Türk Dermatoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sedef Şahin, yaptığı yazılı açıklamada, sıcak havalarda, ciltte oluşabilecek lekelere karşı daha hassas olunması ve gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini belirtti.
Güneşin cilt lekelerinin oluşumunda en önemli etken olduğunun altını çizen Şahin, yüzde oluşan kahverengi geniş lekelerin (melazma) genellikle 30'lu yaşlardan sonra buğday ve esmer tenlilerde görüldüğünü ifade etti. Şahin, güneşin deride yılların biriktirdiği etkiyle ortaya çıkan ve lentigo olarak adlandırılan lekelerin ise 40'lı yaşlardan sonra ortaya çıktığını vurguladı.
Melazmada daha çok kadınların, lentigoda ise her iki cinsin eşit oranda etkilendiğini belirten Şahin, lentigoda açık tenli kişiler daha çok hedefte iken melazmada buğday ve esmer tenli kişilerin risk taşıdığını, ancak her iki tip lekede de en önemli etkenin güneş olduğunu bildirdi.
Şahin, melazma tipi geniş lekelerin en çok yüzde ve özellikle alın, yanaklar, bıyık bölgesinde görüldüğüne dikkati çekti.
Halk arasında yaşlılık lekesi diye bilinenlerin ise daha küçük ve yuvarlak olduğunu belirten Şahin, bunların cildin güneşe en çok maruz kalan bölgelerinde, 40-50'li yaşlardan sonra görülmeye başladığını ifade etti. Şahin, "Saçı dökülmüş erkeklerde en çok alın üst kısmı ve kafanın tepesindeki saçsız alanda veya yanaklar, burun veya ellerin üzeri bu lekelerin sık yerleştiği alanlardır" açıklamasında bulundu.
Şahin, ciltte leke oluşmaması için dikkat edilmesi gereken hususlara ilişkin şu bilgileri verdi: "Bahar ve yaz aylarında ve karlı kış günlerinde yüz bölgesi, etkin bir şekilde güneşten korunmalı; şapka ve güneşten koruma faktörü 30 ve üzerinde koruyucu krem kullanılmalı; özellikle bahar ve yaz aylarında yüz bölgesine yapılacak ağda veya sir ağda, ip ile epilasyon veya kimyasal soyma (peeling) gibi işlemler de leke oluşumunda veya melazmanın tetiklenmesinde önemli faktörlerdir. Bu dönemlerde bunların uygulanmasından kaçınılmalı."
