Ağız içi kanserleri ağız boşluğunu oluşturan bölgelerde ortaya çıkar. Bu bölgeler, dil, ağız tabanı, sert damak, yumuşak damağın ön kısmı, çene, yanak ve diş etleridir. Ağız içi kanserleri ağız boşluğunu döşeyen örtüden (mukoza) kaynağını almakla birlikte, ağız boşluğunda olan minör tükürük bezlerinden de gelişebilir. Bunun dışında boğaz, burun gibi ağız çevresindeki bölgelerden başlayan tümörler de ağız içine yayılmış olabilir.
Uzmanlar ağız kanserine karşı uyardı.
Kanserin ilk belirtisinin 2 hafta boyunca ağızda iyileşmeyen yaralar olduğunu anlatan Diş Hekimi Fulya Üçem,
ağız kanseri
nin özellikle 45 yaş ve üstünde görülme sıklığının daha fazla olduğuna değindi.
Erkeklerde daha sık görülüyor
Erkeklerde, kadınlara oranla ağız kanseri vakalarının daha sık görüldüğünü kaydeden Diş Hekimi Fulya Üçem, "Uzun süredir var olan beyaz veya kırmızı bölgeler, iyileşmeyen ve kolayca kanayan yaralar, hassasiyet varlığı, yanakta, dudakta ve ağız içinde kitle, uyuşukluk, boğaz ağrısı ve boğaza bir şey takılmış hissi kanser endişesi doğurmaktadır" dedi.
Erken teşhis ile hayati riski azalır
Dt. Fulya Üçem , "Ağız kanserleri artık çok basit ve ağrısız bir yöntem olan florasan teknolojisi ile erken aşamada oral bölgede oluşan anormallikleri teşhis edilebiliyor. Ağız bölgesindeki anormallikler daha tam kansere dönüşmeden veya kansere dönüşmüşse bile başlangıç safhasındayken erken teşhis ile kişinin hayati riski azalmaktadır. Kanser vücudun diğer bölgelerine yayılmadan yakalanabilir. Kanser safhası ilerledikçe ve yayıldıkça kişinin hayati riski artmaktadır.
Bu durumlarda biyopsi (kitle örneği) alınarak kesin teşhise gidilmelidir. Ağız kanser taramasında şüphelenilen bir lezyon varlığında doğru teşhis için biyopsi alınır ve gerekli tedavi sürecine başlanır" dedi.
#Ağız kanseri
#Fulya Üçem
7 yıl önce