|

Dedem hayvan satıp gramofonla dönmüş

Mustafa Özkan hem gramofon tamiri yapıyor hem de koleksiyonunu. 1947'de dedesinin hayvanları satarken para yerine gramofonla eve döndüğünü ve bu vesileyle gramofonla tanıştığını belirten Özkan'ın koleksiyonunda Edison'un Silindir Plaklı Fonograf'ından Osmanlı subayına ait çanta gramofona kadar çok sayıda eser yer alıyor.

Yeni Şafak
04:00 - 29/11/2015 Pazar
Güncelleme: 21:39 - 28/11/2015 Cumartesi
Yeni Şafak

Müzeyyen Senar'lar, Zeki Müren'ler, Safiye Ayla'lar… Eskilerin "Tak bir plak da kulağımızın pası silinsin" deyip söze başladığı kimi zaman efkarlanıp kimi zaman keyifle şarkılara eşlik ettiği anların en canlı şahididir gramofon. Taş plaktan yayılan sesin ağır ağır ortama yayıldığı ve dinleyene eşsiz bir müzik ziyafeti sunan gramofonla arasında ilginç bir hikayesi olan Mustafa Özkan'la tanıştık. "Gramofoncu Yusuf" diye nam salan dedesinin bir alacaklısından para yerine gramofon alıp evlerine getirmesiyle başlamış her şey. O gün bugündür gramofon tamirciliği ve antikacılığı yapan Özkan, dükkanında sadece gramofon, radyo ve taş plak eserleri bulundurmakla kalmıyor oluşturduğu şark köşesiyle de gelen misafirlerinin istek parçalarını çalıyor. “Bu sesi duymayan kalmasın”diyen Özkan, “dost meclisi” adını verdiği dükkanında gönül bağları kurmaya devam ediyor.



EN SON CUMHURBAŞKANINA GRAMOFON TAMİR ETTİM


"Gramofon aşkı rahmetli dedemin eline geçen ilk gramofonla oldu" diyerek başlıyor sözlerine Mustafa Özkan. Dedesinin 1947 senesinde Erzurum'dan Muş'a gitmek için elindeki hayvanları satarken para yerine kendisine verilen gramofonla eve döndüğü günleri heyecanla anlatıyor. Köy ahalisinin "Gramofoncu Yusuf" lakabını taktığı dedesi, o dönemde camii saatlerini tamir ediyormuş. Zamanla çocuklarına ve aralarında Mustafa Ökan'ın da bulunduğu torunlarına her türlü tamir işini öğretmeye başlamış. Gramofon sevgisine bir de tamirciliği ekleyen Özkan yaklaşık 25 yılını bu işe vermiş. Kadıköy'de işlettiği dükkanında ünlü isimlerden turistlere, gencinden yaşlısına birçok kişiyi ağırlayan Özkan, son zamanlarda gençlerin de gramofona merak sardığını söylüyor ve ekliyor: "En son Cumhurbaşkanı'mızın eşine aldığı bir gramafonu tamir ettim. Bilal Erdoğan da bu dükkanın müdavimlerinden.”



TAŞ PLAKLARDAN RADYOLARA






Dükkanına gelenleri müşteri değil misafir olarak tanımlayan Özkan, Müzeyyen Senar'dan, Zeki Müren'e, Malaytalı Fahri'den, Safiye Ayla'ya kadar her sanatçının plağını koleksiyonunda bulundurmaya çalışıyor. Misafirlerinin en çok Senar'ın Fikrimin İnce Gül'ünü, Nebahat Bayram'ın Erzurum Dağları'nı dinlemek istediklerini belirten Özkan " Koleksiyonumda 1920'den 1940'lı yıllara ait birçok gramofon bulunuyor. Yaklaşık 2 bin 800 tane taş plağı, bin 500 adet taş plak rafları, Osmanlının ilk dönemlerinden kalma sabun kağıtları ve Cumhuriyet döneminden kalan gramofon iğne kutuları ve en eski radyolar burada mevcut. Ayrıca evde ya da piknikte çanta gromofonla çekilmiş eski fotoğraflarda koleksiyonumda yer alıyor. Bence önemli olan sadece koleksiyonu yapmak değil bunu halkla buluştumak" diyor.



BİT PAZARINDAN ÇIKANLAR...


Özkan'ın koleksiyonunda 1890'lı yıllara ait Edison'un yapmış olduğu Silindir Plaklı Fonograf da bulunuyor. Bit pazarında gezinirken fonografı gören Özkan "O an inanılmaz mutlu oldum. Hemen bunu satın almalıyım diye düşündüm" diyor. Elindeki en eski gramofonun bir Osmanlı subayına ait olan çanta gramofon olduğunu dile getiren Özkan "O gramofonu satın aldığımda çok hüzünlendim. Ben olsam atamın gramofonunu asla satmazdım. O gramofon bozuktu ama onu tamir etmeye kıyamadım. İlk günkü haliyle, tozuyla, fotoğrafıyla kalsın istedim" ifadesinde bulunuyor. Yaklaşık 18 sene önce İzmir'de gördüğü paramparça bir gramofonu sahibi elinden çıkartmak için satışa çıkarınca hemen harekete geçen Özkan, 5 gün boyunca bunun tamirini yapıp koleksiyonuna eklemiş.



Çocukları devam ettirecek


Mustafa Özkan, aldığı ilk gromofonu evine götürünce eşi "Ben bu eski püskü şeyi ne yapacağım? Bunu istemiyorum" demiş. Gramofonu aldığı gibi dükkanın yolunu tutan Özkan, birkaç gazeteciye bu konuyla ilgili demeç verince eşi "Sanata ilgi duymayan kadın" olarak tanınmaya başlamış. Bu durumdan rahatsız olan eşi de gramofonu yeniden eve getirmesini istemiş ve evin bir odasını gramofonlarla plaklara ayırmış. Eşinin de artık plak dinlemeyi çok sevdiğini söyleyen Özkan " Çocuklarım da gramofonu çok sevdi. Onlar da yavaş yavaş tamir işini öğrenmeye başladı. Benim bırakacağım eserleri çocuklar kaldığı yerden devam ettirecek. Bu yüzden gözüm arkada değil" şeklinde konuşuyor.



Tamir yerine çöpe atılıyor





Bozuk bir gramofonu zahmetsiz bir şekilde onaran koleksiyoner Özkan, kültürümüzdeki insanların bozulmuş bir eşyayı hemen parçalara ayırıp kullanılmaz hale getirmesinden yakınıyor. Özellikle gramofon tamirinin titizlikle yapılması gerektiğini ve aksi takdirde ciddi yaralanmaların yaşanabileceğini söyleyen Özkan "Gramofon tamiri düşünüldüğü kadar kolay bir iş değil. İçindeki zemberek kırıldığı zaman ciddi kesiklere ve yaralanmalalara sebebiyet verebilir. Çünkü zemberek bıçaktan daha keskindir. Fırladığı anda önüne gelen herşeyi kırıp atabilir" şeklinde konuşuyor.



Sahte gramofonlara dikkat





Özkan, yurt dışından da gramofon getirdiğini fakat oradaki halkın gramofonları bizdeki gibi çatı katları ve bodrumlara atmayıp özel kutularda muhafaza etttiklerini belirterek "Bir de burada arabacıların sattığı gramofonlar var. Bunlar Hindistan ve Çin'den geliyor. Gramofonlara eski süsü vererek antika diye insanlara satmaya çalışıyorlar. Düşük ücretlere bu gramofonları alanlar da antika aldım diye mutlu oluyor. Oysa gerçek bir gramofonun maliyeti bin liradan başlıyor" diyor.



Buram buram tarih kokuyor





Mustafa Özkan'ın koleksiyonuyla oluşturduğu “Gramofon, Radyo ve Nadir Taş Plaklar Sergisi” şu günlerde Pendik'te Mehmet Akif Ersoy Sanat Merkezi'nde sanatseverlerle buluşuyor. Ay sonuna kadar ziyaret edilebilecek sergide 40'ı aşkın gramofon, 20 radyo, 5 radyolu pikap ve çok sayıda taş plak yer alıyor. Gramofona dair her şeyi bulabileceğiniz sergide Salı ve Pazar günleri de plak dinletisi yapılacak.





#Silindir Plaklı Fonograf
#Mustafa Özkan
#gramofon
8 yıl önce