|

Filistin’i anlama kılavuzu

Avi Shlaim’in kaleme aldığı Filistin’i Bölüşmek kitabı bu alanda yazılmış en önemli kitaplardan birisi. Küre yayınları arasında okurla buluşan kitap Filistin hakkında bugüne kadar ezber bozuyor.

Yeni Şafak
23:33 - 12/07/2017 Çarşamba
Güncelleme: 23:36 - 9/08/2017 Çarşamba
Yeni Şafak
​Filistin’i anlama kılavuzu
​Filistin’i anlama kılavuzu

Ortadoğu’nun en önemli ve çok boyutlu bir sorunlarından biri Filistin meselesidir. Bu meselenin ele alındığı makale ve kitaplar meseleyi sosyalbilimlerin kavram ve idrak kategorileri ile ele almak yerine sıklıkla ideolojik ve politik ihtirasların girdabında incelemekle maluldürler. Filistin meselesini güçlü metodolojik bir yaklaşımla, algısal değil olgusal değerlendirmeler eşliğinde ele alan metinlerin sayısı çok azdır. Yakın zamanda Küre yayınları tarafından tercümesi yayınlanan Avi Shlaim’ın Filistin’i Bölüşmek kitabı alanın en kıymetli çalışmalarından biridir.

Alt başlığı “Kral Abdullah, Siyonistler ve Filistin’i Taksim Siyaseti: 1921-1951” olan Filistin’i Bölüşmek kitabı hem bize Filistin meselesinin tarihsel oluşumunu ve kırılmalarını berrak bir şekilde sunuyor hem de İsrail tarih yazıcılığının Filistin-İsrail savaşı hakkında ürettiği efsaneleri yoğun arşiv çalışmasına dayanarak bir bir ıskartaya çıkarıyor.

UZLAŞMAYA DAVET EDİYOR

Avi Shlaim revizyonist yahut ‘yeni tarihçi’ olarak bilinen bir yaklaşıma sahip. Edward Said’e göre Filistin meselesine dair çalışmalarda mezkûr yaklaşımın çok önemli üç faydası var: Birincisi, Arapların İsrail ve çatışma hakkındaki düşünceleri konusunda İsrail toplumunu eğitiyordu. İkincisi, Araplara galiplerin alışılagelmiş propagandası yerine çatışmanın tarihine ilişkin dürüst ve sahici bir anlatım sunuyordu. Üçüncüsü, çatışmanın taraflarını karşılıklı anlayış ve uzlaşmayı mümkün kılan bir zemine davet ediyordu.

Filistin’i Bölüşmek’in ana gövdesi beş temel unsurdan oluşuyor: İngiliz siyaseti; askerî denge; Filistin mülteci sorunun kökleri; Arapların savaş gayeleri; ve silahların susmasının ardından yaşanan politik açmazın nedenleri.

TARTIŞMALARA SEBEP OLMUŞTU

Kitap ilk yayınlandığı sırada birçok tartışmaya yol açtı ve saldırılara maruz kaldı. Çünkü kitap (Shlaim’ın da vurguladığı gibi) İsrail devletinin doğuşu ve ilk Arap-İsrail savaşına (1948) ilişkin tarih yazımı ile uyumlu değildi. Peki, neydi Siyonist tarih yazımının ana tezleri ve Shlaim hangi ‘kutsal inekleri’ boğazlamıştı?


Kitaptan aktaralım: 1948 savaşına dair geleneksel Siyonist tarih anlatısı kabaca şöyledir: Filistin’deki Araplar ile Yahudiler arasındaki çatışma, Birleşmiş Milletler’in 29 Kasım 1947 tarihli taksim kararıyla doruk noktasına ulaşmıştı. Bu karar, biri Arap biri Yahudi olmak üzere iki ayrı devlet kurulması çağrısında bulunuyordu. Yahudiler, yol açtığı bütün acı dolu kayıplara rağmen bu kararı kabul ettiler; ancak Filistinliler, komşu Arap devletleri ve Arap Birliği bunu reddetti. Büyük Britanya, Filistin’deki manda idaresinin sonlarına doğru, BM planında öngörülen Yahudi devletinin kurulmasını engellemek için elinden gelen her şeyi yaptı. Mandanın sona ermesi ve İsrail Devleti’nin ilanıyla birlikte yedi Arap devleti, doğmakta olan Yahudi devletini boğma azmiyle ordularını Filistin’e gönderdiler. Bunu izleyen savaş, Yahudi Davud ile Arap Câlud arasında gayr-ı adil bir savaştı. Daha yeni doğmuş olan Yahudi devleti, ezici zorluklar karşısında gözü kara, kahramanca ve nihayetinde başarılı bir beka savaşı verdi. Savaş sırasında yüz binlerce Filistinli, çoğunlukla kendi liderlerinin emriyle komşu Arap devletlerine kaçtı; hem de kalarak birlikte yaşamalarının mümkün olduğunu göstermeleri için Yahudilerin onlara yalvarmalarına rağmen. Hikâye burada bitmiyor; savaştan sonra İsrailli liderler bütün kalpleri ve olanca kuvvetleri ile barışın yollarını aradılar ancak karşı tarafta konuşacak kimse yoktu. Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat’ın otuz yıl sonra Kudüs’ü ziyaretine kadar aşılamamış olan politik çözümsüzlüğün tek sorumlusu, Arapların uzlaşmaz inatçılığıydı.

FARKLI BİR PENCERE AÇIYOR

Ezcümle geleneksel Siyonist anlatı, İngiltere’nin amacının Filistin’de kurduğu manda idaresinin alacakaranlığında bir Yahudi devletinin kurulmasını engellemek olduğunu; Yahudilerin hem sayı hem de silah bakımından ümitsiz biçimde zayıf olduğunu; Filistinlilerin kendi istekleri ile ve muzaffer bir şekilde dönme umuduyla ayrıldıklarını; ve savaş sonrası yaşanan siyasi tıkanıklığın tek nedeninin Arapların inatçılığı olduğunu savunuyor.

Revizyonist anlatı yani Avi Shlaim’ın yaklaşımı ise özetle İngiltere’nin gerçek amacının bir Yahudi devletinin değil, bir Filistin devletinin kurulmasını engellemek olduğunu; Yahudilerin, Filistin sahnesinde faaliyet gösteren düzenli-düzensiz bütün Arap kuvvetlerinden sayıca, birinci ateşkesten sonra da silahça üstün olduğunu; Filistinlilerin kahir ekseriyetinin kendi tercihiyle ayrılmadığını, bilakis buna zorlandığını; Arapların yekpare bir savaş gayesi olmadığını çünkü Arap hükümdarların kendi aralarında derin ayrılıklar içinde olduğunu ve savaş sonrası siyasi uzlaşı arayışının Araplardan çok İsraillilerin uyuşmazlığı yüzünden hüsrana uğradığını savunuyor.

Kitabın en çok üzerine eğildiği nokta Arapların savaş gayeleridir. Kitap, Doğu Ürdün Emiri Abdullah’ın, Arapların arkasından iş çevirerek Yahudi Ajansı ile gizlice anlaştığını belgelere dayanarak ve uzun uzun tartışarak ortaya koymaktadır. Kitapta ileri sürülen ana tez, 1947 Kasım’ında Kral Abdullah ile Yahudi Ajansı arasında bir anlaşmaya varıldığı; bu anlaşmaya göre İngiliz mandasının sona ermesinin akabinde Filistin’in kendi aralarında taksim edilmesinin öngörüldüğü ve ilk Arap-İsrail savaşı boyunca iki tarafın birbirine karşı ölçülü davranması ve savaş sonrasında da işbirliğinin devam etmesinin temelinde bu anlaşmanın olduğudur.

Sahip olduğu yaklaşım ve metodolojik hassasiyete ilaveten kitabın akıcı dili, mütercimin özenli tercümesi ve düştüğü açıklayıcı dipnotlar ve son olarak gayet iyi hazırlanmış haritalar kitabın kıymetini daha bir artırıyor.

SABRİ AKGÖNÜL
#Filistini bölüşmek
#Filistin
#İsrail
#Ürdün
7 yıl önce
default-profile-img