|

Doğu Batı sentezini en iyi Türkiye yansıtıyor

Körfez ülkelerinden genç fotoğrafçıların katıldığı “Türkiye’ye Yolculuk” programı tamamlandı. Genç fotoğrafçılar İstanbul, Kapadokya ve Ankara’da fotoğraflar çektiler. Programa katılan Tyma Hezam, Doğu Batı sentezini Türkiye'den daha iyi yansıtan bir ülke olmadığını söylüyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 29/05/2016 Pazar
Güncelleme: 19:19 - 28/05/2016 Cumartesi
Yeni Şafak

Art Jameel ve The Crossway Foundation'ın düzenlediği ve Körfez ülkelerinden genç fotoğrafçıların katıldığı “Türkiye'ye Yolculuk” (Jameel Journey to Turkey) programı tamamlandı. Bu yıl, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt ve Bahreyn'den seçilen Farah Salem, Tyma Hezam, Rawan Alhusaini, Akram Al-Amoudi, Mohammad Shibli ve Marwan Haredy İstanbul, Kapadokya ve Ankara'da fotoğraflar çekti. Nihayetinde de Ankara'daki Ka Atölye'de It's a bad word 'belong' (Kötü bir kelime, aidiyet) adında 4 Haziran'a kadar sürecek bir sergi açtılar. Yolculuğa katılan Tyma Hezam “Özellikle Türkiye ile ilgileniyordum çünkü işlerim ve kimliğim Doğu ve Batı'nın buluşmasından ilham alıyor ve bunu Türkiye'den daha iyi yansıtan bir ülke yok” diyor. Fotoğrafçılar bu yılın sonuna doğru Arap Emirlikleri'nde bir sergi daha açacak.



ÖNYARGILARI KIRACAĞIM


Önce fotoğrafçıları daha yakından tanıyalım. Tyma Hezam, bir şair ve UCI'nin Suudi Öğrenciler Birliği Başkanı. 'Not your Typical Saudi' (Bildiğiniz Arap'lardan Değilim) Instagram hesabını yürüten Hezam, bu hesabı yürütürken kimlik krizi yaşayan bir tek kendisinin olmadığını fark ettiğini söylüyor. Hesabının amacını “yeraltı Suudi ve Khaleeji sanatını, müziğini ve yeteneklerini daha geniş kitlelere yaymaya yardım etmek” şeklinde açıklayan Hezam'ın vermek istediği mesajı ise şu: "Suudi'lere karşı olan hatta kendilerinin de barındırdığı önyargılar var ve bu değişmeli. İşlerim aracılığıyla kalıpları ve sosyal yapıları yıkarak Ortadoğu ve farklı kültürleri bir araya getiren bir sanat, moda, müzik ve edebiyat topluluğu kurmak istiyorum."



GERÇEĞİN PEŞİNDEYİM


Farah Salem, grafik tasarımcı ve görsel yönetmen. Bazen ticari amaçla fotoğraflar çekse de genelde bireysel işler ürettiğini söyleyen Salem, “Görsel bir sanatçıyım ve asıl malzemem olan fotoğrafı yeni medya ve performans sanatıyla harmanlıyorum. Benim için farklı deneyimleri ve duyguları gerçekçi bir şekilde ifade edebildiğim, aynı zamanda sürreal bir duyguyu barındırabildiğim iyileştirici bir tecrübe. Fotoğraflar çekildikleri andan itibaren gerçek olmayı bırakırlar, gerçek olan yaşadığımız andadır. Ben gerçeklik ve gerçekliğin iki boyutlu temsili arasındaki ilişkiyi çok ilginç bulurum” diyor.





İÇ DÜNYAMI YANSITIYORUM


Yolculuk'a katılan bir diğer isim Filistinli Rawan Alhusaini. Bahreyn'de hayatını sürdüren 26 yaşındaki Alhusaini, film ve yeni medya alanlarında, özellikle foto edit ve manipülasyon üzerine çalışan deneysel bir sanatçı. Alhusaini, “Film alanında uzmanlaşıyorum. İç dünyamın fotoğraflarıma yansımasından hoşlanırım. Kendimi kelimelerin ve dilin ötesinde ifade edebilmek için fotoğraf çekiyorum” diyor. Suudi Arabistan'dan gelen Mohammad Shibli ise sokak ve hareket fotoğrafçılığıyla ilgilendiğini söylüyor. Grubun en genç üyelerinden Marwan Haredy, henüz 20 yaşında. Haredy, fotoğrafı ifadeyi mükemmel bir şekilde tamamlayabilen bir araç olarak görüyor.



KÖRFEZ SANATI ZİRVE YAPTI


Crossway Foundation Yonetici Direktoru Imogen Ware de sorularımızı yanıtladı. Ortadoğu'nun sanatta yükselişinin nedenlerini sorduğumuz Imogen Ware, şu yanıtı verdi: “Benim fikrime göre, Körfez bölgesindeki sanat ortamına geçtiğimiz yıllarda giderek artan uluslararası ilginin sebebi, bölgenin etkileyici ve değişim halindeki kültürel yapısı. Son on yıl içerisinde, birçok büyük müze projesinin açıklanmasıyla galeri, misafir sanatçı programları ve sanat vakıfları gibi farklı sanat girişimlerinin de önü açıldı. Bu girişimler, dünyanın diğer bölgerinde olduğundan daha iyi finanse edildi ve aynı dönemde bölgenin sanat piyasası da zirve yaptı.”





BİRLİKTEN KUVVET DOĞAR


Crossway Foundation'un gençlere verilen sanat eğitim programları konusunda senelere dayanan bir deneyimi olduğunu söyleyen Ware, yola nasıl çıktıklarını ise “Bu ortak deneyimin fotoğrafçılara yararlı bağlantılar sağlayacağını, yolculuk sonrasında da onlara uzun vadede olumlu geri dönüşleri olacağını umuyoruz. Farklı ülkelerden genç sanatçıların bir araya gelmesinin 'birlikten kuvvet doğar' mantığıyla önemli bir rolü olduğuna inanıyoruz. Yeni yerlere, kişilere ve kültürlere maruz kalmanın sanatsal düşüncenin pekişmesinde en güçlü etkenlerden biri olduğunu söyleyebiliriz” sözleriyle anlatıyor.


“Crossway Foundation'ın amacı, “sınırların ötesinde yaratıcılığı” tanıtmak, yani aslında yaptığımız işin bir anlamda göç temasına bağlı olduğunu söylemek mümkün. Biz sanatın ve yaratıcı ifadenin sınırları aşabilecek güçte olduğuna inanıyoruz. Türkiye'nin, uluslararası yolcular için bir geçiş noktası olması ve tarihi olarak bu temayla örtüşmesi sebebiyle de yolculuğun burada gerçekleştirilecek olmasından memnuniyet duyuyorum” diyen Ware, 'göç' temasının fotoğrafçıların kişisel hikayeleriyle de örtüştüğünü söylüyor. Her bir katılımcının ilginç bir hikayesi, kökeni ve geçmişi var.





BAŞKA ÇAREMİZ YOK


Malum konu göç olunca dünyanın gündeminde olan mülteci krizini de fotoğrafçılara sormadan edemiyoruz. Farah Salem'in bu konu hakkındaki fikirleri şöyle: “Şu anda dünyanın içinde bulunduğu durum son derece talihsiz. Şu an için tek çözüm birbirimize destek olmak. Bu konu hakkındaki farkındalığı arttırmak ve yeterli gücü olan birinin fark yaratması ümidiyle sesimi sonuna kadar kullanacağım.” Akram Al-Amoudi ise “Bu gibi trajedilerin hala var olması üzücü. Zor zamanlarda birbirimize yardımcı olmalıyız” diyor.


#Körfez ülkeleri
#Türkiye’ye Yolculuk
#Tyma Hezam
#Doğu Batı sentezi
8 yıl önce