Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd.Doc.Dr. Zübeyde Aytürk, huzursuz bacak sendromu hastalığına ilişkin bilgiler verdi. Yrd.Doc.Dr. Aytürk, hastalığı oluşturan başlıca sebeplerin, demir eksikliği, gebelik ve son dönem böbrek yetmezliği olabileceğini söyleyerek, demir metabolizmasının bozulmasının hastalığı tetiklediğini ifade etti.
Yrd.Doc.Dr. Aytürk, semptomların genellikle tek bacakta rahatsızlık hissi biçiminde başladığını hastalığın şiddetli seyrettiği olgularda her iki bacak veya kalçalar, gövde, kollar hatta yüz gibi bedenin diğer bölümlerinde de rahatsızlık hissedilebileceğini söyledi.
Yrd.Doc.Dr. Aytürk, “Bulguların sıklıkla akşam ve gece saatlerinde ortaya çıkması, bu hastalarda ciddi uyku bozukluklarına neden olmaktadır. Huzursuz bacak sendromu genellikle ileri yaşlarda ortaya çıkan bir hastalık olmakla birlikte tüm yaşlarda da görülebilmektedir. Kadınlarda erkeklere göre yaklaşık iki kat daha fazla görülmektedir" dedi.
HBS'li hastaların genellikle şikayetlerini tarif etmekte güçlük çektiklerini belirten Yrd.Doc.Dr. Aytürk, hafif düzeyde HBS semptomları olan hastalarda öncelikle farmakolojik olmayan tedavi yöntemlerinin denenmesi gerektiğini aktardı.
Yrd.Doc.Dr. Aytürk, “Uyumadan önce germe egzersizleri gibi hafif-orta dereceli fiziksel aktivite, sıcak banyo işe yarayabilmektedir. Gene istirahat sırasında bilgisayar oyunu, bulmaca gibi mental aktiviteyi arttırıcı uğraşlar önerilmektedir. Ayrıca yatak odasının serin olması, rahat pijamalar kullanılması, aynı saatte uyuyup aynı saate uyanma, gündüz uyumama şeklinde düzenli bir uyku düzeninin oluşturulması gibi yöntemleri önermekteyiz" diye konuştu.
Huzursuz bacak sendromu tanısı konulması için bu hastalığa özel herhangi bir test bulunmadığını kaydeden Yrd.Doc.Dr. Aytürk, bu nedenle aşağıda belirtilen kriterlerin dikkatle sorgulanması gerektiğini kaydetti: "Bacaklarda anormal duyularla birlikte şiddetli hareket ettirme isteği olması, bulguların oturma ve yatma gibi istirahat durumlarında ortaya çıkması, hareket ettirmekle bulguların tamamen ya da kısmen düzelmesi, bulguların, genellikle akşam saatlerinde ya da gece kötüleşmesi gibi belirli bir özelliği olması, bu asıl tanı koydurucu özellikler dışında hastaların bazı kan tetkikleri ve polisomnografik (tüm gece uyku çalışması) incelemeleri ayrıcı tanıda yapılmaktadır."