan Memedov rolündeki Zafer Algöz ise filmde adeta bir yıldız gibi parlıyor.
Filminde son yıllarda yaşanan siyasi ve sosyal olaylardan etkilendiğini bariz biçimde yansıtan Cem Yılmaz, mizah ve aksiyonun yanı sıra filmdeki göndermelerle de dikkat çekiyor. Önceki filmlerinde olduğu gibi Türk olma halini yoğun biçimde ele ünlü komedyen, Batı kompleksini kendine özgü mizahıyla yeriyor. Filmin başında Geceyarısı Ekspresi'ne göndermede bulunan yönetmen, ileriki sahnelerde Av Mevsimi, Büyük Budapeşte Oteli gibi filmlere de vurgular yapıyor. Kızlı-erkekli polemiğinden Türkiye mozaiği söylemine, SSCB'nin dağılma sürecinden 'paralel' tiplemelere kadar geniş yelpazeden meselelere dokunan Cem Yılmaz, mizahla harmanladığı söz konusu mevzulara karşı duyarlılığını açıkça belli ediyor. Aynı karakter ve benzer tipolojilerle kendini tekrara düşmesi, hareket noktası olarak komplekslerden yola çıkması ile argo ve küfür dozunun yüksekliği filmin başlıca olumsuz özellikleri.
