|

Erkekleri en sık tehdit eden hastalık

Prostat hastalığının belirli bir yaştan sonra ortaya çıktığını ifade eden uzmanlar, prostatın idrar torbasının alt kısmından idrar kanalının başlangıç bölümünü çepeçevre saran ve sadece erkeklere özgü bir salgı bezi olduğunu belirtti.

Yeni Şafak
11:38 - 22/07/2017 Cumartesi
Güncelleme: 17:32 - 26/07/2017 Çarşamba
IHA
Prostat bezi yaşlanma ile giderek büyüyen bir organ. Prostat büyüdükçe idrar yolunu daraltarak idrar akışını engellemeye ve zamanla tıkamaya başlıyor.
Prostat bezi yaşlanma ile giderek büyüyen bir organ. Prostat büyüdükçe idrar yolunu daraltarak idrar akışını engellemeye ve zamanla tıkamaya başlıyor.
Üroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz Selhanoğlu, prostat iltihaplarının daha çok gençlerde görüldüğünü, prostat hastalığının ise belirli bir yaştan sonra ortaya çıktığını ifade etti.

Prostatın idrar torbasının alt kısmından idrar kanalının başlangıç bölümünü çepeçevre saran ve sadece erkeklere özgü bir salgı bezi olduğunu belirten Uzm. Dr. Mehmet Yavuz Selhanoğlu, prostat bezinin salgısı neticesinde erkeklerde idrar yolu enfeksiyonunun kadınlara göre daha az görüldüğünü belirtti.
Yaşlanma ile giderek büyüyor

Prostat bezinin yaşlanma ile giderek büyüyen bir organ olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Mehmet Yavuz Selhanoğlu, bu büyümenin özellikle prostatın iç kısmında meydana geldiğini belirtti. Normalde bir kestane büyüklüğünde olan prostat bezinin, portakal büyüklüğüne erişebileceğini söyleyen Uzm. Dr. Mehmet Yavuz Selhanoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Bu şekilde büyüyen prostat dokusu kanser içermez ve medikal adıyla BPH (Benign Prostatic Hyperplasia) olarak adlandırılır. Bu büyümenin nedeni için östrojen (kadınlık hormonu) ve testosteron (erkeklik hormonu) seviyeleri arasındaki dengenin bozulması ile ilgili teoriler öne sürülmüş ve kabul görmüştür.”

Belirtileri

Prostatın büyüdükçe idrar yolunu daraltarak idrar akışını engellemeye ve zamanla tıkamaya başladığını söyleyen Uzm. Dr. Mehmet Yavuz Selhanoğlu, bu süreçte hastalarda idrar akım gücünün ve kalınlığının azalması, idrarı başlatmakta güçlük, kesik kesik idrar yapma, idrarın sonunda damlama, idrarı tam boşaltamama hissi gibi tıkanmaya bağlı (obstrüktif) yakınmalar ile sık idrar yapma (gündüz ve gece), ani idrar yapma isteği (sıkışma), idrar kaçırma, idrar yaparken yanma ve sızı hissinin olması gibi idrar kesesinin fonksiyonuna bağlı (irritatif) yakınmalar ortaya çıkabildiğini belirtti.

İdrar kesesi iltihapları böbrekleri de tehdit ediyor

Ani idrar tıkanmasının, idrar yapamamaya bağlı olarak karın alt bölgesinde şiddetli ağrı oluşturduğunu ve bu durumda mesaneye sonda takılması gerektiğinin söyleyen Uzm. Dr. Mehmet Yavuz Selhanoğlu, idrar yolu iltihabının ise idrar yolu tıkanıklığına bağlı olarak idrar kesesinde oluşan iltihap olduğunu ve bu durumda da şiddetli yanma ve yüksek ateş görülebileceğini belirtti. İdrar kesesi bozukluklarının prostatın idrar yolunu tıkamasına bağlı olarak geliştiğini, tam boşalamayan idrar kesesinin giderek genişlediğini, zayıfladığını ve zamanla kasılma yeteneğini kaybedebildiğini söyleyen Uzm. Dr. Mehmet Yavuz Selhanoğlu, idrar kesesinin kasılma gücünü kaybetmesi ile mesane içerisinde sürekli artık idrar kaldığını ve idrar kesesindeki tıkanıklık nedeniyle biriken idrarda oluşan iltihap veya minerallerin çökmesi ile mesane taşlarının oluştuğunu belirtti. İdrar kesesi iltihaplarının böbrekleri olumsuz etkileyebildiğini de söyleyen Uzm. Dr. Mehmet Yavuz Selhanoğlu, idrar kesesindeki tıkanıklığa bağlı basınç artışı ve içeride sürekli artık idrar kalması nedeniyle zamanla böbreklerde genişleme ve işlev bozuklukları oluşabileceğini, ender de olsa bazı hastalarda böbrek yetmezliği ortaya çıkabileceğini ifade etti.

Prostat tedavisinde altın standart TURP

100 gram ve üzerindeki prostatlara açık cerrahi işlem yapıldığını söyleyen Uzm. Dr. Mehmet Yavuz Selhanoğlu, aslında açık cerrahi işlemin prostat tedavisinde en etkili yöntem olmasına rağmen operasyona bağlı komplikasyonlar açısından dezavantajlı bir işlem olduğunu belirtti. Tüm cerrahi yöntemlerin amacının prostatı küçülterek, hastanın rahat idrar yapmasını sağlamak olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Mehmet Yavuz Selhanoğlu, prostat boyutu büyüdükçe tüm bu ameliyatların başarı oranlarının düştüğünü belirterek, “Cerrahi tedavi yöntemi belirlemede prostat volümü önem kazanmaktadır. Bilimsel veriler, farklı prostat ameliyatı yöntemlerinin başarılarının birbirlerine çok yakın olduğunu vurgulamaktadır. Minimal invazif cerrahi olarak adlandırılan bu yöntemlerin her birinin avantaj ve dezavantajları olmasına rağmen günümüzde kapalı prostat ameliyatı olan TURP altın standart ve en sık kullanılan yöntem olmayı sürdürmektedir" dedi.

#Prostat
#Prostat hastalığı
7 yıl önce